Cizre bodrumlarında iki çocuğu katledilen Esmer Tunç, en güzel Anneler Günü hediyesinin Kürtlerin birlik ve beraberliği olduğunu söylüyor ve KDP’nin Türkiye ile yaptığı işbirliğine tepki gösteriyor
Her yıl Mayıs ayının ikinci Pazar günü kutlanan Anneler Günü, bir kez daha savaş ortamında karşılanıyor. Birçok anne, gözaltında kaybedilen, faili meçhul cinayetlerle katledilen çocuklarının cenazelerini ararken, birçok anne de yıllardır kimsesizler mezarlıklarında bekletilen cenazelerini almak için bekliyor. Yıllardır “Bir mezarı olsun” diyerek bekleyiş içerisinde olan anneler, AKP-MHP iktidarının derinleştirdiği savaş politikaları sonucu her güne ölüm haberleriyle uyanıyor.
Çocukları katledilen anneler…
Her yıl Mayıs ayının ikinci Pazar günü kutlanan Anneler Günü, birçok anne tarafından buruk karşılanıyor. Bu burukluğu yaşayan annelerden kimisinin çocuğu yaşamını yitirdi, kimisinin çocuğu kayıp, kimisinin çocuğunun mezarı yok, kimisinin de çocukları tutuklu. 1 çocuğu yaşamını yitiren Yıldız Damla ile 1 çocuğu yaşamını yitiren ve 2 çocuğu da tutuklu olan Şaide Hayme, yaşadıkları acılardan dolayı Anneler Günü’nün akıllarına gelmediğini söyledi.
Defalarca tutuklandı
AKP’nin savaş politikaları sonucu iki oğlunu kaybeden Esmer Tunç, yıllardır Anneler Günü’nü buruk karşılıyor. 1965 yılında Şırnak’ın Cifanê köyünde dünyaya gelen Tunç, daha 16 yaşındayken evlendirilir. 9 çocuğu olan anne Tunç, 1993 yılında devlet baskıları sonucu köylerinin boşaltılması sonucu göç ettirilir. Ancak Tunç ailesi devlet baskılarından kurtulamaz, birçok ferdi defalarca gözaltına alınır, tutuklanır.
İki çocuğunu katledildi
AKP-MHP’nin 24 Temmuz 2015’te yeniden savaş konseptine karşı 10 Ağustos 2015’te özyönetim ilan edilen Cizre’de, defalarca sokağa çıkma yasağı ilan edilir. 14 Aralık 2015’te ilan edilen ve 79 süren sokağa çıkma yasağında, yüzlerce kişi bulundukları binaların bodrum katında katledildi. Anne Esmer Tunç’un oğlu Cizre Halk Meclisi Mehmet Tunç ve kardeşi Orhan Tunç da devlet saldırıları sonucu katledilen 177 kişiden ikisi oldu.
‘Benim gibi onlarca anne var’
Anne Tunç, çocuklarının ölümünden sonra yıllardır buruk karşıladığı Anneler Günü’nü, aynı zamanda oğulları Mehmet ve Orhan Tunç’un cenaze törenindeki direnişiyle savaşa karşı öfkeyle karşılıyor. Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Zeynep Durgut’a konuşan Tunç, savaşın son bulmasını istiyor. Anne Tunç, Kürtlerin savaşa değil, barışa ihtiyacı olduğunu belirterek, “Annelerin tek isteği, bu savaşın bir an önce durmasıdır. Bu zulmün son bulmasını istiyoruz. Çocuklarımın katledilmesi üzerinden 7 yıl geçti. Ama bu acım dün gibi taze. Saat hep aynı saat, zaman hep aynı zaman. Zaman benim için halen orada duruyor. Benim için hiçbir şey değişmedi. Adalet gelmedi ve kimse hesap vermedi. Benim acım hiç eskimedi. Onları tek bir gün bile unutamıyorum. Bu acılarımız yetmiyormuş gibi, birde acı üstüne acı çekiyoruz. Benim gibi onlarca anne var” dedi.
Kardeş kardeşi öldürmesin
Anneler Günü’nü bir kez daha savaş ortamında karşıladıklarını dile getiren anne Tunç, “Bu Anneler Günü’nün barışa ve huzura vesile olmasını istiyorum. Yaşanan bu vahşet ihanettir. Biz anneler kardeşin kardeşi öldürmesini istemiyoruz. Mesut Barzani bugün kendini Türk devletine sattı. Kendini sattığı için de onların elinden kendini kurtaramıyor. Eğer kanında iğne ucu kadar Kürtlük olsaydı, bugün kendi halkına ihanet etmezdi” ifadelerini kullandı.
Barzani’nin ihanet edeceğini bilemezdik
Kürtlere yönelik saldırıların KDP eliyle sürdürüldüğünü dile getiren Tunç, “Biz, ‘Barzani öncümüzdür, kardeşimizdir, canımızdır’ diyorduk. İhanet edeceğini bilemezdik. Kanımıza gireceğini nerden bilebilirdik. Biz kardeşiz diyorduk ama bugün düşman olmuş. Ben buradan Mesut ve Nêçîrvan Barzani’ye sesleniyorum; artık ihanet ettiğin yeter” diye konuştu.
Kürtler önce birliği kursun
KDP-AKP işbirliğini kınayarak, buna karşı annelere büyük rol düştüğünü söyleyen anne Tunç, şunları söyledi: “Son 3-4 yıldır Barzani’nin kendi halkına yaptığı zulmü, Erdoğan yapmadı. Kürtler ilk önce kendi içerisinde birliği kursunlar, sonra barış istesin. Biz ilk önce Kürt barışını istiyoruz. Kürdistan’da bütün anneler zulüm gördü. Ben bütün annelerin Anneler Günü’nü kutluyorum. Biz barış istiyoruz. Bu günde bizim için en anlamlı hediye barıştır. En güzel hediye birlik ve beraberliktir. Biz çok acı çektik, çok ağladık ama başka anneler yaşamasın. Bunun için mücadele etmeliyiz. Bunun içinde anneler ellerinden geleni yapmalı. Bu süreçte en gerekli olan şey, annelerin direnişidir. Bu nedenle anneler ellerinden geleni yapmalı ve ölüme karşı kalkan olmalıdır.”
HABER MERKEZİ