Emine Bulut ve öldürülen tüm kadınlar için açıklama yapan İHD İzmir Şubesi Kadın Komisyonu, Diyanet’in “Dinimizde kadının canı, onuru ve hakları dokunulmazdır ve emanettir” sözlerine, “Erkek iktidara emanet değiliz” şeklinde tepki gösterdi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Kadın Komisyonu, Emine Bulut ve öldürülen tüm kadınlar için basın toplantısı düzenledi. İHD binasında açıklama yapan şube yöneticisi Cemile Karakaya, kadına yönelik şiddetin ayrımcılık politikalarının sonucu olduğunu belirterek, kadın cinayetlerinin her geçen gün artarak devam ettiğini vurguladı.
Emine Bulut’un, cinayetin işlendiği esnada çekilen videosunun sosyal medyada yayılmasıyla birlikte dehşete tanıklık ettiklerini hatırlatan Karakaya, bütün kadınların yaşamış olduğu şiddete, cinayetlere, her gün sözlü ya da fiziksel şiddete uğramalarının önüne geçmek için mücadele edilmesi gerektiğini belirtti.
Kadına şiddet en yakınından
Kadına karşı şiddet, devletin kurumları ve toplum tarafından sürekli olarak yeniden üretildiğine dikkat çeken Karakaya, “Görsel ve işitsel medya tarafından haberlerin veriliş şekli, bir neden üzerine kuruluyor ve neredeyse meşru kılınıyor. Kadınlara karşı şiddet en yakınları tarafından uygulanmaktadır. Koruma ve uzaklaştırma kararı aldırabilmiş az sayıdaki kadınlar dahi korunamadıkları için öldürülüyor. Toplumsal muhalefetin en hafifine dahi güvenlik güçlerini seferber eden devlet, konu kadınların korunmasına gelince gerekli önlemleri almayarak kadını failleri ile baş başa bırakıyor. Sığınma evlerinin sayıları azaltılarak ve kalma süreleri belli zamanda tutularak kadınların korunmasız bırakılması sağlanıyor” dedi.
Diyanet’in sözlerine tepki
Karakaya, Diyanet İşleri Başkanlığının kadına karşı şiddet nedeniyle verdiği beyanın; şiddetin temelini oluşturan anlayışın beyanı olduğunu ifade etti. Diyanet İşleri Başkanı’nın “Dinimizde kadının canı, onuru ve hakları dokunulmazdır ve emanettir” sözlerini hatırlatan Karakaya, “Oysa kadınlar olarak erkeğe ve onun toplamı olan erkek iktidara emanet değiliz. Kadınları erkek şiddetinden korumak, devlet politikalarının toplumsal cinsiyet eşitliğini ön plana alan uygulamalara geçmesi ile mümkün hale gelecektir” diye ifade etti.
‘Ceza indirimlerinden vazgeçmeli’
İstanbul Sözleşmesi’nin Türkiye tarafından 11 Mayıs 2011 tarihinde imzalandığını ve 14 Mart 2012 tarihinde onaylandığını hatırlatan Karakaya, şunları söyledi: “Sözleşme’nin amacı, kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmaktır. Ayrıca Anayasanın 6284 sayılı kanununun yeterince uygulanması dahi şiddeti önleyecektir. İktidar kaçındığı ve uygulamaktan imtina ettiği ve üstelik anti propagandasını yapmış olduğu yasa ve sözleşmelere uymalı. Kadına karşı şiddet uygulayanlara karşı etkin soruşturma yürütülmeli, cezasızlık politikalarından vazgeçilmeli ve iyi hal indirimleri ve kanaat gibi ceza indirimlerinden vazgeçilmelidir.”
KAYNAK : MA