Seçilmiş 23 kadın hakkında 521 fezleke hazırlandı. Birinin dokunulmazlığı kaldırıldı, sekizinin vekilliği düşürülmek isteniyor. HDP’li Taşdemir, Meclisteki eril zihniyetle mücadele ettiklerini söyledi
“Siyasette Kadın 2020” haritasına göre Türkiye, kadın milletvekilli sıralamasında 193 ülke arasında 122, kadın bakan sıralamasında ise 190 ülke arasında 138. sırada yer aldı. Dünya sıralamasında 2019 yılında 120’nci sırada yer alan Türkiye, 2020 haritasında iki puan kaybederek 122’nci sıraya geriledi.
Kamu kurumları, yönetim kademeleri ve yerel yönetimlerdeki temsiliyette geri bırakılan kadınların, en çok mücadele ettiği alanların başında parlamento geliyor. Ülkede 24 Haziran 2018 tarihinde gerçekleştirilen genel seçimlerde, milletvekilli sayısı bir önceki döneme göre 550’den 600’e çıkarken, kadınların oranı 103 sandalye ile yüzde 17’de kaldı. 33 kentte kadın milletvekili seçilmedi.
Yerel yönetimlerde oran yüzde 10,7
Yerel yönetimlerdeki temsiliyette ise Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi’nin (CEMR) raporuna göre Türkiye, 41 ülke arasında en alt sıralarda. Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, Avrupa Konseyi’ne üye ülkeler ve AB adayları olmak üzere toplam 41 ülkeyi kapsayan raporda, ülke genelinde yerel yönetimlere seçilen kadınların oranı yüzde 10,7 olarak kaydedildi. Avrupa ortalaması yüzde 15 olan kadın belediye başkanı oranlarına bakıldığında ise Türkiye yüzde 3,2 ile en düşük seviyeye sahip ülkelerden biri. Yine rapora göre, kadın belediye başkanı oranında yüzde 0,9’dan yüzde 3,2’ye yükselerek yüzde 256’lık bir ilerleme kaydetti. Raporda, belediye meclislerinde yer alan kadınların oranı ise yüzde 20’nin altında kalan yedi ülke arasında yer aldı. Kadınların belediye alt meclislerine seçilme oranında da yüzde 17,3 ile yine en alt sıralarda kaldı.
521 fezleke
27. Dönem de Meclis’e giren 103 kadının 26’sı Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) seçildi. Meclis’e gelen 521 fezlekeden, 22’si HDP’li, biri Demokratik Bölgeler Partili (DBP) olmak üzere 23 seçilmiş kadın hakkında hazırlandı. Bu seçilmişlerin 8’i hakkında ayrıca vekilliklerinin düşürülmesi için Meclis’e dosyaları gönderildi. Gündeme getirilen fezlekelerle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Hakkâri Milletvekili Leyla Güven’in dokunulmazlığı kaldırılarak tutuklandı. Güven, tepki ve avukatlarının itirazı üzerine 5 gün sonra tahliye edildi.
HDP’li 24 kadın vekil tarafından Meclis’e verilen 427 araştırma önergesi ile 2 bin 939 soru önergesinin neredeyse tamamı yanıtsız bırakıldı.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, parlamentodaki kadın temsili ve eril siyasetin yansımalarını Mezopotamya Ajansı’ndan Berivan Altan’a değerlendirdi.
Meclisteki tartışmalar kahvehane havasında
Kadınların temsiliyet talebinin en başta parlamentoda karşılık bulmadığını belirten Taşdemir, “Meclis oldukça eril, bazen meydan savaşına dönüşen bir platforma dönüşüyor” dedi. “Meclis’e baktığımızda 600 vekilin 102’si kadın. Bu oran ise 6’da 1’e tekabül ediyor” diyen Taşdemir, kadınların, bağımsız siyaset geliştirmede, kadın gündemlerini öncelemede, talepleri doğrultusunda siyaset yapmada zorlandıklarını söyledi.
Siyasetin “erkek işi” olarak algılandığına dikkat çeken Taşdemir, parlamentoda, kadın sorununa dair tartışma yürütme isteksizliğinin olduğunu ifade etti. Taşdemir, ”Birçok kez şiddet olaylarının yanı sıra cinsiyetçi söylemler ve küfürlere tanıklık ediyoruz. Ama iyi ki orada kadınlar var hemen bu gibi durumlarda itiraz geliştirebiliyor. Cinsiyetçi küfürlerde yaptırım uygulanması için mücadele ediyoruz” diyerek, kadınların muhalefetinin partiler üzerinde etki yarattığını ifade etti.
Kadın grubu olan tek parti HDP
Parlamento da kadın grubu olan tek siyasi parti olduklarının altını çizen Taşdemir, “HDP olarak ayda bir kadın toplantısı gerçekleştiriyoruz. Dönem dönem diğer siyasi partilerden kadınları da davet ettik. Kadın cinayetleri, ortak sorunlara karşı ortak söz kurma, tavır geliştirmeye dair çağrılarımız oldu, görüşmelerimizde oldu. Ancak maalesef bu siyaset zemininin kendisinden kaynaklı çok gerçekleşemedi, mümkün olamadı” diye belirtti.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen kadınların ortak mücadelesinin siyasi partileri dönüştürme etkilerinin olduğunu söyleyen Taşdemir, “Düşünsel ve politik olarak AKP, kadın özgürlük çizgisinden haz etmeyen, mümkün mertebe saldıran, kazanımları gasp eden bir parti olmasına rağmen kadın mücadelesinin getirdiği ivme kendi içlerinde bir kadın siyaseti oluşturma zorunda bırakıyor” şeklinde konuştu. Taşdemir, eskiden Mecliste kadın gündemine dair erkeklerin konuştuğunu ancak bu durum değiştiğini belirterek, artık kadınların konuştuğunu kaydetti.
ANKARA