Êlih’te gerçekleştirilen kitlesel yürüyüşün ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, kentteki direnişin özgürlük iradesi olduğunu belirterek, ‘Bir yüzyılı kaybettiniz, ikinci yüzyılda Sayın Öcalan’ın paradigmasıyla, halkların iradesiyle gerçek bir barışı yaşamsal kuralım’ dedi. Açıklamanın ardından ise kitleye saldırı gerçekleşti
Êlih’te kayyıma karşı direniş sürerken, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar, Keskin Bayındır’ın katılımıyla kitlesel yürüyüş gerçekleştirildi. Aralarında Adana Kadın Platformu üyeleri, Amed Büyükşehir ve ilçe belediye eşbaşkanları, Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları, Dêrsim Belediye Eşbaşkanları, Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) aktivistleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri ile Êlih Belediye Eşbaşkanları Gülistan Sönük ve Yeşil Işık’ında bulunduğu kitle, Yılmaz Güney Park’ında bir araya gelerek, Basın Kavşağı’na doğru yürüyüşe geçti.
Sık sık, “Jin, jiyan, azadî”, “Direne direne kazanacağız” ve “Batman uyuma iradene sahip çık” sloganlarını atan kitleye, yürüyüş güzergahındaki esnaf ve halk da alkışlarla destek verdi. Bir esnafın, kitleye su dağıttığı esnada sarf ettiği, “Size ancak bu kadar destek olabiliyoruz, sizler onurumuz ve şerefemizsiniz” sözleri dikkat çekti. Yürüyüşe, Barış Anneleri önde el ele tutuşarak öncülük etti. Basın Kavşağı’na ulaşan kitleye, çevrede bulunan yurttaşlar da katılırken, hep birlikte “Gevere Gevere” şarkısı eşliğinde halaya duruldu.
‘Direniş sürecek’
Burada ilk olarak konuşan DEM Parti İl Eşbaşkanı Songül Korkmaz, 7 gündür ayakta olduklarını ve iradelerine sahip çıktıklarını belirtti. Korkmaz, “Kayyım bu halkın iradesini teslim edene kadar direnişimize bütün mahallelerimizde devam edeceğiz. Kayyım atamalarını asla meşru görmüyoruz, meclis üyelerimiz görevlerine devam edecektir” dedi.
Daha sonra konuşan Adana Kadın Platformu üyesi Sevil Aracı, şunları belirtti: “Kayyım atamalarına karşıyız ve sesimizi çıkarmaya devam ediyoruz. Kayyım atamalarını 2019 yılından bu yana biliyoruz, kadın derneklerimizi kapattılar, kadınları susturmaya çalıştılar. Kadınlar olarak kayyımın karşısında direneceğiz. Kayyımları sadece belediyelerde değil, üniversitelere, sendikalara da atıyorlar. Cengiz Holding’e Kazdağı’nı peşkeş çekenler ile kayyım atayanlar aynı zihniyet. Êlih halkı Gülistan başkana oy verdi. Kadın iradesini, halkın iradesini gasp etmelerine izin vermeyeceğiz. Bunun yolu birlik olmaktadır. Tüm demokrasi güçleriyle, insan haklarından yana olanlarla bu saldırıları savuşturacağız.”
Adana Kadın Platformu üyesi Şilan Sürmeli de, Eşbaşkan Gülistan Sönük’ün yanında olduklarını vurguladı.
