Yıllardır Suriye ve Kuzey Suriye’yi kan gölüne çeviren ülkeler dişlerini Libya’nın her yanına geçirmek, petrol ve doğalgazı hortumlamak için konferans düzenledi. Zirve öncesi taraflar birbirine gözdağı verdi
Suriye halklarına Astana, Cenevre konferansları adı altında olduğu gibi kapanlar kuran egemen ülkeler Libya halklarını da Moskova sonrası sonrası Berlin Kapanı’a almaya çalıştı. Çok sayıda ülke Emperyal güdüleri yeniden uyanan ülkeler petrol ve doğalgaz zengini Libya’yı pay etmek, Doğu Akdeniz enerji yataklarına yakın konumlanmak için Berlin’de toplandı. Libya Ulusal Ordusu Sözcüsü Ahmed el-Mismari, Türkiye, MİT ve İHH konusunda oldukça sert açıklamalar yaptı. Moskova’da Vladimir Putin’in Libyalı taraflar ve Türkiye ile yaptığı toplantınız başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Almanya’nın başkenti Berlin’de 12 ülke ve 4 çok uluslu örgüt, Libya Ulusal Ordusu (LUO) lideri Halife Hafter, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanı Fayiz es-Serrac Libya Konferansı’nda bir araya geldi.
Rusya Devlet Başkanı Putin, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah esSisi, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, Kongo Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM’nin Libya Temsilcisi Ghassan Salame ile Afrika Birliği ve Arap Ligi temsilcilerinin davetli olduğu (ABD’den Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Çin’den Çin Komünist Partisi Dışişleri Çalışma Komitesi Ofisi Başkanı Yang Cieçı’nın katılım sağlayacağı, BAE’den Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayid Al Nahyan’ın temsil edeceği kaydediliyordu.) konferansa Akdeniz’e kıyısı olan ve mülteci akınından etkilenen ilk ülkelerden Yunanistan’ın davet edilmemesi rahatsızlık yaratmıştı. Yunanistan’ın davet edilmemesini Erdoğan’ın Merkel’e kabul ettirdiği basına yansımıştı. Libya Konferansı kapsamında kentte geniş güvenlik önlemleri alındı. Konferansın düzenlendiği Başbakanlık binasına çıkan yollar ile Tegel Havalimanı’nın askeri bölümünün bulunduğu bölgedeki caddeler trafiğe kapatıldı. Başbakanlık yanından geçen Spree Nehri’nde gemilerin geçişine konferans süresince izin verilmezken, hava sahasına da kısmı uçuş yasağı getirildi. Diğer eyaletlerden de yapılan takviyelerle konferansın güvenliğini 4 bin polis sağladı. Savunma bakanı, MİT müsteşarı ve Türkiye’nin Libya Özel Temsilcisi Emrullah İşler ile birlikte Berlin’e uçmadan Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İdlib’e dikkat çekti. İdlib’de hava saldırıları düzenleyen Rusya olduğu halde birşey demeyen Erdoğan Erdoğan “Rejimin vahşetine bir dur demenin vakti geldi” dedi. Konferans için de Erdoğan “Bu zirvenin ancak bugün düzenleniyor olması elbette düşündürücüdür” diye konuştu. Hafter’in Atina’da ağırlanması konusunda da Erdoğan “Hafter’in bir kıymeti harbiyesi yok. Tuttu Hafter’i Yunanistan’a davet etti. Bu görüşmeleri yaptılar hiçbir kıymeti yok” dedi.
Petrol vurgusu
“Ateşkes” sağlamak hedefi adı altında yapılan konferansa hazırlık yapılırken katılımcılarca hazırlanan taslak metinde tüm taraflara petrol tesislerine yönelik düşmanlıklardan kaçınma çağrısında bulunuluyordu. Konferans öncesi Tobruk-Hafter cephesinin talepleri ise Trablus’a bağlı milislerin silahsızlandırılmasını, Hafter’e bağlı silahlı milislerin Trablus’da konuşlandırılmasını, TSK’nin çekilmesini, Trablus-AKP hükümeti anlaşmalarının iptal edilmesini istiyordu. Trablus Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakanı Fayiz es-Serrac da, Alman Welt am Sonntag gazetesine açıklamasında “uluslararası toplumun Libya’daki sivil halkı korumak için koruma gücü dahil harekete geçmesi gerekir” dedi.
Moskova’dan aba altından sopa
Rusya’nın konferans öncesi Hafter’e aba altında sopa göstermesi dikkat çekti. Resmi Sputnik ajansı Rusya İnovatif Kalkınma Enstitüsü İslami Araştırmalar Merkezi Direktörü Kirill Semenov’un açıklamasını yayınladı. Haberde Hafter’in Moskova’da ateşkesi imzalamamasının Putin yönetimini rahatsız ettiği görülürken, Semenov’in şu ifadeleri kullandığı belirtildi: “Hafter, daha önce de öngörülmez tutum sergilemişti… Moskova görüşmelerinin kesintiye uğramasından sonra, Hafter’in dış güçlerin kendisine verdiği desteği kaybetme olasılığını dışlamıyorum. Kaldı ki Hafter, doğudaki hükümetin tek temsilcisi değil, sadece bir askeri lider. Eğer Berlin konferansını bir kez daha bozmaya çalışırsa, müttefikleri bile onunla sert bir dille konuşmaya başlar.” Hafter’in Moskova’da masayı terkedip Fransa uçağıyla ayrılmasının Putin yönetiminde aşağılanma hissi yarattığı basına yansımıştı.
