İktidarın hazırladığı infaz düzenlemesinde siyasileri kapsam dışı bırakmasını değerlendiren CHP’li Şener, Erdoğan’ın ‘Devlet ancak kendisine karşı işlenen suçları affedebilir’ sözünü hatırlatarak, çelişkiye dikkat çekti
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, her geçen gün can kayıpların artmasına neden olan koronavirüs (Covid-19) salgını karşısında iktidarın politikalarını, açıkladığı paketleri, kayyum atamalarını ve gündeme getirilen infaz düzenlemesini Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Diren Yurtsever’e değerlendirdi.
İktidarın koronavirüs salgınına ilişkin aldığı tedbirlerin eksik olduğunu belirten Şener, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaların da şeffaf olmadığını söyledi. Salgınla ilgili test yapmanın önemine ilişkin uzmanların her gün açıklama yaptığını hatırlatan Şener, Türkiye’de eksiklerden birinin test oranlarının düşük olması olduğunu kaydetti: “Sürecin çok sağlıklı ve doğru gittiğini düşünmüyorum. Bir Bilim Kurulu oluşturdular. Bilim Kurulunun çalışmaları gizli, ne yapıyorlar, ne konuşuyorlar sınırlı. Bu kadar otoriterleşmiş bir rejimde, gerçeklerin uygulanması için ne kadar çaba harcayacakları tartışmalı. Bilim Kurulunun yapısında da sorun var, uygulamada da sorun var.
Kayırmacı paket
Koronavirüsün ekonomiye etkilerini azaltmak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ekonomi tedbir paketini de eleştiren Şener, “Yoksul kesimleri ve toplumu rahatlatacak, ekonomideki kötü gidişatı durduracak bir şey yok paketin içinde. Acil ihtiyaçları ihmal eden, işsiz insanlarını durumunu dikkate almayan, etkisiz ve kayırmacı bir anlayışı yansıtıyor. Milyonlarca insanın yardım beklediği bir ortamda, işsizliğini patlayacağı, ekonominin küçüleceği açıktır” diye konuştu.
Kayyum atamaları
Yaşanan gelişmelere bakıldığında otoriterleşmenin giderek artacağı görüşünde olduğunu belirten Şener, koronavirüs gibi bir krizin yaşandığı süreçte kayyum atamalarının bu durumun göstergelerinden biri olduğunu dile getirdi: “Kamu vicdanını rahatsız eden davranışlar, ülkede gerginliği, ayrışmayı derinleştiren uygulamalar hiçbir zaman faydalı olmadı. Hükümet keyfi tavır sergilemektedir. Kayyum atamaları da bunun bir parçasıdır.”
‘İç politikada yumuşama beklemiyorum’
Erdoğan’ın muhalefet partilerine, muhaliflere karşı demokrasi kuralları dışında kararları hayata geçirdiğine devam ettiğini ifade eden Şener, “Sayın Erdoğan’ın varlığı sürecinde bir demokratikleşme ve normalleşmeye olacağını düşünmüyorum. Daha da otoriterleşen, yargı sopasıyla muhalefeti daha da susturmaya çalışan bir hükümet görüntüsünde. Bunu önümüzdeki seçimleri de alabilmenin bir aracı olarak görüyor. Dış politikada işler arapsaçına döndü. Dış politikada zorda kaldığı için beklemediğimiz bazı değişimler ortaya çıkabilir ama iç politikada yumuşama beklemiyorum” diye belirtti.
İnfaz düzenlemesi
Şener, kamuoyunda af olarak nitelendirilen infaz indirimi ile ilgili düzenlemeyi de değerlendirdi. Siyasilerin kapsam dışı bırakılmasının sağlıksız bir durum olduğunu belirten Şener, devamla şunları söyledi: “Hapishaneler düşünce ve fikir suçlularıyla dolup taşmıştır. Önceki yıllarda Erdoğan, af gündeme geldiğinde devletin şahıslar arasındaki hak ihlallerinden doğan suçları af etme hakkının olmadığını söylüyordu. Devlet olsa olsa kendisine karşı işlenen suçları af edebilir diyordu. Ama şimdi getirdiği pakette yıllardır söylediği söze aykırı bir şekilde, devlete karşı olan suçları af kapsamı dışında bırakıyor. Erdoğan’ın söyledikleri daha önceki yıllarda söylediklerine aykırı olduğu gibi İslam hukukuna da aykırıdır.”
‘Mahkumlar salıverilmeli’
Şener salgın nedeniye cezaevlerinin tehlikeli bir hal alabileceğine dikkat çekerek “Bunları zorla orada tutmakta almış oldukları cezanın üstünde bir cezaya muhatap etmek anlamına gelir. Anayasamızda idam yoktur ama birkaç yıl yattığı için çıkacak olan insanları bile içeride tutmak suretiyle sanki idam cezası almış muamelesi yapmış olursunuz. Yanlış uygulamadır. Prensip olarak hapishane koşullarını da rahatlatacak şekilde bazı istisnalar sağlanarak bazı suçluların, çocuk tecavüzcüleri gibi bazı suçlular tutulabilir. Ama bu istisnalar dışındaki bütün mahkumların salıverilmesi gerektiği kanaatindeyim” dedi.
ANKARA