”Elih halkı kazanacak’
Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Neslihan Şedal, insanların sokaklarda iradelerine salip çıktığını belirterek, “En büyük cevap kadın ve gençler tarafından veriliyor. Yıllardır bu topraklarda kirli özel savaş politikaları yürütüyorlar. Ama görüyoruz ki büyük bir coşku ve iradeyle bu politikalara karşı cevap veriyorlar. Hizbullahları tarafından kadınlar katlediliyor, kaçırılıyor, Gülistan Doku kaybettirildi. Ama onlara en büyük cevabı İpek Er’in annesi verdi; Sizler kaybettiniz bu sefer yeniden belediyelerimizi almanıza izin vermeyeceğiz. Bu kirli politikalarınızı bırakın, elinize bir şey geçmiyor. Günden güne kaybediyorsunuz. Êlih halkı kazanacak sizde biliyorsunuz. Buradan söz veriyoruz; belediyelerimizi almadan bu sokakları bırakmayacağız. Bu belediye halkın, kadınların ve gençlerindir. Ama meselenin sadece belediye olmadığını biliyoruz, onlar gitmeden bu kirli politikaları asla bitmeyecek. Onları gönderdiğimizde belediyeler de özgür olacak” ifadelerini kullandı.
‘İrademizi teslim etmeyeceğiz’
Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Doğan Hatun, “Bu halkın iradesini tanımak zorundasınız, mecbursunuz. Kürdistan topraklarında herkes sokaklarda iradesine sahip çıkıyor. Ya bizim irademizi tanıyacaksınız ya irademizi tanıyacaksınız. Bizleri bitiremezsiniz, diz çöktüremezsiniz. Yıllardır diz çöktüremediniz, bunu gördünüz. Bu iradeyi tanımayanlara sesleniyoruz; Êlih halkı burada sizde buraya gelin. Binalar sizin olsun bizler dilimize, irademize, toprağımıza sahip çıkıyoruz, bunu bilin. Toprağımızı, dilimizi, irademizi teslim etmeyiz” dedi.
‘Bu halk onurundan ödün vermez’
Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, halkın bir haftadır alanda iradesine sahip çıktığını hatırlatarak, “Burada onurunuzu, Kürt halkının onurunu, demokrasi, özgürlük onurunu savunuyorsunuz. Kayyım gasptır, hırsızlık, talan ve zavallılıktır. Bu halk hiçbir zaman onurundan ödün vermedi. Tüm saldırılara rağmen onurundan vazgeçmeyen bir halk var. Kürt halkının iradesini çalmak isteyenler tarihe baksın. ‘Muktedirim’ diyenler bugün tarihin çöp sepetinde duruyorlar onlarda baksınlar. Bu halkın iradesini kabul edin, yanlışınızdan dönün. Kürt halkının iradesi teslim edilmeden, belediye halkın olmadan Kürt halkı direnişinden vazgeçmeyecektir. Halkımız meşru bir savunma içerisinde. İttifaklarınızı ve direnişinizi yükseltin. Wan’ın direnişi önümüzde. Biliyoruz ki Kürt halkı ve barış isteyenlerle belediyemizi alacağız.”
48 kurumdan ortak deklarasyon
“İktidar, düşünmeyen, örgütlenmeyen bir toplum yaratmak istiyor. Bizler kayyım atamalarına karşı yaşasın demokrasi diyoruz” diyen Petrol İş Sendikası Başkanı Veysel Kartal, daha sonra 48 kurumun kayyıma hazırladığı ortak deklarasyonunu okudu.
‘Anlayışınızı alaşağı edeceğiz’
Yerine kayyım atanan Êlih Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan Sönük, Êlih halkıyla gurur duyduklarını söyledi. Sönük, “Bugün buradan tekrar söyleyelim; kayyım atamaları herkes için yaşanabilir bir kent umuduna darbedir. Gençlerin madde bağımlılığından kurtulup yeni bir yaşamı kurma umuduna darbedir. Sizler bu kayyımlarla sonuç alacağınızı düşündünüz ama tarihte yanıldığınız gibi yanılacaksınız. Kadınları, toplumda izole ederek, iradesini yok etmek istiyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Direniş alanına dönüştürdüğünüz bu alandan sesleniyoruz; barikatlara karşı sizlerin bu erkeklik anlayışını alaşağı edeceğiz bu size dert olsun” ifadelerini kullandı.
