EMEP Genel Başkanı Akdeniz, 7 parti ve örgüt olarak üçüncü seçeneği örgütlediklerine, kurdukları masanın masanın genişlemesi için çalışmalar yaptıklarına dikkat çekti: ‘Rotamız ilkelerde güçlü bir birlik sağlamak. Bir koordinasyon oluşturuldu. Bu koordinasyon hem eylemleri koordine etti hem de bir İlkeler Manzumesinin yazılması açısından bir çalışma başlattı’
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Halkevleri (HE) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu’nun (SMF) oluşturduğu 7 siyasi güç ortak mücadele vurgusuyla aldıkları toplantı ve konferanslarla çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’nin temel sorunlarına karşı ortak mücadele yürütme kararı alan 7 parti ve oluşum, önümüzdeki günlerde mücadele programı çerçevesinde “İlkeler Manzumesi” yayınlayacak.
7 parti içerisinde yer alan EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, güncel siyaset ve önümüzdeki dönem mücadele hatlarına dair değerlendirmelerde bulundu.
Akdeniz, 7 siyasi parti ve örgütün bir araya gelerek bir mücadele birlikteliğini oluşturulmasının altında yatan gerekçenin halkları sistem partilerine karşı alternatifsiz bırakmama olarak değerlendirdi. Halkların Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı’na mecbur olmadığını ifade eden Akdeniz, bir araya gelmelerinin mücadele birliği anlamı taşıdığını dile getirdi.
“Bizim 7 parti ve örgütle kuruduğumuz ittifak şuan bir mücadele ittifakı. Bunun bir seçim ittifakına dönüşmesi için kapsamlı bir ilkeler birliğine ihtiyaç var. Bunun için ise çalışmalar yürütülüyor” diyen Akdeniz, masanın genişlemesi için çalışmalarına devam ettiklerini belirtti.
İlkeler Manzumesi yazılması
Bu ittifakın 7 aydır sahada çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Akdeniz, ülkedeki sorunların olası seçimle çözüleceğini de düşünmediğinin altını çizdi. Seçimlerin elbette önemli olduğunu ve buna dönük hazırlıklarının da olduğunu belirten Addeniz, “Amacımız dört yılda bir seçime gidip oy kullanmak değil. Amacımız mücadeleyi örgütlemek. Halkın mücadelesini, işçi sınıfının mücadelesini örgütlemek, seçimlere kadar hak kazanmak, korumaktır ve de saldırılara karşı da bir platform kurmak. Bunun için ‘seçim mi mücadele mi’ tartışmalarını yürüttük ama biz önce mücadeleyi büyütme kararları aldık. Geçimle ilgili, mültecilerle ilgili, HDP’ye yönelik saldırılarla ilgili, Türkiye’nin dış politikasıyla ilgili kararlar aldık. Bunlar önemliydi, samimiyet testiydi. Tartışmalar sonunda her bir siyasi parti temsilcisini olduğu bir koordinasyon oluşturuldu. Bu koordinasyon hem eylemleri koordine etti hem de bir İlkeler Manzumesinin yazılması açısından bir çalışma başlattı. Şu anda bunun için de bir çalışma var” dedi.
‘Rotamız ilkelerde güçlü bir birlik sağlamak’
Siyasi partilerin hedefleri doğrultusunda çalışmalara devam ettiklerini ifade eden Akdeniz, yaklaşık 4 aydır birçok ilde halk toplantıları yaptığını da sözlerine ekledi. Yaptıkları toplantılara başta inanç örgütleri olmak üzere birçok kesiminde bu toplantıya katıldığını ifade eden Akdeniz, toplantılardaki gözlemlerini şöyle açıkladı: “Herkeste bir arayış var. Herkes ‘Birleşin artık’ diyor. Böylesi güçlü bir talep de var. Tabanda birlik isteği çok güçlü. Bu isteğin daha da güçlenmesi gerekiyor. Çalışmalarda ‘üçüncü seçeneği’ örgütlüyoruz. 7 siyasi partinin bir araya gelmesi toplumda çok karşılık buldu.”
Ülkede iktidar ve muhalefetin halkın taleplerini yerine getirmediğini ve getiremeyeceğini dile getiren Akdeniz, halkın kendi siyasi birliğini oluşturmasının elzem olduğuna vurgu yaptı. Akdeniz, ülkedeki sendikalarla, derneklerle toplantılar yaptıklarını belirterek “Sivil toplum örgütlerine şunu söylüyoruz: ‘Sadece biz siyasi partiler değil siz de tutum belgenizi açıklayın. Bir işçi, emekçi örgütü olarak siz de çıkın ‘bizim taleplerimizi karşılamayan, bizi yok sayan siyasal anlayışları teşhir edeceğiz deyin’ diyoruz. Göreceksiniz ki onlar bu şekilde bizim yarattığımız ittifakta özne olacaktır” dedi. Erken seçim tartışmalarını değerlendiren Akdeniz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ne diyor düzen siyaseti ‘Erken seçim istiyoruz. Seçimi bekleyin. Seçim olacak sizi kurtaracağız’ diyor. Biz böyle yapmak istemiyoruz. Çünkü bu halkı aldatmak olur. Bakın biz EMEP, HDP ve TİP seçimlere tek başımıza seçimlere girme yeterliliğine sahibiz. Seçimlere giremeyen ama beraber hareket ettiğimiz diğer parti ve örgütlerle zaten dostuz. Beraber hareket ediyoruz. Biz seçimlere hazırız. Bizim daha önce seçim tecrübemiz var, ittifak tecrübemiz var. Bu açıdan ‘Aman geç kalıyoruz, seçimi kaçıracağız’ gibi düşüncelere halkımız düşünmesin, rahat olsun. Bizim rotamız mücadeleyi sağlam zemine oturtmak ve ilkelerde güçlü bir birlik sağlamak. Biz bu çalışmaları erken seçim geliyor diye rafa kaldıramayız. Eken seçim ihtimalini zaten çok görmüyoruz. İktidar şuan erken seçime gidebilecek bir pozisyon yakalayamadı çünkü enflasyon çok yüksek.”
‘Operasyonlar Kürt halkına yöneliktir’
İktidarın HDP’ye yönelik sürdürdüğü “siyasi” operasyonlarına değinen Akdeniz, iktidarın bu yolla tüm toplumsal muhalefete gözdağı vermeye çalıştığını aktardı. İktidarın olası seçimlere kadar ülkede Olağanüstü Hal (OHAL) havası yaratmaya çalıştığını da aktaran Akdeniz, “Kim bu baskılara sessiz kalırsa seçimlerden de mağlubiyetle çıkacaktır demektir. Biz ittifak güçleri olarak bu operasyonlar kime uygulanırsa onun yanında yer alacağız. Bakın biz Kemal Kılıçdaroğlu’na Çubuk’ta linç girişimi olduğunda hemen ‘yanındayız’ dedik, Canan Kaftancıoğlu’na siyasi yasak geldiğinde yine ‘yanınızdayız’ dedik. Onun için bugün CHP’nin ve sosyal demokratların aynı davranışı HDP’ye de göstermesi gerekli. Bu dönem yan yana durma dönemidir. İktidar HDP’yi kriminalize ederek, suçluymuş gibi bir hava yaratarak bir kapatma tehdidi oluşturuyor. Bu operasyonlar hem bizim oluşturmaya çalıştığımız ittifaka yönelik hem de Kürt halkına yöneliktir. Biz onlara en güçlü desteği vereceğiz” dedi.
İSTANBUL