KCDP, 2018’in Ocak ile Kasım aylarını kapsayan ‘Yargıda Cinsiyetçilik Raporu’nu açıkladı. Rapora göre, kadın eylemleri sonucu 14 davada ‘iyi hal’ indirimi uygulanmazken, 10 davada ise ‘tahrik indirimi’ uygulandı
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP), bu yılın başından bugüne kadar takip ettikleri davaların raporunu kamuoyu ile paylaştı. “2018 Ocak-Kasım Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Davaları Yargıda Cinsiyetçilik” ismiyle yayınlanan rapor 64 davayı kapsıyor. Takip edilen davaların 35’inin sonuçlandığının belirtildiği raporda, bu davaların 24’ünün kadın cinayeti, 3’ünün yaralama, 6’sının cinsel saldırı, 1’inin çocuk istismarı, 1’inin tehdit davası olduğu kaydedildi. Sonuçlanan davaların 10’unda “iyi hal” veya “tahrik indirimi” uygulanarak faillere indirimli bir şekilde ceza verildiği ifade edilirken, 14’ünde ise kadınların mücadelesi sonucunda faillere söz konusu indirimlerin uygulanmadığı belirtildi.
‘Şiddete sessiz kalınmıyor’
KCDP’ye son dönemde kadınlardan gelen başvuruların, çoğunlukla erkekler tarafından gerçekleştirilen yaralama, tehdit ve hakaret suçları olduğu vurgulanırken, kadınların en çok, suçlar meydana geldikten sonra şikayetçi olmak istediklerinde polisin durumu zorlaştırmak istediğini beyan ettikleri belirtiliyor. Polislerin kadınları, ‘Süreç çok uzun sürecek, zaten sanık ceza almayacak, çok yıpranacaksın’ gibi söylemlerle şikayetlerinden vazgeçirmeye çalışması, raporun öne çıkan başlıklarından birini oluşturuyor. Bu zorlaştırmaya rağmen kadınların ısrarla şikayetçi oldukları da, raporun diğer bir önemli başlığı. Kadına yönelik suçlara artık sessiz kalınmadığının örneklerle vurgulandığı raporda, bunun yıllardır kadın cinayetlerine, kadına yönelik şiddete karşı verilen mücadelenin sonuçları oluğunun da altı çiziliyor.
Yaşam özgürlükleri
Yine raporda, yaralama ve cinsel saldırı suçlarından dolayı görülen davalardaki sanıkların tutuksuz olarak yargılandıkları hatırlatılarak, kadınların yaşam özgürlüklerinin kısıtlanmasıyla karşı karşıya kaldıkları belirtildi. Raporda değinilen bir diğer konu da, failin akıl sağlığının yerinde olup olmadığına dair sağlık kurumlarından rapor istenmesi ve bu raporun beklenmesi ile dava hakkında karar verilememesi, yargılama sürecinin uzaması. Ayrıca, sanıkların “akli dengelerinin yerinde olmadığı, bipolar bozuklukları olduğu” yönünde savunmalar yaptıkları ve serbest bırakıldıkları dile getirildi.
‘Yasalar etkin, uy’
Raporda “iyi hal” indirimleri için ise şunlar ifade edildi: “En çok gördüğümüz savunmalardan bir diğeri ‘pişmanım’, ‘bir anlık sinirle oldu’ şeklindeki savunmalar. Öte yandan, erkeğin ‘pişmanım’ demesi üzerine, karakolda eşleriyle barıştırılan kadınların yine aynı erkekler tarafından öldürüldüğü de raporda dikkat çekilen başlıklardan. Yine kadınların 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi kanunu için çok çaba sarf ettiği ve yasalaştığının altı çizilen raporda, ‘koruma kararı kapsamında yapılması gerekenler devlet ve emniyet güçleri tarafından etkin olarak uygulanmıyor’ denildi.
Yargıda verilen emsal kararlar
*Emani’ye 9 aylık hamileyken tecavüz edildi. 10 aylık bebeği ile birlikte öldürüldü. Katillere hiçbir indirim uygulanmadan, 132’şer yıl ceza verildi. Mücadelemiz ve takibimiz sonucunda süreç hızlı ilerlemiş, faillere indirimsiz ceza verilmiştir.
*17 yaşında cinsel saldırıya direndiği için öldürülen Kader Kaya davasında sanığa; çocuk öldürmek, hürriyetten yoksun kılmak ve çocuğu nitelikli istismara teşebbüs suçlarından indirimsiz ceza verildi. *Boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından ablası ve yeğeni ile birlikte, toplamda 8 yakını ile öldürülen Tuğba Taşçı’nın davasında; fail silahı saklayarak, olayı hatırlamadığını söyleyip cinayetleri reddetmişti. Fakat, yaklaşık iki yıl süren mücadelemiz sonucunda sanığa indirimsiz ceza verildi.
*Helin Palandöken, okul çıkışı reddettiği erkek tarafından ateşli silahla öldürüldü. Davada verilen kararda iyi hal indirimi uygulanmadı. Söz konusu indirimin uygulanmaması hem aile hem de kadın örgütlerinin mücadelesinin sonucudur.
*Eşi tarafından defalarca bıçaklanıp ardından balkondan aşağı atılan Netice Taşdelen’in davasında da, okuma yazma bilmediği halde Netice’nin mektup bırakıp intihar ettiği iddia edilmişti. Ancak kadın cinayeti olduğu açıkça görülen bu davada mücadelemiz sonucunda, sanığa indirimsiz ceza verildi.
KADIN SERVİSİ