HDP’li Milletvekili Öcalan ‘asimilasyon artık evin içine kadar girdi’ diyerek 12 Eylül’de birçok merkezde ‘anadilde eğitim’ talebiyle yapacakları açıklamaya katılım çağrısı yaptı
Yeni eğitim ve öğretim yılına başlama hazırlıkları sürerken Kürt kamuoyu ve Kürtçe öğretmenleri bir süre öncesinde seçmeli Kürtçe dil dersi sınıflarının açılması ve Kürtçe öğretmenlerin atamasının yapılması için kampanyalar başlattı. Kamuoyundan yükselen tüm taleplere rağmen ataması yapılan 20 bin öğretmen arasından Kürtçe öğretmen sayısı sadece 3 oldu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) 12 Eylül’de başlayacak yeni eğitim ve öğretim yılına ilişkin birçok merkezde eş zamanlı açıklama gerçekleştirecek. HDP Eğitim Politikaları Komisyonu ile Dil, Kültür ve Sanat Komisyonu, “anadil de eğitim” talebiyle İstanbul, Diyarbakır, Van, Yüksekova, Cizre, Mardin, Urfa, Batman, Bingöl, Dersim, İzmir, Adana ve Mersin’de “Asimilasyona karşı anadilinde eğitim” şiarıyla açıklamalar ve eylemler gerçekleştirecek.
HDP Dil, Kültür ve Sanat Komisyonu Eş Sözcüsü ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Ömer Öcalan Mezopotamya Ajansı’ndan Berivan Altan’a, Kürt dili üzerinden uygulanan asimilasyon, anadil de eğitimin önemi ve yapacakları eyleme dair değerlendirmelerde bulundu.
Kürt halkı diline sahip çıkıyor
“Bir ulusu, ulus yapan dilidir. Ulus olmanın, toplumsallığın temelinde dil vardır” diyen Öcalan, Bir insan doğduğunda annesiyle, etrafındaki insanlarla bütün ilişkisini konuştuğu dille kuruyor. Bu yüzden onun maneviyatı, kişinin gelişiminde etkisi önemlidir” dedi. Türkiye’de Almanca, Fransızca, İngilizce gibi yapancı dillerde de eğitim olduğunu belirten Öcalan, milyonlarca kişinin kullandığı Kürtçenin eğitim dili olmadığına dikkat çekerek yasaklara rağmen Kürt halkının diline sahip çıktığını kaydetti
Kürtçenin yok olması için Kürt halkının geçmişte Kürdistan’dan göçe zorlandığını, birçok Kürt iline farklı halkların yerleştirilmesine kadar bir politika uygulandığını hatırlatan Öcalan, “Kürt halkı kendisine dayatılan bu politikaya karşı yüz yıldır, mücadele yürütüyor. Bir halkın konuştuğu dil resmiyette kabul görmediği sürece, okullarda okutulmadığı takdirde unutulma ile yüz yüze kalır. Devletin resmi kurumlarında ya da okullarında Kürtçeye yasak koyulur ve gelişmesi engellenirse, bu dil asimilasyona maruz kalıyordur” dedi.
Oto asimilasyon tehlikesi
Okulların asimilasyondaki rolüne dikkat çeken Öcalan, birçok ailenin de kendi kendine çocuğunu asimile ettiğini, asimilasyonun artık evin içine kadar geldiğini belirterek otoasimilasyona dikkat çekti. Öcalan, şöyle devam etti: “Kürdün adı, dili, kimliği kabul görmüyor. Kürtlerden bahsediyorlar, özellikle seçim zamanlarında Kürtçe dilinden de bahsediyorlar, İçişleri Bakanı Diyarbakır’da Kürtçe müzik eşliğinde halay da çekiyor ama resmiyette Kürt dili görülmüyor. Bu gerçekliği görmemiz lazım. Bir yandan dilin yasaklanacak, yüzyıldır bir asimilasyon politikası senin dilin üzerinde yürütülecek, bir yandan da bazı partiler, siyasetçiler iktidar olmak için sembolik işler yapacak. Kürt dili sadece halay çekmek için, Kürtçe müzik dinlemek için yoktur. Kürt dilinin akademik olarak eğitiminin verilmesi gerekir. Kürt dilinin gelişmesi için eğitim dili olması gerekir.”
‘Anadil de eğitim istemek politik bir taleptir’
Anadil üzerindeki asimilasyona karşı durmanın Kürt mücadelesindeki önemine işaret eden Öcalan, “Bazıları çıkıp, ‘bizim siyasetle işimiz yok, sadece Kürt dilinin gelişmesini istiyoruz’ diyorlar. Böyle bir şey yok. Bu cümleler kendini, kandırmadır. Anadil de eğitim istemenin kendisi politik bir taleptir, politik bir duruştur. Bunun için de politik bir mücadele yürütmek gerekir. Bugün HDP’nin yürüttüğü mücadele budur. HDP olarak anadil de eğitime çok büyük bir önem veriyoruz. Anadil de eğitimin yapılması için mücadele edeceğiz. Biz de komisyon olarak bu çalışmayı yürüteceğiz” dedi.
‘Anadilde eğitim kurumsallaşmalı’
“Kürtçe eğitim dili olmadığı sürece kaybolma tehlikesiyle karşı karşıyadır” diyen Öcalan, “Sadece evde, sokakta, düğünde, cenazede Kürtçeyi kullanmak yetmiyor. Bunun kurumsallaşması gerekiyor. Kürdün kimliği kabul edilmeden dili de kabul görmez. Kayyımlar atandığında ilk olarak Kürt diline saldırdılar. Kürt diline düşmanlık bazen açık yapılıyor bazen de sistematik olarak gizli yapılıyor. Şimdi seçmeli Kürtçe dersler var. ‘Kürt yoktur, dili yoktur, dili medeniyet dili değildir’ diyenlere karşı Kürt halkı mücadelesiyle bu hakkı kazandı. Milyonlarca Kürdün yaşadığı Türkiye’de Kürt halkına dili sadece seçmeli ders olarak layık görülüyor. Bu devlet için bir ayıptır. Bizim için bir kazanım olsa da resmiyeti yok. Yarın devlet bir mevzuat ile kaldırabilir. Kürtçe seçmeli dersler seçilse bile bu sefer ‘öğretmen yok, seçenler az, ya da başka bir ders seçemez’ gibi engellemelerle karşı karşıya kalınıyor. Seçmeli dersler seçilmemesi için birçok oyunlar oynanıyor, teşvik yapılmıyor. Her millet, her halk kendi anadilinde konuşmalı ve eğitim görebilmelidir” şeklinde konuştu.
Etkinliklere katılım çağrısı
Öcalan, 12 Eylül’de birçok merkezde “anadilde eğitim” talebiyle yapacakları açıklamaya Kürt halkını davet ederek, sözlerini şöyle noktaladı: “12 Eylül’de yüzyıldır Kürt dili üzerinde süren asimilasyona karşı ‘Kürtçe dilinde eğitim istiyoruz’ talebiyle, ‘Kürt dili üzerindeki asimilasyonu durdurun’, diyeceğiz. Tüm halkımızı açıklamamıza davet ediyoruz. Kürt dilinin, kültürünün gelişmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz.”
HABER MERKEZİ