Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, “yakalama” kararı bulunan iki kardeşin evinde yapılan arama esnasında tüm aile bireylerinin polis şiddetine maruz kalmasıyla ilgili suç duyurusunda bulundu
Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde haklarında “yakalama” kararı bulunduğu gerekçesiyle 2 Aralık’ta iki kardeşin evine yapılan baskında tüm aile bireyleri polis şiddetine maruz kaldı. Aranan ağabey M.Ç. teyzesinin evinde gözaltına alınırken, kardeş M.Ç. ise ailesinin evinde saatlerce süren arama sırasında anne N.Ç., kız kardeşleri R.Ç., D.Ç. ve R.Ç birlikte işkence gördü. 4 gün gözaltında tutulan ağabey M.Ç. “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla tutuklanırken, kardeş M.Ç. ise serbest bırakıldı. Ailenin kaldığı evde yapılan aramaların ardından ağabeyi M.Ç.’yi eve getiren polis, “Evde işkence ve kötü muamele yoktur” şeklinde arama tutanağı imzalattı.
Aile, 12 Aralık’ta Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’ne (ÖHD) başvuruda bulundu. Dernek, ailenin başvurusu üzerine polisler hakkında “işkence ve kötü muameleden” suç duyurusunda bulundu.
Türkiye’de son dönemlerde gözaltı ve yakalama işlemleri sırasında işkence ve kötü muamele uygulamalarının artığına dikkat çeken ÖHD Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Halise Dakalı, işkence ve kötü muamele uygulamalarının en çok yaşanan yerlerin başında ise Diyarbakır’ın geldiğini söyledi.
Şeker hastası anneye işkence
Dakalı, 12 Aralık’ta Sur’da işkence ve kötü muameleye maruz kalan aileyle ilgili şunları söyledi: “Kolluk görevlilerinin hukuka aykırı uygulamaları eve giriş anıyla başlıyor. Tüm arama işlemleri süresince de işkence ve kötü muamele uygulamaları sürüyor. Arama işlemleri sırasında evdeki tüm aile bireyleri tekmeleniyor, banyoda yere yatırılıyor. Cinsel içerikli küfür ve hakaretlere maruz kalıyorlar, dini değerleri aşağılıyorlar. Şeker hastası olan annenin ilacını almasına müsaade edilmiyor. İşkence ve kötü muamele sonucu annenin sağlık durumu daha da ağırlaşıyor” diye konuştu.
TEM raporu kabul etmedi
Başvuruculardan M.Ç.’nin gözaltına alındığı sırada evde tek başına bir odaya kilitlenerek işkenceye uğradığını aktaran Dakalı, “Tek başına odaya kilitleniyor. El ve ayakları kelepçelenerek darp ediliyor. Vücudunun birçok yerine elektroşok uygulanıyor. TEM Şube’ye götürülen iki kardeşin ‘Darp ve cebir yoktur’ şeklindeki sağlık raporu, görevliler tarafından kabul edilmiyor. Görevlilerin ‘İşkence ve cebir vardır’ raporu alınmadan kardeşleri teslim almayacaklarını belirtmeleri üzerine kardeşler tekrardan hastaneye götürülüp, darp ve cebir raporu alınıyor. Darp raporları, savcılığın soruşturma dosyasında bulunuyor” dedi.
Suç duyurusu
ÖHD olarak başvuruculara yönelik işkence ve kötü muameleyi gerçekleştiren ve buna seyirci kalan tüm kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirten Dakalı, başvurucularla yapmış oldukları görüşmeler sonucunda hazırladıkları raporu, Adalet Bakanlığı, Meclis İnsan Hakları Komisyonu ve uluslararası tüm kurum ve kuruluşlarla paylaşarak, sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını vurguladı.