Eylül ayı için 36 fosil santraline yaklaşık 1 milyar 605 milyon TL’lik, ‘üretmedikleri elektriğin’ bedeli ödenecek. 114 bin MW kapasitenin yüzde 30’u kullanılırken, elektrik ve doğalgaza yapılacak fahiş zamla halk daha da yoksullaşacak
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Kamunun yatırım için kaynağı yok gerekçesiyle özelleştirilip piyasalaştırılan elektrik üretimlerinin ardından dağıtım ve satışında elektrik üreticisi şirketlerin sahibi olduğu elektrik dağıtım şirketlerinin eline verilmesiyle elektrik faturaları halkın kabusu haline geldi. Bu şirketlere uygulanan yüksek yatırım teşvikleri ve alım garantileriyle büyük bir kamusal soygun süreci işletilmekte. Elektrik faturalarının yükü altında ezilen, enerji maliyetlerinin artması nedeniyle tüm mal ve hizmetlere fahiş fiyatlarla ulaşmak zorunda kalan yurttaşlardan toplanan vergilerle oluşturulan kamu kaynaklarının şirketlere aktarılma süreci her geçen gün büyürken, yaşamın her alanı şirketlerin yağma alanı halini aldı.
36 fosil santrale 1,7 milyar TL
Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ), 2024 yılı Eylül ayına ilişkin ‘Kapasite Mekanizması Ödeme Listesi’ni yayınladı. Buna göre, 43 elektrik üretim santralinden 36’sına Eylül ayı için toplam 1 milyar 604 milyon 997 bin TL ödeme gerçekleştirilecek. Bir önceki Ağustos ayında kapasite mekanizması adı altında 37 santrale 1 milyar 662 milyon 62 bin 572 lira ödeme yapılmıştı. Kapasite desteği alan santrallerin 18’i kömür yakıtlı termik santral, 18’i ise doğalgaz yakıtlı elektrik santralleri oldu.
Gaza 947, kömüre 658 milyon
Eylül ayında ödemelerden en yüksek payı doğal gaz yakıtlı elektrik santralleri aldı. Doğal gaz yakıtlı 16 santrale toplam 923 milyon 621 bin 330 TL kapasite ödemesi yapılacak. Ayrıca ithal ve yerli doğal gaz yakıtlı 2 elektrik santrali için toplam 23 milyon 132 bin 397 TL kapasite desteği verilecek. Böylece kapasite ödemelerinin 946 milyon 753 bin 727 TL’si doğal gaz santrallerine verilecek. Kömürle çalışan elektrik santrallerine ise toplam 658 milyon 242 bin 754 TL kapasite desteği verilecek.
43 kömür ve doğalgaz santrali
2018 yılından bu yana enerji üreten kömür, doğalgaz ve HES’lere kapasitesinin altında enerji üretmesi veya hiç üretmemesi koşullarında ‘kapasite mekanizması’ adı altında pyasa şartlarında çalışması zorlaştığı iddiasıyla 2023 sonuna kadar 18 milyar lirayı aşkın para şirketlerin kasasına taşındı. 2024 yılı başında alınan kararla mekanizma içinde yer alan 10 HES devre dışı bırakıldı ve 2 kömürlü santral eklenerek 43 adeta kömür ve doğalgaz santrallerine verilecek destek katlandı.
Ağustos ve Eylül 3,3 milyar TL
Türkiye’nin elektrik üretim kapasitesinin çok altında üretim yapmak zorunda kalan santrallere sağlanan kapasite mekanizması desteği, santrallere yaptıkları üretimden bağımsız olarak, kurulu kapasiteleri oranında ödeme yapılmasını düzenliyor. Kurulu güç, yani megavat (MW) başına ödeme tutarları, doğalgaz ve kömür santrallerinde farklı farklı belirlenmiş durumda. İlgili santrallere, piyasa şartlarında üretim yapamasalar bile aylık olarak belli miktarda kapasite mekanizması ödemesi yapılıyor. Geçtiğimiz Ağustos ayı için 37 santrale 1 milyar 662 milyon 062 bin TL ödeme yapılırken, Eylül ayı için 1 milyar 604 milyon 997 bin TL değerinde, santrallerin üretmedikleri enerjiye kamu sırtından para ödendi.
