SYKP Eşbaşkanı Canan Yüce, AKP-MHP iktidarının kurumsallaştırmak istediği faşizme karşı kadınların 3. seçenek olarak Demokrasi İttifakı etrafında yan yana gelerek cevap vereceğini söyledi
Tüm renkleriyle sokaklara çıkacak olan kadınların ortak mücadelesinin iktidarın kirli politikalarına son vereceğini kaydeden Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce, kadınların ne Cumhur ne de Millet İttifakı’na mecbur olmadıklarını, Demokrasi İttifakı etrafında birleşmeleri gerektiğini belirtti. AKP-MHP iktidar blokunun politikalarını tekçi, milliyetçi, ırkçı ve özgürlüklerin kaldırılması üzerine kurduğunu ifade eden Yüce, iktidarın kadınlara saldırısının en büyük sebebinin renkliliği, din, dil ve ırk ayrımı yapmadan mücadeleyi ortaklaştırmalarından geldiğini dile getirdi. Yüce, “Makbul, muhafazakar bir toplum yaratmaya çalışıyorlar. Buna karşı çıkan kadınlara da saldırıyor” diye konuştu.
Örgütlü mücadele
Kadın emeğine, bedenine, kimliğine ve her anlamda saldırılara karşı bir örgütlülüğün olduğunu kaydeden Yüce, birleşerek mücadeleyi yükselteceklerini belirtti. AKP-MHP blokunun 2023’e giderken faşizmi kurumsallaştırmaya çalıştığını ve kadınlar olarak bu süreci sadece bir seçim süreci olarak görmediklerini belirten Yüce, “Eğer biz bu süreçte AKP-MHP iktidar blokuna kaybettirmeyi başaramazsak, başta kadınlar olmak üzere emekten, demokrasiden ve barıştan yana demokrasi güçlerinin sesi tamamen kısılacak. Verdiğimiz mücadeleyi de bu anlamıyla en geniş cephede vermeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Kadınların kazanımlarına da saldırıların olduğunu kaydeden Yüce, “Bir gece yarısı İstanbul Sözleşmesi kaldırıldı. Şimdi de nafaka hakkının gaspı gündemde. Gün geçmiyor ki, bir kadın katliamı, taciz, tecavüz ve şiddetle karşı karşıya kalmayalım. Bu süreci büyük ölçüde buraya getiren iktidarın ataerkil sistemle birlikte kadın düşmanı politikalarıdır” dedi.
Bir kadın ittifakı
Demokrasi İttifakı’nın kadınlar için önemine değinen Yüce, kadınların bu süreci daha iyi okuduğunu ifade etti. “Bu süreçte kadınların kendilerine özgü ve kolektif iradesiyle yer alması gerektiğini düşünüyoruz” diyen Yüce, kadınların Demokrasi İttifakı’nda argümanlarıyla, kendi talepleriyle ve mücadele yöntemleriyle yer alması gerektiğini dile getirdi.
Tüm alanların 3. yol etrafında birleşerek kendi taleplerini dile getirmesi gerektiğini kaydeden Yüce, “Emek alanı, inanç örgütleri içerisinde, siyasi oluşumlar için de bunu önerebiliriz. Ortak paydalar etrafında yan yana gelebiliriz. Bu birilerinin bizim adımıza söz söylemesi anlamını taşımıyor. Tam tersi, herkesin kendi sözünü söylediği ama bu sözleri birleştirdiği ittifak ve dayanışma alanı anlamı taşıyor. Bu anlamda kadınların Demokrasi İttifakı’nda önemli bir rol oynayacağını söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.
3. yolu örmek
Altı siyasi partinin “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakatı” metnine dikkati çeken Yüce, “Peki, kadınlar bu metnin neresinde? Bu deklarasyonda kadınların ve LGBTİ+’ların talepleri var mı? AKP-MHP iktidarının faşizmi kurumsallaştırma tehlikesinden söz ediyoruz. Bu tehlikenin dışında aynı zamanda, aynı söylemlerle yeni bir restorasyon süreci de oluşabilir. Bunun karşısında olmamız gerekiyor. Ne restorasyon ne AKP-MHP bloku, ezilenlerin ve emekçilerin 3. yolunu örmek zorundayız. Bu cephenin dinamik gücünün kadınlar olduğunu düşünüyoruz. Kadınlar, 8 Mart kapsamında çalışmaları sürdürürken, ortak paydada mücadele içerisinde birleşebiliyor. Bunun bütün alanlarda olması gerektiğini söylememiz lazım” dedi.
Cemil Uğur / Mersin-MA