‘Bu direniş özgürlük iradesidir’
Son olarak konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, bir haftadır Êlih’te demokrasi dersi verenleri selamlayarak konuşmasına başladı.
Uçar, devamında şunları belirtti: “Kürt özgürlük mücadelesinde Êlih kritik bir yerde. Kürdün isminin geçmediği yerde Edip Solmaz Kürt halkının iradesi olarak seçildi. Edip Solmaz’ı katleden güruh cumhur ittifakıdır. O günden bugüne Êlih halkı ‘irademe sahip çıkacağım’ dedi. Êlih halkının bu direnişi özgürlük iradesidir. AKP kayyım atadıktan sonra Cumhurbaşkanı yargıyı tebrik etti. Bizde tebrik ediyoruz. Amed’de Narin’in katledilmesinde kirli ittifakları ortaya çıktı. O zat, çocuk katliamını korudu, Hizbullah attıklarını korudu. AKP aynı zattı yine TV’lere çıkarmış, belediyeleri kimin yöneteceğini söylüyor. Belediyeleri en iyi halk bilir, Batman, Mardin ve Halfeti’yi halk bilir. Halfeti neresidir? Halfeti Sayın Öcalan’ın memleketidir. Sayın Öcalan’ın memleketine ortak yaşam iradesi kurmuş bir yere kayyım atayamazsınız. Mardin, Arapların, Türklerin, Kürtlerin ortak yaşadığı bir yer. Oraya kayyım atayarak devlet aklı çözümün Kürt halkı ile ilgisi olmadığını gösterdi. Batman nasıl bir yer? Kadın özgürlükçü. Halk Gülistan başkanımızı seçerek devletin yüzyıllık aklına, ‘jin, jiyan, azadî’ ile cevap verdi. Batman’da yeni İpek Er’ler yaşanmasın diye, özel savaş politikalarıyla kadınlar kendi öz kimliğinden uzaklaşmasın diye yerel seçimlere girdik ve kazandık. Ne kayyım bunu değiştirebilir nede devletin zorbalığı” şeklinde konuştu.
‘Kürt sorununun çözümsüzlüğü’
Sokak ortasında dolaşan kişileri İçişleri Bakanlığı sahip çıktı. ‘Bu ülkenin polisi hakkını arayanlara şiddet uygulayabilir’ diyor. Şiddetiniz karşısında sokaklarda olmaya devam edeceğiz. Bu süreç 2016- 2019 gibi olmayacak. Sizin atadığınız kayyımı Batman halkı tıpış tıpış gönderecek. Kayyımı en iyi biz biliriz. Kayyım, doğaya, Kürde, ortak yaşama düşmandır. Verdiğimiz mücadele kayyıma değil ortak yaşam iradesinin hayat bulması içindir. Kayyım Kürt sorunun çözümsüzlüğünden kaynaklı çıkan bir meseledir. Bu ülkenin tutunabileceği en kıymetli şey; Kürt sorunun demokratik çözümüdür. Çekin kayyımlarınızI, kaldırın tecridi, özel savaş politikalarınızdan vazgeçin. Bir yüzyılı kaybettiniz, bu yüzden ikinci yüzyılı Sayın Öcalan’ın paradigmasıyla, halkların iradesiyle gerçek bir barışı yaşamsal kuralım. Kayyımı gönderene kadar yan yana olmaya devam edeceğiz.”
Açıklama sonrası kitleye saldırı
Açıklamanın ardından kitle, Basın Kavşağı’nda söylenen şarkılar eşliğinde halaya durdu. Bir müddet sonra ise polis, kitleye biber gazı ve tazyikli su ile saldırdı. Saldırıya rağmen kitle dağılmazken, polis bir kez daha kitlenin dağılması için biber gazı ve tazyikli su ile saldırdı.
Saldırıdan kaynaklı etraftaki esnaflarda zor anlar yaşadı.
Bir TOMA’nın ise tekerleği patladı ve işlevsiz hala geldi.
Haber: MA