TÜİK’in açıklaması sonrası emekli ücretlerine yapılacak zamlara ilişkin açıklama yapan Emekli-Sen, “zam müjdesinin” yok hükmünde olduğunu belirtti.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Emekliler Sendikası (Emekli-Sen), emeklilerin ücretlerine yapılacak zamlarla ilgili açıklama yaptı. Emekli-Sen Genel Merkezi önünde yapılan açıklamada, “AKP al zammını başına çal” ve “Sefalet ücretini kabul etmiyoruz” sloganları atıldı.
Emekliler memnun değil
Emekli-Sen Genel Başkanı Cengiz Yavuz, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon verilerine tepki göstererek, “Alıştığımız üzere yine sayılara takla attırılacak ve ülkenin gerçekliğinden tümüyle kopuk bir enflasyon oranı açıklanarak işçilerin, emekçilerin ve emeklilerin yaşam şartları göz ardı edilerek yeni zam oranları ilan edilecektir” ifadelerini kullandı.
Açlık sınırının altında maaş
Yavuz, Temmuz ayında emekli ücretinin bin 500 liraya yükseltileceğinin açıklandığını ancak ücretlerin bin 252 lira olarak kaldığını söyledi. Açlık sınırının altında kalan emekli ücretleriyle birlikte Türkiye’nin Avrupa ülkeleri arasında gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu ülke konumuna geldiğine dikkat çeken Yavuz, “Üstelik bu yıl ücretlere yüzde 100 bir zam yapılsa bile, emeklilerin zamlı ücretleri açlık sınırında kalmaya devam edecektir. En düşük yüzde 20’lik dilimdeki 2,6 milyon emeklinin aylık 763 lira harcanabilir geliri olduğu göz önüne alındığında ise yapılması gereken zam yüzde 400 gibi bir orana tekabül etmektedir” diye konuştu.
Yavuz, bu durumunun emeklilere “ölün” anlamı taşıdığını ifade etti.
Seslerinin duyulmasının istenmediğini dile getiren Yavuz, taleplerini şöyle sıraladı:
“* Emeklilikte insan onuruna yaraşır ücret almak,
* Emekli ücretlerinin sadece enflasyona endeksli değil; milli gelir artışı da göz önüne alınarak belirlenmesi ve asgari ücretin altında aylık emekli ücreti belirlenmemesi,
* Emekli ücretleri arasındaki farklılıkların giderilmesi için acilen bir intibak yasasının hayata geçirilmesi,
* Emeklilikte yaşa takılanlar adı altında yaratılan sorunun bir an önce eşitlikçi bir biçimde çözüme kavuşturulması.”
HABER MERKEZİ