Depremde ailesinden 25 kişiyi ve birçok arkadaşını yitiren kanser ve astım hastası Cennet Eren, ‘27 yıl boyunca evlere temizliğe giderek aldığım ev 27 saniyede gitti’ diyerek yaşadıklarını anlattı
Mereş Bazarcix ve Elbistan merkezli depremlerde resmi verilere göre şuana kadar 44 bin 374 kişi yaşamını yitirdi. Ağır bir tablonun ortaya çıktığı merkezlerden biri de Elbistan ilçesi oldu. 924 kişinin yaşamını yitirdiği ilçede, enkaz kaldırma çalışmaları ise devam ediyor. Depremde 25 akrabasını, birçok komşu ve arkadaşını yitiren kanser ve astım hastası Cennet Eren, yaşadıkları anlara dair MA’dan Yüsra Batıhan’a konuştu.
Arkadaşlarından Yusuf Taş, eşi ve oğlunun yıkılan evlerinde yanarak yaşamını yitirdiğini belirten Eren, “Çocukları 3 gün ‘Caminin minaresini görüyorum, çıkarın bizi’ diye bağırdı ama kimse müdahale etmedi. Hiç kimse yoktu ve 4’üncü gün yanan kemiklerini topladılar. Akrabalarımın her biri ayrı binalarda hayatlarını kaybetti. Arama kurtarma çalışması yoktu. Dayım, eşimin amcası, yengesi, kızı hepsi hayatlarını kaybetti. Dayımın kızı, annemin kaynanası, kirvem, karısı, kız kardeşi… Şimdi hepsini unuttum. Psikolojim bozuldu. O şoku hala yaşıyorum. Duvarın arkasında bas bas bağırdılar ama kimse yoktu, çıkaramadık. Enkazı kaldırdıklarında kızın kafasının arkasında sadece küçük bir yara vardı yani donarak yaşamını yitirdi” dedi.
‘Ayaklarını nefesimle ısıtıyordum’
Bazarcix merkezli depremde ailesiyle dışarı çıkmayı başaran Eren, çocuklarına yiyecek bir şeyler almak için çarşıya gittiği esnada çöken binanın enkazında kaldı. Kendi imkanlarıyla enkazdan çıkmayı başaran ancak kaburgaları çatlayan Eren, o ana ilişkin şunları aktardı: “Karşıya koştum, bu tarafın binası arkadan üzerime çöktü. Enkazın altında sırtım kaldı. Ağız üstü düştüğüm için kendim çıktım. Yanımda olan komşumu da kurtardım. Korkudan şehir dışına kaçtık. Termik santralin oraya bir petrole sığındım. Kızımın ayaklarında çorap yoktu. Korkudan eve çıkamıyorduk. Eksi 26 dereceden tir tir titriyordum. Çocuğumun ayaklarını nefesimle ısıtmayla çalışıyordum ancak ağzım yüzüm hep topraktı.”
‘Donarak öldüler’
Depremin 3’üncü gününde az sayıda asker ve polisin geldiğini söyleyen Eren, “Şu anda buraya askeri polisi yığmışlar ama o zaman kimse yoktu. Depremin 2’nci gününde sadece Samsun’dan gelen 2-3 gönüllü ekip vardı. Ne elektrik, ne su, ne telefon vardı. Büyük bir felaket. Ekipler ilk gün gelseydi ölü sayısı bin ise 200’e inerdi. Çoğu kurtarılırdı. Birçok kişi kendi imkanlarıyla çıktı, çıkarıldı. Bir arkadaşım 36 saat kalorifer suyu ile idare etti. ‘Yerim rahattı’ dedi. Çoğu kişi ise donarak öldü” ifadelerini kullandı.
Her şey 27 saniyede gitti
Depremden bu yana 2 gündür uyuyabildiğini belirten Eren, 18 gün sonra ilk kez banyo yapabildiğini söyledi. 27 yıl boyunca evlere temizliğe giderek, aldığı evinden sadece bir çanta ile çıkan Eren, şöyle devam etti: “Şimdi sular geliyor, yemek geliyor ama iş işten geçti. Yaşayan bilir. Şimdi elimde bir çanta, ayağımda bir terlik kaldı. Üzerimde bir gecelikle kaçabildim. Hiçbir şeyim kalmadı. Ziynet eşyalarım içerdeydi, bir kat yatak istedim kimsenin kapısına gitmeyeyim diye ama aldırtmadılar. 27 yılda yaptım 27 saniyede gitti.”
HABER MERKEZİ