Cizreli kadınlar kayyumlarla ‘kadın,genç ve çocuklar için yapılan uygulamaları engelleyenlere inat çalışacaklarını söylüyor. Kültür-sanat,kadın ve çocuk alanlarının yeniden oluşturulacağını belirten kadınlar, ‘kültürüyle, diliyle Cizre’yi geri istiyoruz’ dedi
Yüzyıllardan bu yana var olan ve Kürt tarihinde ‘Serhıldanların kenti’ olarak bilinen Cizre, bu asırlık döneminde birden fazla savaşa ve katliama tanık oldu. Yüz ölçüm ve nüfus bakımından kentin en kalabalık ilçesi olan Cizre son olarak 2018 yılında elde edilen verilere göre, 143.124 bin nüfusu bünyesinde barındırıyor. Alibey, Cudi, Dağkapı, Dicle, Kale, Konak, Nur, Sur, Şah ve Yafes adlarıyla 10 mahallesi olan ilçenin tarihi geçmişi Demir Çağı’na kadar uzanıyor.
Kayyum gönderildi
Kısa geçmişini bu şekilde ele aldığımız ilçenin kadın nüfusu ise 69 bin. Genç nüfusunun da önemli bir ölçüde yüksek olduğu kentin 2016 yılında Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile kayyum atanan belediyesi 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde HDP, yüzde 76 gibi rekor bir oyla Cizre Belediyesi’ni aldı.
Cizreli kadınların Cizre’si
Peki yaşanan bunca olaylardan sonra Cizreli kadınlar ne istiyor? Çatışma ve olayların dinmediği kentte kadınların yaşamda yeri nedir? HDP’ye geçen Cizre Belediyesi kente kadın çalışmaları için nasıl bir yol ve yöntem izleyecek? Cizreli kadınlar nasıl bir Cizre’nin hayalini kuruyor? Jinnews, kentteki kadınlara mikrofon uzattı
‘Eski haline geri dönmesi’
Kentin gençlerinden Esra İplik, üniversite mezunu ve iş arıyor. Esra İplik, “nasıl bir kent” sorumuza, “Kültür çalışmalarının olduğu, gençlerin kendi kimliğiyle yaşadığı bir kent istiyorum” cevabıyla karşılık veriyor. Devamında, “Cizre kültüründen koparılmak isteniyor ve bunu da biz gençler üzerinden hayata geçiriyorlar” diyen İplik, şunları söylüyor: “Buradaki gençler yaşanan süreçlerden sonra ne kültürlerini ne de kendi hayallerini yaşatamıyorlar. Benim burayla ilgili tek isteğim ve hayalim Cizre’nin eski haline dönmesidir. Gençlerin eski haline dönmesi spora, kültürlerine, diline sahip çıkması için sadece belediye değil toplumdan her kesimin bir şey yapması gerek. Spor merkezleri, dil kursları ve kütüphaneler açılabilir. Gençlerin bir an olsun boş durmaması lazım. Hep öne geçmek hep gelişmek için elinden gelen her şeyi yapmalı. Kısacası kültürüyle, diliyle var olan Cizre’yi geri istiyoruz” diye kaydetti
Kadına şans tanınmıyor’
Cizre’de 2 yıldır esnaflık yapan Mehdiye Sain (51), yaşanan süreçler nedeniyle esnaflık dahi yapamaz hale geldiğini dile getiriyor. Mehdiye Sain, “İş sahibi olmak sadece erkeklerin elinde olmamalı. Biz kadınların da başı dik ve parasını kazanması gerekiyor. Bakıyorsun her yerde erkek esnaf var, her yerde erkek en çok parayı kazanıyor. Ama bizim de artık alanda olmamız gerek” diye ifade ediyor. Sokağa çıkma yasaklarında katledilen ve sandıkta cenazesi bulunan Sahip Edin’in eşi Berivan Edin ise sorumuzu şu şekilde yanıtlıyor: “Eşim yaşamını yitirdiğinde ben üç aylık hamileydim. Ailemden 5 kişi bu yasaklarda yaşamını yitirdi. O günleri asla unutamıyorum. O günlerin sonrasında yıllar geçti ama hala her şey aynı gibi geliyor. Benim oğlum babasından 6 ay sonra dünyaya geldi, babasının adını ona verdik. Son damla kanımıza kadar davamızın peşindeyiz. Yasakta o kadar ölüm gördük ama yine de geri adım atmadık. O süreçte de şimdi de Cizre’de en çok kadınlar direniyor. Biri düştü diye biz de düşelim demedik. O günleri torunlarımızın torunları dahi olsa onlara anlatacağız.”
‘Eski geri gelmeli’
3 yılın ardından nasıl bir Cizre ile karşı karşıya kaldığını ve nasıl bir Cizre istediğini anlatan Berivan Edin, şunları ifade ediyor: “Kayyumlardan belediyemizi geri aldığımız anki mutluluğumuzu anlatamam. Gençlerimiz, kadınlarımız eski haline dönerse benim eşim de arkadaşları da amacına ulaştı derim. Kadın kurumlarımız, spor sahalarımız, kültürel etkinliklerimiz yeniden faaliyete geçsin. Gençlerimiz kendi dillerinde yeniden eğitim görmeye başlasın.”
ŞIRNAK