Yerel seçim propagandalarında gittigi her yerde sürekli HDP’yi hedef alan Erdoğan’a Buldan’dan tepki geldi. Buldan, ‘Bizler biliyoruz ki bugün HDP olmazsa Erdoğan da, AKP de, konuşacak bir şey bulamaz’ dedi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yerel yönetim seçimleri için düzenlediği mitinglerde Halkların Demokratik Partisi’ni(HDP) hedef alıyor. Erdoğan “Kürdistan” söylemi üzerinden HDP’lilere yükleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zamanlardaki tüm mitinglerinde HDP’yi hedef alıyor. Erdoğan, Karadeniz illierindeki tüm mitinglerde, HDP’lileri işaret ederek “Çok seviyorsan Irak’ın kuzeyinde Kürdistan var. Git oraya. Sizin bu ülkede yeriniz yok” sözleri ile kutuplaştıran açıklamalarını sürdürdü. Erdoğan, önceki gün ayrıca Rize ve Trabzon’da sinevizyon ile HDP Eşbaşkanları Sezai Temelli ve Pervin Buldan ile tutuklu siyasetçilerin açıklamalarını izletti. Erdoğan, bunun yanısıra PKK yöneticilerinin görüntü ve açıklamalarını da izlettirdi.
Erdoğan’ın son zamanlardaki bu açıklamalarına seçim mitinglerini sürdüren Buldan ve Temelli’den cevap geldi. Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevinden ihraç edilen barış akademisyenlerinden Prof. Dr. Ülkü Doğanay da son zamanlarda sıkça gündeme gelen “beka sorunu” tartışmalarını değerlendirdi.
Kars ve Ardahan’da seçim çalışmaları yürüten Temelli, “Yönetemedikçe ülkeyi kutuplaştırıyorlar, ülkeyi bölüyorlar” sözleriyle tepki gösterdi. Şırnak ve ilçelerinde bulanan Buldan da Erdoğan’a tepki göstererek şöyle dedi: “Bizler biliyoruz ki bugün HDP olmazsa Recep Tayyip Erdoğan da, AKP de, onların belediye başkan adayları da mitinglerde konuşacak bir şey bulamazlar. ‘Bu ülkeyi terk edin, defolun gidin’ diyorlar. Bu ülke bizim, bu topraklar bizim. Şırnak bizim, Van bizim, Ankara, İstanbul, Türkiye bizim. Gitmesi gereken tek bir insan var, o da Recep Tayyip Erdoğan. 31 Mart’ta partisiyle birlikte, AKP ile birlikte tarihin çöplüğüne, sandığın dibine hep birlikte göndereceğiz” dedi.
Temelli ne demişti?
HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli’nin geçtiğimiz günlerde partisinin grup toplantısında, “Kürdistan’da kazanacağız, batıda AKP ve MHP’ye kaybettireceğiz” demişti.
Beka değil korku siyaseti
KHK ile ihraç edilen Barış Akademisyenleri’nden Prof. Dr. Ülkü Doğanay, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “beka sorunu var” açıklamalarını değerlendirdi. Artı Gerçek’ten Derya Okatan’a konuşan Doğanay, bu açıklamaların önceki seçimlerde de olduğunu belirterek, bunun siyaset yapma tarzı ile ilgili olduğunu söyledi.
Doğanay şöyle dedi: “Erdoğan için bunun 2007’den sonra başladığını söyleyebiliriz ama 2011’de, 2013’de daha keskinleşen bir şekilde temel siyasettarzı oldu; kutuplaştırma. Toplumu iki ayrı kamp arasında bölmek. Bu iki ayrı kampın sınırları da kendi seçmeni olan ve olmayanla belirleniyor. Bu, bugün bir tarafta kırmızı zemin üzerindeki Cumhur İttifakı, öbür tarafta zilletittifakı adını verdiği kendi seçmeni olmayan herkesin bulunduğu taraf olarak karşımıza çıkıyor. Her türlü muhalefeti illegal kılma ve kendi cephesini kurma çabasını görüyoruz. Ama adım adım başka bir yere vardı. Mesela 16 Nisan’da bunu gördük. Öyle bir tablo çiziyor ki, ‘iktidarda ben olmazsam bu ülke batar, yıkılır, bölünür.’ Beka meselesi daha çok bölünme paranoyası üzerinden kuruluyor. AKP ve Erdoğan’ın siyasal söyleminde korku siyaseti çok baskın. Bu korku siyaseti konjonktürel olarak işe yarıyor. AKP’yi bugüne kadar getiren de bu oldu.İnsanlar bilinmez olan yerine şimdiye kadar bildiğinin sürmesini isteyebiliyorlar. Ama bir yere kadar tabi.” Beka tartışmalarının gerçekte AKP-MHP ittifakının bekası olduğu değerlendirmelerine ilişkin de Doğanay şöyle konuştu: “Bekadan kast edilen AKP-MHP ittifakının olduğu gibi sürüp gitmesi. Çünkü yeni bir şey vaat edemiyor. 2007, belki 2011’deki seçimlere kadar değişim vaadi vardı. Şimdi neyi vaat ediyor? Bekayı. Muhalefetin böyle yorumlaması anlaşılır ama muhalefetin de aynıtuzağı düşme riski var. Diğer tarafı gayrimeşru görme, düşmanlaştırma… Karşıtarafı düşmanlaştırarak siyaset yapmak mümkün değil, çünkü düşmanlar siyaset yapmazlar. Siyaset ancak müzakere ederek, herkes için iyi olana karar verebilmek ile mümkün olur.”
HABER MERKEZİ