İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Kürtçe halay çekenlere yönelik tutuklama furyasını ‘Yargı iktidarın tetikçiliğini yapıyor’ şeklinde yorumlarken, CHP’ye ‘kuruluş kodlarınızdan kopun ve Kürt meselesinin çözümü için adım atın’ çağrısı yaptı
Sanal medyada ırkçı hesapların Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çekenleri hedef göstermesinin üzerinden başlatılan gözaltı ve tutuklama furyası devam ediyor. Mersin, Agirî (Ağrı) İstanbul, Sêrt (Siirt) ve Êlih’ın (Batman) ardından Colemêrg’de (Hakkari) çok sayıda kişi gözaltına alındı. Şu ana kadar 20’i aşkın kişi, “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklandı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Mezopotamya Ajansı’ndan İbrahim Irmak’a son yaşanan gözaltı ve tutuklamaları değerlendirdi. Keskin, tutuklamaların “hukukla izah edilir bir yanı olmadığını” vurguladı.
‘MHP’nin siyasi iktidardaki egemenliği’
Halay ve Kürtçe şarkılar üzerinden başlatılan linç kampanyasını “akıl tutulması” olarak nitelendiren Keskin, “Aynı zamanda cezaevine götürülürken bir işkence olarak ırkçı marşlar ve türküler dinletildi” diye konuştu.
Keskin, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetine dair tartışmaların engellenmek istendiğine işaret ederek, “Burada özellikle MHP aklının siyasi iktidarda egemen olduğunu görmek lazım. Muhaliflere karşı işlenen cinayetleri bir tarafa bırakın, ama bugün hepimizin bildiği gibi bir cinayet var ortada. Ülkü Ocakları’nın içinden çıkmış, kendilerine başkanlık yapmış birinin suikast ile öldürülmesi olayı var. Bu dosyada birçok delil var. İşte bunların tartışılması engellenmek isteniyor” dedi.
‘Yargı siyasi iradeye bağlı’
Yargının gözaltı ve tutuklamalar noktasında iktidarla ortak hareket ettiğini kaydeden Keskin, “Yargı, burada siyasi iktidarın tetikçisi olarak görev yapıyor. Bu sadece bugünün sorunu değil. Yargı, Türkiye’de her zaman devlet aklına bağımlıdır. Örneğin uzun bir dönem militarizme bağımlıyken, bugün ise siyasi iradeye bağımlı” dedi.
‘Kürt sorununun çözümsüzlüğü’
Yaşananların Kürt sorununun çözümsüzlüğünden bağımsız olmadığını vurgulayan Keskin, “Kürt katliamlarının, Diyarbakır Cezaevi’ndeki Esat Oktay Yıldıran’ın, gözaltında kaybettirilenlerin, faili meçhul cinayetlerin, köy yakmalarının ardındaki devlet aklı, bugün hala iktidarda varlığını koruyor. Türk milliyetçiliğinin zorlama bir şekilde uygulamaya konulduğu bir süreç yaşıyoruz. Belki de bu şekilde çözümsüzlüğün ve çatışmacı ortamın giderek artmasını istiyorlar. Çünkü bundan besleniyorlar” ifadelerini kullandı.
CHP ve tüm muhalefete çağrı
CHP başta olmak üzere tüm muhaliflerin yaşananlara karşı sessiz kalmaması gerektiğini vurgulayan Keskin, şunları söyledi: “Burada muhalefete büyük görev düşüyor. Evet, bölge baroları, İHD, DEM Parti açıklama yapıyor. Ama CHP’den bir ses çıkmadı bugüne kadar. Yani o bölge insanının oylarını isterken her türlü vaatte bulunuyorlar, ama burada bizim insanlarımıza bir zulüm uygulanırken büyük bir sessizlik var. Madem oy istiyorsunuz o zaman kuruluş kodlarınızdan kopun ve Kürt meselesinin çözümü için adım atın. Bu anlamda muhalif olduğunu iddia eden sendikalar, siyasi partiler, derneklerle beraber herkesin ses çıkarması gerekir. Çünkü söz konusu bu haksızlık bir süre sonra kendilerine de gelebilir.”
İSTANBUL