Haziran ayında yapılan baskın genel seçimlerde HDP’nin Ankara 3. Bölge adayı ve KHK ile işten çıkarılan Sosyolog Veli Saçılık seçim sonuçlarını ve yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. PİRHA’dan Cebrail Arslan’a konuşan Saçılık, seçim sonuçlarına ilişkin “Ben seçim sonuçlarından umutsuzluk çıkaran kişilerden değilim” dedi.
Genel olarak insanların adaletsizliğe büyük bir öfkesi olduğunu belirten Saçılık, “Kendi bölgemden aldığımız 70 bin oyu da ben çok önemsiyorum. Bu anlamda bir kesimi Kürt oyları, aynı zamanda muhalif sol oylar. Ankara’nın toplamında 222 bin oy almış olmamız, Ankara gibi sağcı bir yerde, büyük bir sol potansiyelin ve muhalif potansiyelin olduğunu gösterir. Bizim seçimden beklediğimiz şey AKP’yi geriletecek bir formüldü” diye konuştu.
Seçimlerin ardından sistemin Cumhuriyet’ten Meşrutiyet’e geçtiğini söyleyen Saçılık, “Beklentimiz HDP’nin barajı aşmasıydı ki aştı, İnce’nin yüzde 30 gibi bir oy almasıydı ki aldı ama esasında gördük ki Sadet Partisi ve İyi Parti’nin öyle anlatıldığı gibi olmadığını ve sağ seçmenin yine MHP ve AKP etrafında toparlandığını gördük. Burada çıkarılacak olan şey mevcut umudu yürütmektir. Biz özgürlük ve demokrasi için mücadelemizi sürdürmeliyiz. Şu anda AKP’nin önünde duran tek sorun HDP’nin barajı aşmış olması ve HDP’nin muhalefet etme gücünü yok etmeye yönelecektir” dedi.
Sandık her şey değil
Saçılık CHP’nin siyaset yapma potansiyelini, HDP’nin de mevcut demokratik mücadeleye öncülük etme potansiyelini ortaya çıkarmak gerektiğine vurgu yaparak, “AKP bir krizin geldiğini görerek seçime gitti ve bu seçimi onun için gündeme getirdi. Ve şu anda bütün güçleri ve bütün iktidarı tek elde toplamış durumda. Bundan yararlanarak toplumsal muhalefeti sindirmeye çalışacak. Bizim görevimiz ise sindirmeye çalışanlara karşı cesaretle ortaya çıkmaktır, muhalefet etmektir” ifadelerini kullandı.
“Biz biliyoruz ki demokraside sandık her şey değildir. Esası sokaktır, esası insanların iradesidir” diyen Saçılık, “Bize oy veren Ankara’daki 222 bin, Türkiye genelinde 6 milyon insanın gücünü arkamızda hissettiğimizde, AKP çok daha zayıf kalacaktır. Yine CHP kendi sorunlarını çözüp, sağa yönelmek yerine sol muhalefet yapmaya çalıştığında bunun toplumda bir karşılığı olacaktır. Dolayısıyla bütün devrimci, demokratların bu seçim sonuçlarından umutsuzluk değil, umut çıkarması gerektiğini, neticede sermayenin ve Amerika’nın AKP’yi seçtiğini, bunun da bizim ve emekçilerin çıkarlarına ters olduğunu bilerek, bir karşı mücadele başlatma zamanıdır” çağrısını yaptı.
“Türkiye’de sol ve sosyalist hareketin taktiksel olarak hatalar yaptığı olmuştur” eleştirisini yapan Saçılık, “Esası şudur: AKP özellikle sol kırıma girişmiştir ve Türkiye’deki sol örgütleri, sol muhalefeti tasfiye etme anlamında çok önemli yol almıştır. Dolayısıyla bizim ne yaptığımız değil de, bize ne yaptırılmadığı önemli” diye konuştu.
AKP yüzde 1’in partisi
“Milyonların öfkesini toparlayabilecek bir iradeye sahibiz. Ben bu gücü kendimizde görüyorum” diyen Saçılık şöyle konuştu: “AKP yüzde 1’in partisidir. OHAL’i kullanarak, ‘Bütün sendikalara ve grevlere müdahale ediyoruz daha ne istiyorsunuz’ diyen ve aynı zamanda asgari ücretle ilişkili ‘gözünüze, dizinize dursun’ diyen bir anlayıştır.”
‘Buyrun tartışalım’ çağrısı
Kitlelere seslerini duyuracak aygıtları yaratmak gerektiğini söyleyen Saçılık, solun geleneksel tarzda mücadele yöntemlerini seçtiğini, yeni örgütlülükler yaratmak gerektiğini dile getirdi. Seçimlerin ardından CHP’li olmadığı halde CHP’ye, HDP’li olmadığı halde HDP’ye oy veren ve kendini sağ ve muhafazakar olarak tanımlayan bir kesimin olduğuna vurgu yapan Saçılık, “Biz bu milyonları örgütleyecek yeni tipte bir örgüt, yeni tipte bir arayış içerisinde olmalıyız diye düşünüyorum. Bu devletli bir kafayla olmaz, bu sadece ideolojik bir angajmanla olmaz. Genel bir kitle hareketini kucaklayacak ve mevcut ezberi bozabilecek yeni bir tarzın gelişmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun içinde sol ve sosyalist harekete, ‘buyurun tartışalım’ diyorum” çağrısı yaptı.
ANKARA