Fransa’da Cezayirli Nahel’in polis tarafından katledilmesi sonrası başlayan protestoları değerlendiren Paris Cite Üniversitesi Öğretim Üyesi Selim Eskiizmirliler, eylemlerin devletin yıllardır siyahlara uyguladığı ayrımcı politikalarının öfkesi sonucu büyüdüğünü belirtti
Fransa’da 27 Haziran’da 17 yaşındaki Cezayirli Nahel M.’nin polis tarafından katledilmesinin ardından başlayan sokak eylemleri devam ediyor. Başkenti Paris’i çevreleyen bölgeler, Marsilya, Lyon, Toulouse gibi büyükşehirler başta olmak üzere birçok kentte yayılan protestoların şekli giderek değişiyor.
Yaşanan gelişmeleri Mezopotamya Ajansı’nda (MA) Esra Solin Dal’a değerlendiren Paris Cite Üniversitesi Öğretim Üyesi Doçent Dr. Selim Eskiizmirliler, eylemlerin toplumun yıllardır biriktirdiği bir öfkenin sonucu olduğunu söyledi.
Eylemler birikmiş öfkenin sonucu
Eylemlerin sadece Nahel’in ölümü üzerine oluşmadığını ifade eden Eskiizmirliler, bu isyanın yıllardır Fransa’da birikmiş olan bir “öfkenin” sonucu olduğunu vurguladı. Eskiizmirliler, “Bunun temel nedenini illa tanımlamak gerekirse, o da Fransa’nın sömürgecilik, hatta kölecilik döneminden bu yana gelen politikalarıdır. O dönemlerden bu yana sömürge bölgelerinden metropole gelmiş sömürge halklarına karşı uyguladığı sosyal, kültürel, politik ve ekonomik uygulamaların sonucudur” ifadelerini kullandı.
Devlet şiddetine karşı bir hat oluşturuldu
Fransa’daki “isyanın” Türkiye medyası tarafından bir göçmen hareketi gibi lanse edildiğini belirten Eskiizmirliler, “Bu bir göçmen isyanı değil. Bu esmer tenli çocukların isyanıdır. Gerek isyanın yayılmasında, gerek yaşanan şiddetin boyutları üzerinden tartışıldığında, isyanı yürüten aktörlerin, bir anda devlet şiddetine karşı bir direnme hattı oluşturması önümüzdeki sürece dair önemli mesajlar veriyor” dedi.
Adaletsizliğe karşı intikam alma hırsı var
Fransa’da yaşanan isyanın tarihsel arka planı olduğuna işaret eden Eskiizmirliler, “Hepsinin maruz kaldığı ortak bir adaletsizlik süreci ve buna karşı bir intikam alma hissi var. Fransız polisinin, mesela bir metro istasyonunda Genel Bilgi Toplama (GBT) taraması yapılırken beyazlar yerine siyah ve esmer tenlileri aramayı tercih ettiklerini, onları daha çok durdurduklarını görüyoruz. Arama esnasında maruz kaldıkları psikolojik ve fiziksel şiddet, BM ve AB İnsan Hakları Komisyonları tarafından tespit edilmiş. Dolayısıyla esmer ya da siyah tenli olduğunuzda, potansiyel bir kriminalize vaka olarak gözlemleniyorsunuz” diye konuştu.
Teknolojinin, egemenleri iktidar haline getirdiği gibi onu yıkma konumuna getirme gücüne de sahip olduğunu söyleyen Eskiizmirliler, “Polisin Nahel’i öldürürken çekilen video olmasaydı, bu hareket bu kadar büyümez ve bu kadar meşru hale gelmeyecekti. Polisin ifadesinde yalan söylemesi devlet politikalarını teşhir ediyordu. Sosyal medya propaganda ve örgütlenme açısından ciddi bir örgütlenme imkanı sağlıyor” dedi.
Cezalara karşı eylemler büyüdü
Eskiizmirliler, protestolar sonrası apar topar ülkeye dönen Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “Onları evde tutmak ailelerin sorumluluğu. Ebeveynleri gibi davranmak devletin işi değil” sözlerine de işaret ederek, “Adalet Bakanı Eric Dupond-Moretti de 17 yaşın altında olaylara karışan çocuklar için ebeveynlerinin sorumlu tutulacağını ve 30 bin Euro’dan iki yıl hapse varan cezalar verilebileceğini duyurdu. Hükümetin yasak, ceza hakkında yaptığı açıklamalar dizisi birbirini izlerken, banliyölerdeki eylemler büyüdü” diye konuştu.
Şimdiye kadar eylemerde 3 bin 625 eylemcini gözaltına alındığını aktaran Eskiizmirliler, bunlardan bin 124 kişinin 17 yaş altında olduğunu söyledi. Şu ana kadar 990 kişinin mahkemeye çıkarıldığını, 480 kişi hakkında ise dava açıldığını belirten Eskiizmirliler, 380 kişinin de tutuklandığı bilgisini aldıklarını ifade etti. Eskiizmirliler, isyanın sistemin ve paylaşım düzenin değiştirilmesi mesajı verdiğini vurguladı.
HABER MERKEZİ