ESP İstanbul İl Örgütü, cezaevindeki tutsakların açlık grevi eylemine destek için 3 günlük açlık grevine gireceğini açıkladı
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için tutsakların 27 Kasım 2023 tarihinde başlattığı açık grevi sürerken, birçok kesimden açlık grevlerine destek açıklamaları gelmeye devam ediyor.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi ESP İstanbul İl Örgütü de açlık grevlerinin Türkiye’de duyulması ve kamuoyunda duyarlılık yaratılması için 23 Ocak tarihinde 3 günlük destek açlık grevi yapacağını açıkladı.
ANF’ye konuşan ESP İstanbul İl Yöneticisi Leyla Can, “Filistin özgürlük mücadelesine destek verildiğini ama Rojava’daki işgal politikalarına, saldırı politikalarına itiraz edilmediğini görüyoruz. Tabi ki Filistin’e de sahip çıkacağız, Rojava’daki işgale de hayır diyeceğiz. Sosyalistler olarak bu bizim ikirciksiz tavrımız ve görevimiz. Efrin döneminde barış imzası atan akademisyenlere yapılanlar, Şebnem Korur Fincancı’ya yapılanları gördük. En son DEM Parti vekili Adalet Kaya Sayın Öcalan’ın üzerindeki tecrit hakkında konuştuğu için ölümle tehdit edildi. Bunların hepsi Kürt sorununa söz söyleyenleri tutuklama ve gözaltılarla korkutmak, susturmak için. Tecrit üzerine konuşulmasını bu baskı politikaları ile engellenmeye çalışılıyor” dedi.
‘Tecrit tüm cezaevlerine yayıldı’
Tecrit sisteminin tüm cezaevlerine yayıldığını belirten Can şöyle devam etti: “Faşist şeflik rejimi zindanlardaki tecrit zulmünü artırarak devam ettiriyor. Bunların pek çoğunu bizlerde çeşitli şekillerde bazen tutsak olarak, bazen görüşçü olarak yaşıyoruz. Dilek Arsu ve Seda Baykan bu işkencelere sistematik maruz kalan sosyalist kadınlardan ikisi, Diyarbakır hapishanesinde Seda Baykan ve Bünyan Hapishanesinde Dilek Arsu tek kişilik hücrede tutuluyor. Ve günde bir saat havalandırma hakkı tanınıyor. Gözaltına alındıkları andan beri sistematik işkenceye uğruyorlar.”
‘Açlık grevlerini gündemleştirmeliyiz’
İmralı’da yaşanan tecride karşı başlatılan açlık grevlerinin dışarıda çok gündem olmadığını ifade eden Leyla Can, ESP’nin özellikle Türkiye sosyalist hareketi içerisindeki şovenizmin etkisini de kırmak için bu kararı aldığını söyledi.
Tutsakların İmralı başta olmak üzere zindanlardaki tecrit karşı iki aydır açlık grevinde olduğunu hatırlatan Can, “Maalesef dışarıda buna karşılık yeterince gündem olamadı. Daha fazla gündemleştirmeye ihtiyaç var. Şovenizmin etkisini kırmaya çalışıyoruz, adalet nöbetlerini ziyaretlerini artırmak ve gündemde tutmak istiyoruz Sokakta da eylem örgütlemeye çalışıyoruz. Birleşik olarak emekçi solun cevap vermesi ile bu kuşatma kırılabilir. Biz de Ezilenlerin Sosyalist Parti’si olarak dayanışmayı dışardan büyütmek ve gündemde tutmak, ses olmak için 23-24-25 Ocak tarihleri arasında 3 günlük açlık grevine başlayacağız.”
‘Emekçi sol hareketin eylemi birleşik olmalıdır’
İmralı tecridinin Türkiye gündemine dışarıdaki demokratik-devrimci kurumların Kürt Özgürlük Hareketi ve zindanlarda süren açlık grevlerine destek vermesiyle kırılabileceğini söyleyen Leyla Can, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Politik İslamcı faşist şeflik rejimi, içeride-dışarıda bütünlüklü bir faşist kuşatma ve tecrit stratejisi yürütüyor. Bu faşist kuşatma, ezme ve teslim saldırısına karşı emekçi sol hareketimizin yanıtı ve eylemi de birleşik ve bütünlüklü olmalıdır. Bu nedenle, tecride karşı direnişi güçlendiren bir eylemli dayanışma, ilişkilenme ve bütünleşmeye ihtiyaç var. Dışarıda demokratik-devrimci kurumların zindanlarla birleşen ve bütünleşen eylemleri büyütülerek bunu gündem yapabilir ve bu faşist kuşatma kırılabilir.”
HABER MERKEZİ