Endonezya’da seçimler 14 Şubat günü yapılacak. Bu seçimlerde, Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, 460 üyeli Halk Danışma Meclisi (MPR) üyeleri, yerel yasama organlarının üyeleri seçilecek. Elde edilen seçim sonuçlarına göre, MPR’nin yeni üyeleri 1 Ekim 2024, Cumhurbaşkanı ve Başkan Yardımcısı ise 20 Ekim 2024 tarihinde yemin edecekler. Bu seçimler, dünyanın en büyük tek günlük seçimi olacak ve 200 milyondan fazla Endonezyalı oy kullanabilecek.
Dünyada ve ülkemizde Endonezyalı liderleri ismen tanıyan pek yok. O nedenle 14 Şubat seçimlerini kimin kazanacağının bizce de pek önemi olmasa da, uzun yıllar Hollanda’nın sömürgesi olan ve Hollanda’nın bugünkü zenginliğindeki en önemli faktörlerden biri olan Endonezya, geçmiş tarihi, bugünü ve geleceği bakımından tüm dünyanın ilgisini çeken bir yer olma özelliğini koruyor.
Endonezya’nın günümüzde de dünya genelinde büyüyen önemi ise kritik minerallere sahip olmasından kaynaklanıyor. Endonezya’nın kritik mineral kaynakları arasında nikel, bakır, boksit ve kalay bulunmakta. Bu mineraller, gelecekteki teknoloji gelişimini destekleyebilecek bir grup mineraldir. Özellikle nikel, elektrikli araçların bataryalarının yapımında kullanılan kritik bir bileşen.
Endonezya’nın kritik mineralleri, ülkenin teknolojik gelişimini de desteklemek için önemli. Bu mineraller, bilgi teknolojisi, elektrikli araçlar, sağlık teknolojisi ve temiz ve yenilenebilir enerji gibi belirli endüstriler için hayati öneme sahip. Bu minerallerin sınırlı mevcudiyeti, küresel talebin artması, ticaret politikası ve jeopolitik faktörler nedeniyle kritik olarak kabul ediliyor.
Endonezya’yı tanıyalım
Bu nedenle, Endonezya’yı biraz tanımakta yarar var: Endonezya, Hint ve Pasifik okyanusları arasında, Güneydoğu Asya ve Okyanusya‘da toprakları bulunan bir ülkedir. 17 binden fazla adadan oluşur. Endonezya dünyanın en büyük ada ülkesidir, 1.904.569 kilometrelik yüzölçümüyle dünyada 14. sıradadır. 280 milyon civarında nüfusuyla dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesi olan Endonezya, aynı zamanda dünyanın en kalabalık Müslüman ülkesidir.
Endonezya’nın tarihi, buraya 4-5 bin yıl kadar önce Malezya’dan gelenlerle başlatılıyor. Eski çağlardan beri ülkenin üzerinde bulunduğu adalar deniz ticaretinde önemli rol oynadılar. Bu nedenle, halk genellikle denizci veya tüccardı. Tarih çağlarında ülke, Çin, Hindistan, İran ve Bizanslıların deniz ticaret yolu idi. Hindistan ve Malezya’dan ticaret için buraya gelen Müslüman tacirler, İslamiyetin burada yayılmasına vesile oldular.
İspanyollar, Hollandalılar ve İngilizler 16. yüzyılın başlarında istila ettiler. Bu devletler, Endonezya’yı sömürmenin yanı sıra Hindistan’ı da sömürgelerine katmak için üs olarak kullanıyorlardı. Hollandalılar, 16. yüzyılın sonlarında Doğu Hindistan, Cava ve Moluk’ta kurdukları şirketlerle bölge ticaretini ele geçirdiler. Bunun yanı sıra Cakarta’ya üs kurmalarıyla Hollanda’nın bölgedeki nüfuzu arttı. Diğer sömürgeci devletlerle yapılan anlaşmalar sayesinde 18. yüzyılın sonlarında Hollanda ülkeyi tam manasıyla egemenliği altına aldı.
Küçük Hollanda’nın büyük sömürgesi
1900’lü yılların başlarından itibaren gün geçtikçe anti-emperyalist fikirlerin güçlenmesi sonucu Hollanda sömürgeciliğine karşı, bağımsızlık mücadelesi fiilen başladı. Bu mücadelenin önde gelen liderlerinden Ahmed Sukarno 1927’de kurulan Milliyetçi Parti’nin başkanı oldu. Endonezya halkının başlattıkları ve her geçen gün güçlenen bağımsızlık mücadelesi karşısında Hollanda endişeye düştü.
Mücadelenin liderlerinden Ahmed Sukarno ve arkadaşları yakalanarak sürgüne gönderildi. İkinci Dünya Savaşı’nda Japonya, Endonezya’yı 1942 yılından 1945 yılına kadar işgal etti. Ülkenin Hollandalılara karşı verdiği bağımsızlık mücadelesini siyaseten destekleyen Japonya, Endonezyalıların kendi hükümetini kurmasına izin verdi.
