Türkiye üzerinden geçen Türk Akım projesi Rusya’ya pazar açarken, Türkiye’de enerjide olduğu gibi arz fazlası doğalgaz ortaya çıkıyor. TANAP, Türk Akım, Kafkas gazı, İran ve LNG ithalatları sonucu doğalgaz fazlası oluştu
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Rusya Devlet Başkanı V. Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, TürkAkım boru hattının açılışında birlikte kürsüye çıktı. Erdoğan’ın Türkiye’nin enerji merkezi olma yolundan önemli bir adım atıldığını belirtmesi dikkat çekti. Rus doğal gazını Karadeniz ve Türkiye üzerinden Doğu Avrupa ülkelerine taşıyacak olan TürkAkım doğal gaz boru hattı açılışına Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ve Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov da katıldı. Putin, yıllık 31.5 milyar metreküp doğal gaz taşıma kapasitesi olan boru hattı ve Türkiye ile yürütülen çalışmalar için “Rusya ile Türkiye arasındaki işbirliği adım adım gelişiyor” dedi. Putin projenin sadece Türkiye ekonomisine değil, Doğu Avrupa ülkelerinin ekonomilerine de olumlu katkı yapacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise konuşmasında TürkAkım boru hattı projesini “Türkiye ve Rusya işbirliğinin son nişanesi” olduğunu belirtti. Erdoğan, “Enerji alanındaki işbirliğimiz her türlü sınamayı, diğer alanlarda olduğu gibi başarıyla atlatmıştır, fikir ayrılıklarımızın, ortak çıkarlarımızın önüne geçmesine izin vermedik” diye konuştu
Zavallı yalnızlık!
TürkAkım boru hattı adı verilen hattın aslında bir Rusya projesi olduğu biliniyor. Erdoğan’ın açılış konuşmasında bunu belirtmiş olması dikkat çekerken Türkiye’nin Rusya ile geri dönülmez bir bağımlılık ilişkisi içine girdiğini gösteriyor. Türkiye’nin boru hattı ile gelen gazın 17 milyar 500 bin metreküp yıllık doğal gaz alacağı açıklanırken Bulgaristan’ın bu hatta alacağı gazın fiyatının Türkiye’den düşük olması bu projede Türkiye’nin yerini tarif ediyor. Rusya’nın Ukrayna ile yaşadığı sorunlar sonrasında Ukrayna’ya 3 milyar euro tazminat ve 5 yıl boyunca gaz akım garantisi almış olması Türkiye’nin Rusya karşısında zavallı yalnızlık içinde olduğunu gösteriyor.
Kuzey Akım 2
Avrupa Parlamentosu (AP), Baltık Denizi’nin altından geçerek Rusya’dan Almanya’ya uzanan ve yıllık kapasitesi toplam 55 milyar metreküp olan iki kollu hat inşa edilmesini öngören Kuzey Akım 2 projesi hakkında bir karar aldı. Kararda, AB’nin Rus gazına olan bağımlılığını arttırdığına ve AB iç pazarı için tehdit oluşturduğuna dikkat çekilerek Kuzey Akım 2 projesinin durdurulması yönünde çağrı yapıldı. Projenin AB’nin enerji politikasına ve stratejik çıkarlarına uygun olmadığı, bu nedenle durdurulması gerektiği belirtilen karar için 402 parlamenter kabul, 163’ü ret oyu, 89’u da çekimser oy vermişti. Bu gelişme sonrası boru hattını yapacak olan şirketin geri çekilmesi sonrası Rusya tek başına hattı yapmaya girişmiş olması daha da büyüyeceği öngörülen sorunları çözebilme ihtimali zor görülüyor. Diğer taraftan Avrupa Birliği’nin ABD’den LNG ithalatı son sekiz ayda yüzde 181 oranında artış kaydetti. AB’nin LNG ithalatında ABD’nin payı, ortak beyan öncesi Avrupa’ya yapılan ilk LNG gönderim tarihi 2016 Nisan ayından itibaren yüzde 2.3 iken, beyan sonrası bu oran yüzde 12’ye yükseldi. 2019 yılının ocak ayında AB’nin ABD’den LNG ithalatı bir önceki yıla göre 102 milyon metreküp artarak 1.3 milyar metreküp oldu. 2019 Şubat ayında ise toplam 0.6 milyar metreküp LNG ithalatı gerçekleştirildi.
