12 Eylül darbesinden sonra oluşturulan mücadele cephesinde yer alan insan hakları savunucusu Günseli Suna Kaya, ‘Hukukun olmadığı yerde direniş var. Umutsuz değilim. Kadın mücadelesi umut veriyor’ dedi
İnsan Hakları Derneği (İHD)İzmir Şubesi eski başkanlarından ve insan hakları savunucusu Günseli Suna Kaya, 12 Eylül 1980 darbesinden günümüze kadar hak temelli olmayan uygulamalara karşı halkın ortaya koyduğu direnişi değerlendirdi. Üzerinden 38 yıl geçen darbenin sendikal örgütlenmeye, lise ve üniversitelerdeki mücadeleye karşı gerçekleştiğini belirten Kaya, işçi sınıfının taleplerinin salt ekonomik olmaktan giderek daha sosyalleştiğini ve adalet istemine evirildiğini dile getirdi. 30 Mart Kızıldere anmasındaki direniş nedeniyle açığa alındığını ve Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖBDER) üyesi iken Maraş Katliamı’nı boykot ettiği için 1402 No’lu kanunla işinden edildiğini cezaevinde öğrendiğini aktaran Kaya, “Darbeden sonra cezaevlerinde işkence ve katliamlar yaşandı ama tüm baskılar karşısında cezaevleri birer direniş alanına döndü” dedi.
‘Halktaki duyarlılık yüksekti’
Kayıp Yakınları’nın 1984’ten başlayarak çocuklarının kanlı elbiseleri ile Meclis önündeki bekleyişinde yer alan Kaya, ikinci kez cezaevine girdiği tarih olan 17 Temmuz 1986’da İHD’nin kurulduğunu hatırlattı. O dönemde basının sermaye sınıflarının tekelinde olmadığını ve halktaki duyarlılığın daha yüksek olduğunu dile getiren Kaya, “Bir yığın cezalandırma vardı ama bir haber geliyordu ve bir duyarlılık yapılıyordu” diye konuştu. Bugün bir adamın ağzından çıkan istemlerin kanun haline geldiğini ifade eden Kaya, “Kaç milyon insanın oyunu alan parti başkanı, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri hala içeride. Hani egemenlik milletindi? O milleti etnik ulusal kimliğine göre mi halk sayacağız, yoksa iktidara olan desteğine göre mi halk sayacağız?” diye sordu. ‘Kadın mücadelesi umut veriyor’ Mücadele anlamında en önemli gelişmenin kadınlar cephesinde olduğunu kaydeden Kaya, şöyle devam etti: “Gerici feodal uygulamalara ve yasalara karşı her yaştan kadının katıldığı alanları dolduran direnişler var. Bütün illerde işçi havzalarında gelişen direnişler, kadın işçilerin direnişleri var. Hukukun olmadığı yerde bir direniş var. Geleceğe dair umutsuz değilim. 12 Eylül kurumları ile devam etse bile er ya da geç sona erecek.”
İZMİR