Dink cinayetinde sorumluluğu olan kamu personellerinin yargılandığı ertelenen duruşmada, sanıklar ‘mağdur olduklarını’ ve suçlamaların ‘onur kırıcı’ olduğunu söyledi
Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davanın 115’inci duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ile Samsun Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görev yapan polis Ahmet Faruk Aydoğdu duruşma salonunda hazır bulundu.
Dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Tefik Cantürk, Samsun Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görev yapan polis Ahmet Çetiner, Samsun Jandarma Görevlisi Birol Ustaoğlu, Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat Bölücü Faaliyetler İstihbarat Tim Komutanı Muharrem Demirkale, dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli astsubay Yavuz Karakaya ve Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi polis memuru Mehmet Uçar ise, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandılar.
Sanık ‘çok yıprandım’ dedi
Duruşmada ilk olarak cinayetin işlendiği dönem Trabzon İl Merkez Jandarma Komutanlığı’nda 2’nci Asayiş Tim Komutan Yardımcısı olarak görev yapan Ahmet Faruk Aydoğdu’nun esas hakkındaki savunması alındı. Hakkında hükmen tutuklama talep edilen Aydoğdu, esas hakkındaki mütalaaya karşı yaptığı savunmasında “4 senedir bu davadan yargılanmaktayım, yuvam bozuldu, KHK yüzünden hiçbir şekilde başka bir iş yapamadım. Silahlarım alındı, çok yıprandım, mağdurum, beraatımı talep ediyorum” dedi.
Suçlamalar onur kırıcıymış!
Dink’in öldürüldüğü tarihte dönemin İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler de “FETÖ başından beri beni Ergenekon ve Balyoz operasyonları önünde engel olarak görmeleri sebebiyle ekarte etmeye çalışmışlardır. O dönemde İstanbul Emniyeti İstihbaratı örgüt tarafından hedefe konmuştur” diye konuştu. Görevi ihmal suçunu işlemediğini savunan Güler, “Hem ülke hem insanlık için değer olan bir kişinin cinayetine, görevi ihmal ile bile olsa dahil edilmeye çalışmam benim için onur kırıcıdır. Kabul etmiyor ve beraatımı talep ediyorum” ifadelerini kullandı.
Güler’in avukatı ise yeni bir delil ortaya konmadan Güler’in yargılanmasının hukuksuz olduğunu savunarak, müvekkilinin beraat talep etti.
Samast ile çekilen fotoğraf, arşiv içinmiş!
Cinayetin işlendiği tarihte Samsun İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü’nde Emniyet Amiri olan Ahmet Çetiner savunmasında “Fotoğraf çektirme talimatı vermedim. Göreve yeni gelmişken bu olayla karşılaştım. Doktor raporu için Ogün Samast’ı almak üzere bulunduğu çay ocağına gittim. Koluna girip götürmek üzereyken ‘doktor henüz hazır değil’ bilgisi geldi. Orada bulunan bir polis memuru dosya için Ogün Samast’ın fotoğrafının çekilmesi gerektiğini söyledi. Yelekli bir polis daha lazım dedi. O fotoğraf bu şekilde çekildi” dedi. Fotoğraf ve çekimlerin ‘arşiv’ amacıyla çekildiğini savunan Çetiner, suçlamaları ret ederek beraatını istedi.
Duruşma yarın görülecek
Savunmaların ardından mahkeme dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire başkanı Engin Dinç, İstanbul Jandarma görevlileri Eyüp Temel, Musa Yıldırım ve Mikdat Özbek, Trabzon jandarma görevlileri Hacı Ömer Ünalır, Hüseyin Yılmaz, Trabzon emniyet görevlisi Hasan Durmuşoğlu, Samsun jandarma görevlisi Murat Bayrak’ın savunmalarının alınması için duruşmayı yarına erteledi.
HABER MERKEZİ