HDP’li belediyelere atanan kayyumların faaliyetlerini inceleyen TMMOB, kanuna aykırı şekilde yapılan ihalelerin belli kişilere verilerek kamunun milyonlarca liralık zarara uğratıldığını kaydetti
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu, Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) ait belediyelere atanan kayyumların açtığı ihalelere ilişkin Mimarlar Odası Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Burada konuşan Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Ferit Kahraman, iki dönemdir seçimlerin sonucunu sindiremeyen iktidarın bölge belediyelerine kayyum atadığını, seçimle iş başına gelen seçilmişlerin ise süreci cezaevinde geçirdiğini dile getirdi.
31 Mart’ta yapılan seçimle giden kayyumların ardında bıraktığı belediyelerin yüksek miktarda borçlandırıldığını, kentlerin ise ranta kurban edildiğinin ortaya çıktığını söyleyen Kahraman, kayyum politikasının tekrar etmesi ile birlikte geçmiş döneme benzer tablolarla karşılaştıklarını belirtti.
Yandaşa peşkeş, kente talan
Belediyelere atanan kayyumların çalışma faaliyetlerini takip ettiklerini söyleyen Kahraman, kamu kaynaklarının halkın yararına kullanılması yerine, yandaşlara peşkeş çekildiğini, kentin payına düşenin ise “talan” olduğunu ifade etti. Kentin birçok noktasında kaçak yapılaşmanın arttığına dikkat çeken Kahraman, Bilgi Edinme Kanunu kapsamında ilgili kurumlara yaptıkları 15’ten fazla başvuruya cevap verilmediği bilgisini paylaştı. Kahraman, bu suskunluğun mesleki faaliyetlerini sürdürmeleri ve kente dair yaptıkları çalışmaları engellediğini, bunun kentte telafisi olmayan tahribatlara ve yıkımlara neden olduğunu vurguladı.
Kişilere özel düzenleme yapmışlar
Yapılan imar planlarında kişilere özel düzenlemeler yapılarak rant sağlandığını söyleyen Kahraman, yine plan tadilatları ile parsel vasıfları değiştirilerek haksız emsal artışları yapıldığını, bu durumun ise nüfus, trafik, yapılaşma yoğunluğuna sebep olduğunu kaydetti. Kahraman, kente bütüncül planlama ilkesiyle bağdaşmayan uygulamalarının dayatıldığını belirterek, “Kent makroformu üzerinde ticari kaygılar güdülerek yapılan planlama uygulamaları parçacıl kalmaktadır ve bu uygulamalar sonucunda ticari rant ve beraberinde ticari ‘soylulaşma’ getirmektedir” dedi. Kahraman, bilimsel yaklaşımdan uzak bu uygulamaların kentsel dokuyu zedelediğini ve kentlinin yaşam kalitesini düşürdüğünün altını çizdi.
Belediyelerin açtığı ihale süreçlerinin ise “şeffaflıktan uzak ve kamu yararı gözetilmediğini” söyleyen Kahraman, mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin maliyetlerinde ciddi artışların olduğunu kaydetti. Kahraman, “Yaptığımız karşılaştırmalı tablolarda aynı kapsam ve içerikteki bir ihalenin açık ihale usulü ile pazarlık usulü arasındaki fahiş maliyet farkları dikkat çekmektedir. Özellikle pazarlık usulü yapılan ihalelerin belirli firma ve kişilere verildiği görülmektedir. Kurum ihalelerinin belirli çevrelere pazarlık usulü ile nasıl verildiği Kamu İhale Platformu’nun ilan panolarında açıkça yer almaktadır” diye konuştu.
Milyonluk zarar
Kahraman, Elektronik Kamu Alımları Platformu’ndan (EKAP) aldıkları bilgileri de paylaştı. Buna göre, Bağlar Belediyesi’nde açık yapılması durumunda yaklaşık maliyetin yüzde 30-40 aralığında daha düşük fiyatlara gidecek ihalelerin yüzde 1-5 aralığında göstermelik pazarlıklarla belirli kesimlere verildiğini açıklayan Kahraman, son dönemdeki tüm ihalelerin pazarlık usulü ile yapıldığını belirtti.
Yine 2019 yerel seçimi öncesinde Suriçi Melikahmet Caddesi’nde yol ve kaldırım zemin döşemeleri kaldırılarak yenileme çalışmalarının yapıldığını anımsatan Kahraman, yapılan milyonlarca liralık masraftan kısa bir süre sonra 16 Nisan 2020 tarihinde “Melikahmet Caddesi ve Bağlantı Yolları Küp Taş Yapım İşi” adıyla ikinci bir ihale yapıldığını ve 1 Milyon 837 bin 850 TL’lik sözleşme imzalandığını söyledi. Kahraman, 2 yıllık zaman diliminde tekrarlanan bu yapım ihalesinin kamuyu milyonlarca liralık zarara uğrattığına dikkat çekti.
Rant diz boyu
Bu durumun diğer kamu kurumlarında da yaşandığına işaret eden Kahraman, Karayolları 9. Bölge Müdürlüğü tarafından yakın dönemde Silvan Yolu, Urfa Bulvarı ve Elazığ Yolu üzerinde orta refüjlerde yaya geçişlerini kontrol altına almak için panel çit ve beraberinde bordür yenileme çalışmaları yapılmasının üzerinden 1 yıl geçmeden bütün çitlerin sökülerek yerine farklı bir model kullanılarak yeni maliyetlerin çıkarıldığını aktardı.
Yine Karayolları 9 Bölge Müdürlüğü sınırlarındaki yollarda “Çelik Konstrüksiyon Yaya Üst Geçidi ve Orta Refüje Ferforje Yaya Korkuluğu Yapılması İşi” ihalesinin sonuç ilanında 6 milyon 328 bin 500 TL tutarında sözleşme imzalandığını paylaşan Kahraman, “İmzalanan sözleşmeye baktığımızda önceki uygulamaların sökülmesiyle oluşan israfın boyutları ve kilometrelerce uzunlukta kaldırım, bordür taşı yenilemesi için milyonlar harcandığı görülmektedir” dedi.
Yüzlerce benzer ihale
Benzer tablonun çevre illeri de kapsadığını ifade eden Kahraman, Mardin’de 103 milyon TL’yi bulan 15 adet ihalenin tek firmaya verildiğini belirtti. “Bunun gibi yüzlerce örnek mevcuttur” diyen Kahraman, bütün bunların yanında sonuç ilanı yayınlanmayan yüzlerce ihale hakkında da aynı sonuçların olduğu konusunda ciddi şüphelerinin bulunduğunu dile getirdi. Kahraman, yapılan ihalelerin yerinde ne kadar uygulamaya geçildiği ise ayrı bir soru işaretini barındırdığını söyledi.
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz şartların halkın yaşadığı işsizliğe rağmen bu tür haksız kazaçların büyük suç teşkil ettiğini söyleyen Kahraman, “Yasaların uygulanmadığı, rekabet koşulu sağlanmayan bu tür ihalelere, kişilere sağlanan rantlara ve oluşan kamu zararlarına karşı yetkilileri görev ve sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye çağırıyoruz ve toplum adına bu sürecin takipçisi olacağımızı belirtmek istiyoruz” dedi.
DİYARBAKIR