Türkiye’ye sert mesaj
BM’nin Libya elçisi Ghassan Salame (Hasan Salame) de “Suriye’den savaşçıların Libya’ya geldiğini doğrulayabilirim” açıklaması yaparken konferanstan saatler önce Hafter’e bağlı Libya Ulusal Ordusu Sözcüsü Ahmed el-Mismari de, Arapça ve İngilizce sunumla basının karşısına geçti. Sputnik, Sky News’in ve Artı Gerçek’in habarine göre Mismari, Türkiye’nin tezkere kararına ilişkin yaptığı açıklamada “Trablus sahillerinde Türk askerlerinin sonu gelecek… Aslında MİT’in paravanı olan Türk STK’ları Türkiye’nin Libya operasyonlarını destekliyor. Suriye’de El Kaide’ye desteği kanıtlanmış olan ve cihatçılara silah, lojistik destek ve tıbbi yardım sağlayan İHH, bunların başında geliyor… Türkiye, tüm IŞİD ve El Kaide üyeleri için bir operasyon üssü oldu. Dolayısıyla asla Türkiye üzerinden Libya’da barışa giden bir yol olamaz… Binlerce Suriyeli sığınmacıyı satışa çıkardınız. Avrupa’da terörün yayılmasından siz sorumlusunuz ve bunu da Avrupa’daki yüzlerce genci IŞİD ve El Kaide saflarına katarak ve onları savaş sürükleyerek yaptınız” açıklaması yaptı. Basın toplantısında “Öfkeli kitleler petrol sahalarında üretimi durdurdu” diyen Mismari, “Genel Komutanlığımız, Libya halkının egemenliği ve arzularından ödün vermeyecek” diye konuştu.
Libya’daki Almanya gerçeği
Büyük petrol ve doğalgaz yataklarının bulunduğu Libya, Almanya’nın önemli petrol tedarikçilerinden. Alman petrol şirketleri Libya’da faaliyet gösteriyor. İç savaştan önce Siemens, REW Dea ve Wintershall gibi şirketlerin bulunduğu 100 kadar Alman firması faaliyetteydi. Wintershall kimya devi BASF’a bağlı ve ülke petrolü ile doğalgazıyla ilgili. Wintershall 1958’den beri Libya petrolünü sömürüyor. Almanya, Libya’da elektrik, su ve kanalizasyon şebekeleri oluşturmak, altyapı ve inşaat yatırımları almak istiyor. Teknik uzmanlığa ve mühendislik bilgibecerisini Libya’ya götürmeye çalışıyor. Libya’nın petrol ihracatında sırasıyla öne çıkan ülkeler şunlar: Almanya, İspanya, İtalya, Fransa, Çin, ABD, İngiltere, Güney Kore…
1885 Berlin Konferansı
Yaklaşık bir buçuk asır da geçse emperyalist işgal ve ekonomik, siyasi, dinsel söylemlerle sömürü iştahı değişmedi. Afrika’daki sömürgecilik faaliyetlerini kurallara bağlamak isteyen ülkeler 1885 Berlin Konferansı’nı toplamıştı. Portekiz’in önerisiyle 15 Kasım 1884-26 Şubat 1885 tarihlerinde düzenlenen Berlin Batı Afrika Konferansı’na İngiltere, Fransa, Avusturya, Almanya, İtalya, Rusya, Portekiz, İspanya, ABD, İsveç, Norveç, Danimarka, Belçika ve Osmanlı İmparatorluğu katılmıştı. Konferans başkanı Almanya şansölyesi (başbakan) Otto von Bismarck idi. Otto von Bismarck, 1866’da yeni birleşen İtalya ile işbirliği yaparak Alman devletlerinin birleşmesini sağlayan isimlerden olmuştu. 18 Ocak 1871’de Alman prensleri ve ordu komutanları Versay Sarayı’nın Aynalar Galerisi’nde I. Wilhelm’i Alman İmparatoru ilan ederek birleşmeyi resmileştirmişti. Yeni Alman İmparatorluğu Almanca konuşulan 25 devletten oluşmuştu.
Petrol ve doğalgaz devi
Libya 6.5 milyon nüfuslu. Libya; Nijerya, Cezayir, Angola, Sudan’ın önünde Afrika’nın petrol zenginliği açısından ilk sırada. Petrol rezervlerinde dünyada da 8. sırada yer alması emperyal güçlerin iştahını kabartıyor. (Dünyadaki petrol rezervlerinin yüzde 2,8’ine sahip) Libya doğalgaz da da dünyada ilk 27 ülke arasında. Afrika’da ise doğalgazda Nijerya, Cezayir, Mısır’dan sonra Libya 4. sırada. “Petrol Hilali” denen Akdeniz kıyısından petrol ihraç ediliyor. Brega, Ras Lanuf, Hariga, Zuveytine ve Sidra petrol ihracat limanları. Hafter güçleri 18 Ocak’ta Petrol Hilali denen Brega, Ras Lanuf, Hariga, Zuveytine ve Sidra petrol ihracat limanlarını kapattı. Tepki gösteren Katar “Ülke halkının servetleri Libya halkının mülküdür. Hiçbir tarafın bunun geleceğiyle oynamaya ya da bir baskı unsuru olarak kullanmaya hakkı yoktur” dedi.
DIŞ HABERLER