Yusuf Gürsucu
Geçtiğimiz günlerde enerji sektöründe 2021 yılındaki şirket birleşmeleri 2020 yılına göre yüzde 155 artış gösterirken, şirketlerin 2,8 milyar dolarlık birleşme gerçekleştirmiş olması enerjide tekelleşme sürecinin hızlandığını gösteriyor. PwC Türkiye’nin hazırladığı rapora göre, 2021 yılında Türkiye’de enerji sektöründe toplam 40 adet birleşme veya satın alma işlemi gerçekleşti. 2020’deki birleşme ve satın almaların yaklaşık tutarı 1,8 milyar dolar civarındayken, 2021 yılında 2.8 milyar dolara yükselmesi dikkat çekici. Bu artışın yabancı sermayenin satın almalarından kaynaklı olduğu rapordan anlaşılıyor.
Özellikle dövizle gerçekleşen ödemelerden faydalanan şirketler üzerinde satın almalar yoğunlaşırken, diğer yandan elektrik dağıtım ve perakende piyasasında 2021-2025 yılları arasında geçerli olan 4. Uygulama Dönemi kapsamındaki düzenlemelerin lisans sahibi şirketlerin finansal ve operasyonel yapıları üzerindeki olumlu etkisi nedeniyle yabancı sermayenin ilgisinin ortaya çıktığı hazırlanan raporda yer alıyor. Rapordaki gelecek öngörülerinde ise, 2022’de Türkiye enerji piyasasında birleşme ve satın alma işlemlerini şekillendirecek unsurların başında TEİAŞ’ın özelleştirmesi yer alıyor.
Türkiye’de, elektrikte üretim ve dağıtımın şirketlere satılmasından sonra kamunun elinde sadece TEİAŞ kaldı. Elektrik iletimlerinin de özelleştirilmesiyle birlikte piyasa tamamen şirketlerin hakimiyeti altına girecek olması şirket birleşmelerinde hızı arttırırken, enerjide tekelleşme kaçınılmaz olarak yaşanacak. PwC’nin raporunda yabancı sermeyenin ilgisine yönelik yapılan vurguda belirtildiği gibi TEİAŞ’ın özelleştirilmesi tekelleşmeyi şekillendirecek.
TEİAŞ’ın (Türkiye Elektrik İletim A.Ş.) bugüne kadar özelleştirilmemesinin tek nedeni, iletim hatlarının kurulumu ile uluslararası sisteme bağlantı yapılmasının çok yüksek maliyetler oluşturmasıydı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği tarafından düzenlenen ELDER 9. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin dağıtım altyapısının çağın gereklerine uygun bir şekilde yenilendiğini ve yenilenmeye devam ettiğini belirterek, “Bu sınavdan başarıyla çıkmamızı sağlayan en önemli unsur elektrik dağıtım sektörüne yapılan yatırımlar oldu. 2016-2020 üçüncü uygulama döneminde yaklaşık 40 milyar lira yatırım yapıldı” sözleri ile halkın cebinden alınan 40 milyar ile TEİAŞ’ın özelleştirilme zemininin hazırlandığına işaret ediyordu.
4 Haziran 2016’da TBMM’de kabul edilen Elektrik Piyasası Kanunu ile dağıtım ve iletim hatlarındaki kayıpların halkın sırtına yıkılması sağlandı. Kanunla, “teknik ve teknik olmayan kayıp” ile “dağıtım şebekesi” ibareleri tanımlanarak, tüketicilerin kayıp- kaçak bedelini ödemeleri yasal hale getirildi ve dağıtım şirketlerinin faturalarına bu bedeller eklendi. Yasaya ilave edilen bir hükümde ise, “Konunun hiçbir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde düzenlenmesi ve dağıtım şirketlerinin tarifelerine esas alınacak kayıpların bu kanun kapsamında EPDK tarafından belirleneceği” özellikle vurgulandı.
Sanayi sermayesi ile banka sermayesinin iç içe geçmesiyle birlikte tekeller kapitalist ekonomilerin temeli haline gelmiştir. Bugün dünya piyasaları tamamen dev tekellerin hâkimiyeti altındadır. Tekelleşme, özellikle Türkiye’dekine benzer ekonomik kriz dönemlerinde olağanüstü sıçrama göstermektedir. Tekelleşme sadece şirket birleşmeleriyle değil, batan işletmelerin pazar paylarının ayakta kalan diğer şirketlerce yutulmasıyla da yaşanmaktadır.
Tekelleşmeyle ortaya çıkan şirket avantajları tüketicilere yansımaz, aksine tekelci fiyatlandırmayla birlikte artar. Tekelleşme süreci piyasadaki daha zayıf rakip şirketlerin tasfiyesini sağlarken yeni rakip şirketlerin piyasaya girmesini de zorlaştırır. Piyasayı ele geçiren büyük sermaye fiyat karteli oluşturarak, piyasadaki şirketler arasında fiyat rekabetini geçici de olsa ortadan kaldırır ve bu durumda tüketiciler, ihtiyaçları için daha yüksek bedel ödemek zorunda kalırlar. Ancak oluşturulan fiyat kartelleri, tekelci sermaye arasında kriz dönemlerinde ortaya çıkan stok yığınlarının eritilmesi için tekrar rekabetler ortaya çıkar ve fiyat kartelleri çözülür.
Aralık ayının son günü yapılan yüzde 127 elektrik zammı halkı daha da yoksulluğa iterken, şirketler bu zamdan dolayı çok mutluydu. Tekelleşme süreçleriyle birlikte onların mutlulukları giderek artacağı kesin. Buna karşın emekçi halk ise daha da yoksulluğa ve açlığa itilecek. Kazakistan’da LPG’ye yapılan zam sonrası Kazak halkının haklı direnişi karşısında, Türkiye’de AKP, MHP, İP ve CHP’nin ortak bildiri ile direnişi kanla bastıran Kazak devletine destek açıklarlarken, halkı ise terörist olarak nitelediler. Kapitalizm seçimlerle ortadan kalkmayacak. Ancak yine de seçimler olacak ve sen sen ol yukarıda ismi geçen partileri sakın destekleme…