Doğal gaz ithalatı
İzmir Aliağa’da Kolin-Kalyon ortaklığıyla yapılan LNG depolama ve gazlaştırma terminali olan FSRU tesisinin ikincisi Hatay Dörtyol’da devreye alınırken üçüncü ise Saros Körfezi’nde inşa edilecek. Hatay Dörtyol’da FSRU terminali olarak 345 metre boyunda bir LNG tanker gemisine FSRU sistemi kurularak, toplam 263 bin metreküplük LNG depolama kapasitesi devreye alındı. 2015 yılında 34 milyon metreküp olan günlük LNG’den gazlaştırma kapasitesi, 2016 yılında Egegaz terminalindeki kapasite artışı ve Aliağa’da ilk FSRU projesinin devreye alınmasıyla 64 milyon metreküpe yükselmişti. Egegaz terminalindeki kapasite artışı, Marmara Ereğlisi LNG terminalindeki kapasite artışı ve Hatay Dörtyol’da kurulan yüzer FSRU’nun devreye girmesiyle bu rakam 117 milyon metreküp doğal gaz elde edilebilir seviyesine ulaştı.
Rusya’ya göbekten bağımlılık!
2017 verilerine göre günlük 80 milyon metreküp Rusya’dan, 25 milyon metreküp İran’dan, 27 milyon metreküp Azerbaycan’dan doğal gaz alırken Rusya ve Azerbaycan’dan gaz alımları artacak. Toplam günlük olarak 127 milyon metreküp doğal gaz için ithal edilen ülkelere alım garantisi veriliyor. Türkiye 2018 Aralık ayında ise Rusya’dan doğal gaz ithalatını yüzde 14 azalmıştı. ABD’den LNG alımını ise yüzde 66, Azerbaycan’dan bir önceki yıla göre yüzde 33, İran’dan ise yüzde 13 arttırmıştı. Diğer taraftan Gürcistan üzerinden gelen doğal gaz hattı ve LNG olarak ithal edilen doğal gazın toplamının Türkiye’nin ihtiyacını fazlasıyla karşılıyor. TürkAkım ile günlük 48 milyon, TANAP ile 16 milyon metreküp daha doğal gaz almaya hazırlanan Türkiye’nin bu kadar gazı ne yapacağı merak konusu. TürkAkım’ın günlük 48 milyon metreküpü Avrupa’ya sevk edileceği ifade edilirken bu sürece ABD’nin müdahale ediyor olması nedeniyle bu sürecin hayal edildiği gibi gelişmeyeceğini gösteriyor. Bu durumda Türkiye’nin Rusya ile bu bağlamda ciddi sorunlar yaşanacağına işaret ederken Türkiye’nin tamamen Rusya’ya bağımlı hale gelmesinin önemli sonuçları yaşanacak. ABD’nin TürkAkım ve Kuzey Akım 2 boru hatlarına karşı olması ve AB’nin doğal gaz ihtiyacını LNG ile karşılamak istemesi bu süreci zorlayan önemli detaylar.
Enerji merkezi mi?
Türk Akım’ın Türkiye’nin enerji merkezi (HUB) olmasına Erdoğan’ın aksine hiçbir katkısının olmayacağı belirtiliyor. Ukrayna’nın daha düne kadar, Avrupa’ya ihraç edilen Rus doğal gazının yüzde 80’ini üzerinden geçiriyor olması Ukrayna’nın doğal gaz HUB’ı olmasını sağlamazken Türkiye’den geçen gazların bunu nasıl sağlayacağıan dönük hiçbir veri yok. Berat Albayrak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı döneminde yaptığı bir açıklamada, Türkiye’nin Saros’la (FSRU tesisi) birlikte doğal gaz sorununun kalmayacağını, bu tesisin sadece kendi gaz ihtiyacını karşılamakla kalmayacağını, artan gazın da ihraç edilebileceğini belirtmişti. TürkAkım’ı ile yıllık 31.5 milyar metreküp doğal gazın en az yarısının Türkiye’de kullanılacağı vurgusunun yapılmasına rağmen, Avrupa’ya pazarlanması noktasında yaşanan tıkanıklık ve TANAP’tan gaz akışının başlaması nedeniyle doğal gazda arz fazlası büyük rakamlara ulaşmaya başladı. Elektrikte ortaya çıkan arz fazlasını şirketlere enerji üretmeden kapasiteleri kadar açıktan ödemelere benzer bir sürecin Rusya ile de yaşanması kaçınılmaz görülüyor.