Arz güvenliği yalanı
Piyasa şartlarında zorlandığı gerekçesi ile yapılan desteğin nedeni Türkiye’de santrallere verilen alım garantilerinden kaynaklanmakta. Enerji üretim kapasitesinin en çok 1/3’ünün kullanıldığı Türkiye’de şirketlere üretmedikleri elektriğin bedelini ödeyen iktidar diğer yandan yeni enerji yatırımlarına alım garantisi vererek soygunu sürdürmeye devam ederken, halkın kullandığı elektriği yalanların ardına gizlenip yüksek bedelli faturalara mahkum etmeye hazırlanıyor.
114 bin MW’ın 1/3’ü kullanılıyor
ihtiyaç olmamasından kaynaklı elektrik alınmayan veya az miktarda alınan şirketlerin büyük bölümünde çalışmayan ya da çalıştırılmayan santrallere verilen destek kamu geliri üzerinden yapılan anlaşmalara dayanılarak gerçekleşiyor. Eylül ayı itibariyle 114.215 MW olan enerji üretim kapasitesine rağmen bu kapasitenin en fazla 1/3’ünün piyasalaştığı Türkiye’de, yapılan ödemlerin gerekçesini enerji arz güvenliği iddiasına bağlama çabaları ise soygun düzenini maskeleyemiyor. Şirketlere aktarılan para miktarı her yıl artarken, anlık yüksek elektik çekimleri bile 47 bin MW seviyesinde, tüketilen ortalama güç ise 25 ila 35 bin MW’ı geçmemekte. Bu yağmanın gerekçesi olarak sunulan arz güvenliği ya da yedek güç gerekliliği ise izah edilemeyecek boyutta
Soygun faturalarla sürecek
Geçtiğimiz günlerde Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) iktidarın halkın kullandığı elektrik kw ücretlerini katlayacak olan kararına yönelik açıklama yaptı. Enerji üretim ve dağıtım şirketlerine verilen destek 2024 sonunda kaldırılarak desteğin tamamı halkın faturalarına taşınacak. Ayda 417 kw ve üzeri elektrik sarf eden yurttaşların elektrik faturaları 2-3 kat artacak. EMO açıklamasında, “Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu`nda Bütçe Görüşmeleri kapsamında yaptığı konuşmada, 2024 yılı bütçesinden KİT`lere aktarılacak 748,7 milyar TL`lik kaynağın 500,4 milyar TL`lik bölümünün enerji sübvansiyonları amaçlı kullanılacağını ifade etmişti” denildi.
Sübvansiyonlar kaldırılıyor
2023 yılında enerji sübvansiyonları için 272,2 milyar TL kullanıldığını hatırlatan EMO, “Bu kaynak, hane halkına ucuz enerji sunmak için değil, daha fazla tahsilat yapma olanağı kalmayan enerji şirketlerinin gelir ihtiyacını karşılamak için kullanılmaktadır. Özel sektörün güdümüne bırakılan elektrik üretimi ve dağıtımında maliyetlerin bir türlü dengelenememesi nedeniyle kamu zararı da her geçen gün büyümektedir” diye belirtildi. Elektrik dağıtım bölgelerinin özelleştirme programına alındığı 2004 yılından bu yana maliyetlerin düştüğü durumlarda bile zam yapıldığını kaydeden EMO, “Kurulu güçte ve üretimde fazlalık olmasına rağmen maliyetler şişirilmekte ve satış fiyatları düşürülememektedir” ifadesi yer aldı.
Evler sanayi kuruluşu oluyor
EPDK`nın 2025`ten itibaren geçerli olmak üzere konut aboneleri için limiti yıllık 5 bin kWh düzeyine indireceği belirtildi. Açıklamada, “EMO`nun hesaplamalarında yıllardır 4 kişilik bir ailenin asgari yaşam standartları için aylık 230 kWh enerji tüketeceği varsayılmaktadır. Bu değer, hesaplama kolaylığı nedeniyle EPDK tarafından da aylık 240 kWh denk gelecek şekilde günlük 30 kWh olarak kabul görmüş ve düşük kademe için bu tüketim değeri kullanılmaya başlanmıştır. Bahsi geçen 417 kWh ise yeni bir kademe haline gelecektir. Aylık ortalama tüketimi 417 kWh`in üstünde kalan milyonlarca haneye yüksek tüketimli sanayi kuruluşları gibi fatura kesilecektir” ifadesi yer aldı.