Japonların işgalinin sona ermesinin ardından, Endonezya’da Ahmed Sukarno başkanlığında 17 Ağustos 1945 günü bir hükümet kuruldu ve bağımsızlık ilan edildi. Hollanda, Endonezya’nın bağımsızlığını tanımadı. Ancak dört yıl süren bu mücadele Endonezya’nın zaferiyle sona erdi. Hollanda, “Endonezya Birleşik Devletleri”ni resmen tanımak zorunda kaldı. 1950 yılında devletin adı “Endonezya Cumhuriyeti” olarak değiştirildi.
Darbeyi fırsat bilmek
1965 yılında 30 Eylül’ü 1 Ekim’e bağlayan gece Endonezya’daki en kıdemli altı general öldürüldü ve cesetleri bir kuyuya atıldı. Generalleri öldürenler, ertesi sabah yeni Devrimci Konsey’in iktidarı aldığını ilan edip kendilerini 30 Eylül Hareketi olarak tanıttılar. Birçok üst düzey komutanın ölü ya da kayıp olduğu bir ortamda General Muhammed Suharto orduya hakim oldu ve darbe girişimini bastırdı.
Endonezya Komünist Partisi (PKI) generallerin öldürülmesiyle hiçbir ilgisi yokken Suharto, komünistleri günah keçisi gösterip ve Sukarno hükümetinde de yer almakta olan komünistlere karşı saldırıya geçti. Başlatılan anti-komünist katliamında en az 500 bin komünist öldürüldü ve fiziki olarak PKI tasfiye edildi. General Suharto, ülkenin kurucu lideri Sukarno’nun etkisini de ortadan kaldırdı.
Kendini cumhurbaşkanı seçtiren General Suharto, 1967’den 1998’e kadar Endonezya’yı “Yeni Düzen” hükümetiyle yönetti. 1998 yılında sokak gösterileri şeklinde yaşanan ayaklanmada Suharto rejimi devrildi ve 1999 yılında gidilen genel seçimlerde iktidar partisi Golkar’ın oyu yüzde 74’lerden yüzde 22’ye kadar geriledi. Bu arada, 1999 ile 2002 yılları arasında yapılan anayasal reformlar sonrasında rejimde köklü değişim yaşandı. Bunların arasında en çok iki defa beş yıllığına görev yapacak cumhurbaşkanı ve yardımcısının doğrudan halk tarafından seçilmesi de bulunuyordu.
Modern Endonezya’ya doğru
Nitekim 2004 yılında ilk kez cumhurbaşkanı ve yardımcısı halk tarafından seçildi ve 2004 ile 2009 yıllarında Demokrat Parti‘den Susilo Bambang Yudhoyono cumhurbaşkanı seçildi. 2014 yılında ise Endonezya Demokratik Mücadele Partisi adına aday olan ve mecliste azınlıkta olan partilerin desteklediği Cakarta valisi Joko Widodo, yüzde 53,15 oyla cumhurbaşkanı seçildi. İkinci dönemde de seçilen Widodo, halen Endonezya cumhurbaşkanıdır. En fazla iki dönem cumhurbaşkanlığı yapılabildiği için bu seçimlerde aday olamayan Widodo’nun yerine seçilmesi beklenen adayların neredeyse hepsi, onun yolundan gitmeyi vaat ediyorlar.
Yapılan son anketlere göre iki aday önde görünüyor: Ganjar Pronowo ile Probowo Subianto… Her iki aday da mevcut başkanın imzasını taşıyan politikaları sürdüreceğini açıkladı. Endonezya’nın nikel endüstrisinin geliştirilmesi ve Borneo ormanlarında yeni başkent inşası gibi iddialı altyapı projeleri de buna dahil. Oysa rakipler birbirinden çok farklı nitelikler taşıyorlar. Prabowo Subianto meclisteki ikinci büyük parti olan Gerindra’nın lideri. Son iki seçimde mevcut cumhurbaşkanına karşı seçimleri kaybetti ve seçim sonuçlarını tanımadığını ilan etti.
Emekli bir general olan Prabowo Subianto, 1980 ve 90’larda karıştığı insan hakları ihlalleriyle suçlanıyor ama o bunları reddediyor. Ancak pek çok Endonezyalı ya bunları bilmiyor ya da umursamıyor olmalı ki, eski general az farkla da olsa anketlerde önde gözüküyor. Anketlerde çok az farkla ikinci sırada görülen Ganjar ise Widodo’nun da partisi olan ve meclisteki en büyük parti PDI-P’den destek görüyor. Ülkenin en büyük ve en kalabalık adası olan Cava’nın merkez bölgesinde 10 yıldır vali olarak görev yapıyor ve oldukça popüler.