Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları Adnan Selçuk Mızraklı ve Hülya Alökmen Uyanık, kayyum döneminden kalan hasar tespiti için kolları sıvadı. Özellikle kalemlerdeki yolsuzlukları tek tek araştıran eşbaşkanlar, araştırmanın sonucunu ise hazırlayacakları raporla Diyarbakır halkı ile paylaşacak. Kayyumun kendisi için özel olarak yaptırdığı ve 2 milyona mal olan makam odası gündem olurken, Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün talan edilerek harabeye çevrilmiş durumu da gündem başlıkları arasında yer aldı. Eşbaşkan Hülya Alökmen Uyanık, Jinnews’ten Beritan Canözer’e kayyumun belediyede yarattığı tahribata ilişkin konuştu. Kayyum atamalarının özel bir politika olduğunu vurgulayan Alökmen, kayyumların “talan politikası” ile belediyelere yerleştirildiğinin altını çizdi. Kayyımların öncelikli hedefinin kazanımları yok etme üzerinden geliştiğini dile getiren Alökmen, seçimden sonra belediyelerde karşılaştıkları manzaranın ise bunu kanıtlar nitelikte olduğunu söyledi.
‘Kayyumun kraliyet odası’
Alökmen, göreve başladıklarında ilk karşılaştıkları manzaranın “kayyumun kraliyet odası” olduğunu vurguladı. Alökmen, bunun yanı sıra Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün ve bazı odaların harabeye çevrildiğini gördüklerini, harabe de şatafat bilinçli yapıldığını söyledi. Alökmen “Odalarda kapı ve pencereler kırık, sergi odası çöplüğe dönmüş, cep sineması, tiyatro salonu ve kulis odası talan edilmiş ve belediye personellerinin bize söylediğine göre, bu odaların birçoğunu polisler kullanıyormuş” diyerek, bu iddiaları araştıracaklarını belirtti. Tiyatro salonunun da harabeye çevrildiğini söyleyen Alökmen, “Sadece talan mantığı, sadece intikamcı yaklaşım söz konusu olmuş. Biz kentteki diğer belediyeleri de gezeceğiz, oralara da bakacağız, şu ana kadar gördüklerimiz kayyumların intikam politikasıdır” diye konuştu.
‘Hesap verdirteceğiz’
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin altyapısı geniş bir belediye olduğunu ifade eden Alökmen, belediyenin birden fazla birimi ve müdürlüğü olduğunu kaydetti. Bu nedenle büyük bir araştırma ve inceleme yürütmeleri gerektiğini vurgulayan Alökmen, şöyle devam etti: “Tam olarak ‘şu kadar harcanmış, şu kadar açık var’ deme şansımız yok. Tüm birimlerimizi, müdürlüklerimizi gezmeye, raporları kontrol etmeye devam edeceğiz. Bunun için bir komisyon da oluşturduk. Yani ‘HDP’liler gelince rahat çalışmasın’ diyerek özel bir talan çalışması yürüttüklerini açıkça görüyoruz. Büyük borçlanmalar, taşınmazların devredilmesi, fazladan personel alımlarının hepsi bilinçli bir çaba gibi görünüyor. Eğer bir usulsüzlük varsa, haksız ve hukuksuzluk varsa ortaya çıkaracağız ve adalet önünde hesap verdirteceğiz.”
‘Alo Şiddet Hattı’
Kadın Politikaları Daire Başkanlığı’nın isminin değiştirildiğini belirten Alökmen, “İsminin değiştirilmesinin yanı sıra yeni bir başkan getirilmiş. Henüz kim olduğunu bilmiyoruz, izne ayrılmış. Geldiğinde kendisiyle görüşeceğiz ve şimdiye kadar neler yapıldığını öğreneceğiz. Buna özel bir zaman da ayıracağız. Öte yandan görünen o ki Alo Şiddet Hattı kapanmış ama sığınma evleri duruyor. Alo Şiddet Hattı’nı ilk fırsatta yeniden aktifleştireceğiz. Kadın bakış açımıza uymayan, kadını aileye mahkum eden çalışmalar yürütülmüş, bunların bazılarını gördük ama daha derin bir araştırma yapacağız ve tespitleri kamuoyuyla paylaşacağız” dedi. 3 yıllık bir tahribatın söz konusu olduğunu vurgulayan Alökmen “Bu tahribat bugünden yarına hemen değişecek ve iyileştirilecek bir tahribat değil. Sabırlı olacağız ve önce tespit edeceğiz sonra tek tek her şeyi değiştirip, düzelteceğiz” diye belirtti. DİYARBAKIR