Enes Ata 8 yaşında, Mahsun Mızrak 14 yaşındaydı. Polisler tarafından katledildiler. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Mahsun Mızrak ve Enes Ata’nın faili 3 polisin hakkında verilen beraat kararının onanmasını istedi
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Muş’un Şenyayla kırsalında 24 Kasım 2006’da yaşamını yitiren 14 PKK’linin cenazesinin Diyarbakır’a getirilmesi sonrası 28 Mart 2006’da başlayan eylemlerde katledilen Mahsun Mızrak (14) ve Enes Ata’nın (8) faili 3 polise verilen beraat kararının onanması yönünde mütalaa verdi. 13 kişinin yaşamını yitirdiği ve “28 Mart olayları” olarak bilinen eylemlerle ilgili sadece Enes Ata ile Mahsun Mızrak’ın ölümüne ilişkin ayrı ayrı dava açıldı.
Mahsun Mızrak’ın “olası kast sonucu ölüme neden olmaktan” polisler Hayrettin Akar, Bilal Özkara ve Nuri Özgenç’e hakkında, 3 Kasım 2009’da iddianame hazırlandı. İddianamenin aynı gün kabul edilmesiyle 3 polis hakkında Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Enes Ata’nın ölümüne ilişkin ise aynı polisler hakkında 22 Kasım 2013’te dava açıldı. Davalar 9 Aralık 2013’te birleştirildi.
Delil karartma
Yargılama sürerken adli emanete bırakılan deliller karartıldı; Enes Ata’nın ölümüne neden olan gaz fişeği kayboldu, Mahsun Mızrak’ın kafasına saplanarak ölümüne neden olan gaz fişeğinin yerine ise av tüfeğine ait bir merminin bırakıldığı, olaya ilişkin yapılan tüm telsiz konuşmalarının imha edildiği ortaya çıktı. Daha sonra delillerin karartılmasında açılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi. Dava sürerken, ailelerin etkin bir soruşturma yürütülmemesi nedeniyle başvurduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ihlal kararı verdi. 26 Nisan 2018’de sonuçlanan davada, Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi sanık polisler hakkında delil yetersizliğinden ayrı ayrı beraat kararı verdi.
Olay tarihinde Mızrak’ın kardeşleri Cigerxwin, Derya ve Deniz’in reşit olmaması ve davaya dahil edilmemesi nedeniyle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi davayı usul yönünden bozdu. Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülen davada, mahkeme 10 Ekim 2019’da yeniden sanık polisler hakkında ayrı ayrı beraat kararı verdi. Avukatlar dosyayı tekrar Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşıdı. İstinaf, bu kez beraat kararını onadı.
Dosya Yargıtay’da
İstinaf Mahkemesi’nin sanık polisler Hayrettin Akar, Bilal Özkara ve Nuri Özgenç’in beraat kararını onaması üzerine ailelerin avukatları davayı Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi dosyayı incelemeyi alırken, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, sanık polislerin beraatının onanması yönünde mütalaası sundu. Yargıtay Cumhuriyet Savcısı, adli emanetteki delillerin karartılmasının kimin tarafından işlendiği hususunun her türlü şüpheden uzak bir şekilde kanıtlanamadığından, sanıklar hakkında verilen beraat kararının onanmasını istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı mütalaasında, “Maktullerin otopsisi sonucunda ölümlerine neden olan ve sanıklar adına zimmetli olduğu bildirilen gaz fişeklerine ilişkin parçaların adli emanete alındığı, Jandarma Kriminal tarafından sanıklar tarafından kullanılan gaz tabancaların ile maktullerin üzerinden çıkarılan gaz fişeği parçalarının karşılaştırılması yapılacağı aşamada, maktul Enes Ata’nın vücudundan çıkarılan gaz fişeği parçasının emanete alındıktan sonra kaybolduğunun, maktul Mahsun Mızrak’ın vücudundan çıkarılan gaz fişeği parçalarının ise adli emanette başka bir fişek ile değiştirildiğinin tespit edildiği, Diyarbakır Adli Emanet Memurluğu’nda görevli memurlarla ilgili bu hususta soruşturma açıldığı, bu olay nedeniyle suçun kim ya da kimler tarafından işlendiği hususunun şüpheden uzak bir şekilde kanıtlanamadığı anlaşılmakla…” sanık polislerin CMK’nın 302/1 maddesine gereğince beraat kararının onanmasını istedi.
DİYARBAKIR