7 yıldır avukatlarıyla görüştürülmeyen PKK lideri Öcalan’ın durumuna dikkat çeken yeğeni Ömer Öcalan, ‘Kürt sorununun çözümünde en makul muhatap Öcalan’dır’ dedi
İmralı Adası’nda 27 Temmuz 2011’den bu yana avukatlarıyla, 11 Eylül 2016’dan bu yana da ailesi ile görüştürülmeyen PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride dikkat çeken Öcalan’ın yeğeni olan Ömer Öcalan, ülkenin toplumsal sorunlarının çözümünde rol oynayan bir isme tecrit uygulanmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.
‘Nerede hukuk devleti?’
Öcalan ile bir an önce görüşmelerin başlatılması gerektiğini söyleyen Ömer Öcalan, “Maalesef hâlâ bir görüşme yapılamadı. Ülkenin toplumsal sorunları var. Bu sorunların çözümünde büyük bir rol sahibi olan Öcalan var. Bu görüşmelerin bir an önce gerçekleşmesi gerekiyor” dedi. Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olarak tanımlandığını söyleyen Öcalan, “Türkiye Cumhuriyeti ve onun yetkilileri Öcalan ile görüşme önünde engeller. Hukuk devleti olduklarını sürekli vurgularlar ama doğal hakkımız olan cezaevinde olan biri ile görüşme konusunda bile büyük bir engel var” diye konuştu. Ülkenin her gün bir şiddet sarmalı içine girdiğini ve şiddetin olmadığı kentlerde dahi insanların huzurunun kalmadığını belirten Öcalan, “İnsanlar başını yastığa koyunca sabah ne ile karşılaşacaklarını, ne ile uyanacaklarını bilmiyorlar. Ülkenin temel sorunlarından biri olan Kürt sorunu bir an önce çözülmelidir. Karşımızda ne devleti temsilen, ne başka bir muhatap, ne de hukukun işlediğine dair bir görüntü var. Bir an önce çözülmesi gereken bir sorundur. Bu sorunun çözümü için sürekli ailenin bir başvurusu oluyor. İmralı’da bulunan diğer tutukluların aileleri de başvuru yapıyor. Maalesef Öcalan’dan kaynaklı diğer aileler de uzun bir süredir kendi yakınları ile görüşememektedir” dedi.
‘Öcalan şanstır’
Uluslararası kamuoyuna çağrıda bulunan Öcalan, “Uluslararası insan hakları kurumlarına da çağrımızdır. Rol ve misyonlarını oynamaları gerekiyor. CPT’nin geliş gidişleri oluyor. Ancak görevini yerine getirmiyor. Herhalde bu halklar arasındaki sorunun derinleşmesi ve sorunun çözümsüzlüğü uluslararası güçlerin de işine geliyor. Ortadoğu’da günde yüzlerce insan yaşamını yitiriyor. Yine Kürt halkı da bir etken konumunda. Kürt halkının da kayıpları vardır. Bu noktada biz bir an önce görüşün gerçekleşmesini istiyoruz. Öcalan büyük bir şanstır; bu şansın kaybedilmemesi gerekiyor. Herkes rol ve misyonunu oynamalı” ifadesini kullandı. Tecridin kalkması ve Öcalan ile görüşmenin sağlanması durumunda, Türk ve Kürt halkının rahatlayacağını söyleyen Öcalan, “Tecrit kalkarsa Öcalan’ın yaşadığına dair, sağlığına dair bilgi alacağız. Daha sonra yapacağı açıklamalar, halkları rahatlatacak. En azından bir çağrı, bir temas, bir dokunuş, bazı şeyleri değiştirebilir. Kürt sorununun çözümüne dönük yegane muhataplardan biridir. En makul muhataptır” şeklinde konuştu.
‘Aile görüşü yetmez’
Sorunun çözümünde Öcalan dışında kimi faktörler ve güçlerin de olduğunu, ancak Öcalan’ın bu işin dışında tutulması durumunda sorunun daha da karmaşık bir hal alacağını sözlerine ekleyen Öcalan, sözlerini şöyle bitirdi: “Bu sorun zaten uluslararası bir hal almış. Bu sadece Kürt değil, Türk sorunudur aynı zamanda. Bu görüşme, ailenin yarım saatlik bir görüşmesinden ibaret olmamalı. Gerekirse gazeteciler, insan hakları savunucuları ve 2015’ten biraz daha farklı işin ciddiyetinde olan kişiler bu işe bir el atıp bu ülkeye çözümü getirmeleri gerekiyor. Çünkü her geçen gün aradaki nefret, aradaki şiddet derinleşmektedir. Geri dönüşü olmayan bir yola girmeye yakındır.”
URFA