Birçok şiir ve türküye konu olan Geliyê Tiyarê son 90 yıl içinde yaşanan çatışmalardan dolayı üç kez insansızlaştırılmış. İlki 1915, ikincisi ise 1924 yılında gerçekleşir. O yıllarda üst düzey bir komutan vurulur, vali esir alınır. Yoğun geçen savaş sonrası bölge ikinci kez insansızlaştırılır
Mahsum Sağlam
Kuzey ve Doğu Suriye devriminin dinamik gücü olan sanat çalışmaları devrime paralel olarak gelişip etkilemeye devam ediyor. Bölgede bir yandan Türkiye’nin saldırıları devam ederken diğer yandan da gündelik yaşam ve sanatsal çalışmalar hız kesmeden sürüyor. Hunergeha Welat’ın son çalışması olan ve Koma Cudi’nin seslendirdiği Evdîşo stranı hayli çarpıcı hikâyesiyle iyi bir çalışma olmuş. Evdîşo hikâyesinin geçtiği bölge güncel bakımdan önemli bir bölge olup, tarihten günümüze birçok acıların yaşanmasının yanı sıra farklı inançların birlikte yaşam bulduğu bir bölge.
Geliyê Tiyarê
Evdîşo stranın hikâyesi Geliyê Tiyarê (Tiyar vadisi) bölgesinde geçiyor. Bu bölge Colemêrg (Hakkari) Gever (Yüksekova) Çelê (Çukurca) üçgeninin ortasında, Cîlo dağları silsilesinin güneyinde 55-60 kilometrelik derin bir vadidir. Vadi cennetin dünyaya bıraktığı parçası olarak bilinir. Başından sonuna kadar bir köy gibi görünse de, Şortê, Tîyar, Gise, Berîç, Hêşet, Zawîte, Tuxub, Mezrê, Güzereş, Xan ve Pîrî Tovê köylerinden oluşuyor. Yöreye has pirinçten tutun, incir, nar, susam, dut ve cevize kadar her türlü meyve ve sebze mahsulünün bulunduğu bir vadi. Bu mahsuller ihraç edilecek miktarlarda olmasa bile kendilerine ve komşularına yetecek miktarlardadır.
Zap vadisinin tamamında olduğu gibi bu bölgede de ipek böceği üretimi yapılmış. Ve üretilen ipeklerle de ünlü gümüş simli Tiyar kesrevanı dokunmuş. Çekilen klipte de görüldüğü üzere kadınların başlarına taktığı kofinin üstünde 7 renkten oluşan püskülün bağlanması yani kesrevan kimsesiz kaçan ya da Wan şehrine olan özlem gibi anlamlara sahip.
Birçok şiir ve stranlara konu olan Geliyê Tiyarê son 90 yıl içinde yaşanan çatışmalardan dolayı üç kez insansızlaştırılmış. İlki 1915, ikincisi ise 1924 yılında gerçekleşir. O yıllarda üst düzey bir komutan vurulur, vali esir alınır. Yoğun geçen savaş sonrası bölge ikinci kez insansızlaştırılır.
1990’lı yıllarda ise yoğunca köy boşaltmalarından bölge insanına, oradaki sivil yöneticilere bile sorulmadan kelebeklere, kuşlara “Yürü Kurdo” denilerek bölge boşaltılır. Ondan sonra insan ölümleri, kimyasallar ve katliamlarla basında Kazan Vadisi adı altında sık sık gündeme gelir. Hafızalarda canlı olan da 2011 yılının Ekim ayında 36 PKK’linin yaşamını yitirdiği kimyasal silahların kullanılmasıyla Türkiye’nin gündemine oturmuştu. Bu bölgede halen insan kemikleri çıkartılmaktadır.
Evdîşo’nun hikâyesi
Bu yeni çalışmaya dair konuştuğumuz Hunergeha Welat, şarkının hikâyesine dair şunları söyledi:
“Osmanlı döneminde Tiyarê birçok farklı inancın yaşadığı bir bölge, Evdîşo ise Asûrî bir lider, Tiyarê vadisinde yaşayan halklardan. Bağlı olduğu aşiret ile Kurd aşiretleri arasında çatışmalar yaşanır. Bu saldırılar sonucunda Kurd aşiretler tarafından talan edilirler. Bu savaşın asıl sebebi ise Osmanlı devletinin halklar arasında çıkardığı çelişkilerden kaynaklı oluşturduğu düşmanlıklardır. Bu olaylar tarihte defalarca yaşanmış olup güncelde de hala yaşanan sorunların başında gelmektedir. Birçok savaş yaşanır, her iki taraftan da insan ölümleri gerçekleşir. Evdîşo, bu savaşlarda büyük bir yiğitlik sergiler. Kürtler de bu savaş ve Evdîşo’nun kahramanlığı üzerine bir şarkı yaparlar. Bu şarkıda da bu olay anlatılır.”
Evdişo gêlîyê Tîyarê kure
Şeşxana lure lure
Hatina Tîyarê dure
Erê Evdîşo êvare sih da latê
Şeşxana bide xebatê
Şer çu şîva Bêlatê
Erê Evdişo roj avaye
Tîyarîyan êriş daye
Şeri bir Mersavayê