Evid-Sen’in salgın sürecinde ev işçisi kadınların yaşadıklarını raporlaştırdı. 7 ev işçisi kadın hastalığa yakalandı ve çoğu güvencesiz olduğu için neredeyse hiç bir yardımdan faydalanamıyor
Ev İşçileri Dayanışma Sendikası (Evid-Sen), salgın sürecinde ev işçisi kadınların yaşadıkları zorluklara dair bir rapor hazırladı. Raporda, dünya genelinde sayıları 100 milyonları aşan ev işçisi kadınların güvencesiz çalıştırıldığı belirtilerek, koronavirüs salgınının en çok ev işçisi kadınları etkilediğine dikkat çekildi.
7 ev işçisi hastalığa yakalandı
Salgına yakalanan 7 ev işçisi kadının tedavilerin sürdüğü bilgisi paylaşılan raporda, İstanbul’da yaşayan 30 ev işçisi kadınla internet üzerinden yapılan görüşmelere de yer verildi.
Daha önce ev hizmetlerinde gündelik işlerde çalışan bu kadınların tamamının işsiz olduğu belirtilerek, çok ciddi ekonomik sorunlarla karşı karşıya oldukları ve en temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta güçlük çektikleri ifade edildi.
Görüşülen bu ev işçisi kadınlardan bazıları durumlarına dair şu bilgileri paylaştı.
* “Herkes korkuyor bizi eve almıyorlar… Çok sıkıntı yaşadım bu süreçte. Borçluyum borcumu ödeyemiyorum, oğlum askerde, diğer çocuğum kaza yaptı kiramı ödeyemedim. Bankalara borcum da var. Bu hastalıktan sonra kimse çalışmıyor. Maalesef para yok, borç var her yere.
* Gece gündüz düşünüyorum iki hastayla yaşıyorum. Beslenmemi bile sağlayamıyorum. Para yok ki ne alıp yiyelim. Üçüncü kiram oldu ödemedim.
* Bu dönemde ciddi sıkıntılar yaşıyorum, parasız kalıyorum. Çünkü gündelikçi olarak çalışıyordum. Bu hastalık yüzünden, işimden ayrılmak zorunda kaldım. Şu an ciddi şekilde maddi durumum çok bozuk. Bütün geçimimi ev işlerinden sağlıyordum. Daha önce bir gıda kartım vardı ayda 125 TL İBB’den olan ondan alışveriş yapabildim bu ay öyle idare ettim.
*Çalışmıyorum, kirayı, faturaları ödeyemiyoruz, sonumuz ne olacak. Karanlık günlerden geçiyoruz. İşimiz duaya kaldı.
* Çalıştığım işyerinden izin istedim ama vermediler. Sen bize korona mı bulaştıracaksın dediler? Ellerime omuzlarıma vurup bana şiddet uyguladılar. Bu olaylardan dolayı dışarıya çıkamıyorum gün boyu evdeyim izin günümü odamda geçiriyorum. Hafta içi çalışıyorum. İşim daha da yoğunlaştı çünkü herkes evde… Nefes alamıyorum herkese yetemiyorum. Bu süreçte kovid öldürmezse bu gidişle Bakırköy’ün yolu görünüyor.
* Hemşireyim, Azebaycanlıyım. Memlekette çocuğum ve eşim var. Ailemle telefondan görüntülü konuşuyorum. Bir buçuk yıldır çocuk bakıcısıyım. İki aydır hiç izin kullanmadım. Çalıştığım evin bütün işini yapıyorum, çocuklarına bakıyorum. Çok yoruldum. Bende virüs çıksa ne yaparım bilmiyorum. Önemli olan onlar, biz umurlarında değiliz. Evleri küçük bana ait bir odam yok bir şey olsa beni işten atarlar. Kendileri hasta olsa bana baktırırlar.
Özbekistanlıyım. Karı koca yaşlı bir çiftin yanında çalışıyorum iki buçuk senedir. Çalışma iznim yok. Çalıştığım iş yerinde yaşadığım önemli bir sorunu yazıyorum. Oturma iznini almak için postaneye gittim. Ayrıca otobüsle ya da minibüsle de değil çalıştığım yerin özel şoförüyle gidip geldiğim halde bize virüs bulaştırırsın diye birhafta boyunca odama hapsedildim. Hapisim devam ediyor yemeğimi kapı önüne bırakıyorlar bu duruma dayanamıyorum. İşi bırakmayı düşünüyorum bırakmak istediğimde neyle karşılaşacağımı bilmiyorum. Çok üzülüyorum, bir insana bu yapılmamalı.
* Sağlıklı beslenmede sıkıntı çekiyoruz. Elimizdeki nakdi de tükettiğimiz için evde olan erzaklarla geçinmeye çalışıyoruz.”
Durumlarını bu sözlerle aktaran ev işçisi kadınlar, hiçbir sağlık hakkı ve sosyal yardımdan yararlanmadıklarını da dile getirdi.
Tedbir alınmalı
Raporunda yaşam hakkının coğrafya, din, cinsiyet veya sınıf farkı gözetilmeksizin herkesin hakkı olduğunu vurgulayan Evid- Sen, “Ancak bu dönemlerde bazıları daha korumasız ve güvencesizdir. Dolayısıyla ev işçileri bu dönemde olduğu gibi benzer süreçlerde sömürüye çok daha açık bir hale gelmektedir. Acil bir şekilde gerekli tedbirler alınmaz, yeterli imkânlar sağlanmaz ve onlara destek olunmazsa birçok temel insan hakkı kendileri için erişilemez olacaktır. Bu nedenle ev işçilerinin yukarıdaki sorunlarının çözümü adına acil politikaların karar vericiler tarafından hayata geçirilmesi gerekmektedir” diye belirtti.
HABER MERKEZİ