Türkiye’de enerji arz fazlası olmasına karşın, iktidar üretim yatırımlarında hız kesmiyor. İktidar enerji yatırımlarını yerli-milli söylemlerle süslerken, üretimdeki aslan payını ithal doğalgaz ve ithal kömürlü santraller alıyor.
Yusuf Gürsucu/İstanbul
AKP iktidarı elektrik üretiminde yerli-milli söylemlerini sürekli dillendirirken durumun hiç de böyle olmadığı açıkça görülüyor. Türkiye’de doğalgaz ile yapılan üretimlerde düşüş yaşanmasına karşın halen enerji üretiminde lider doğalgaz çevrim santralleri olduğu verilerde açıkça görülüyor. 2017 yılında doğalgaz santrallerinin toplam elektrik üretimi içindeki payı yüzde 44 iken 2018’in ilk 11 ayında bu rakamın yüzde 37,20’ye gerilemiş olması başka bir duruma işaret ederken doğalgaz santrallerindeki yüzde 7’lik düşüşün yerini ithal kömürle elektrik üreten termik santraller alıyor. Türkiye’de 87 bin 138,7 MW enerji kurulu gücü içinde doğalgaz santrallerinin payı yüzde 26,2.İthal kömürün payı yüzde 10,1. Yerli kömürün payı yüzde 11,3. Birçok doğalgaz santralinin doğalgaz fiyatlarındaki artış nedeniyle üretimlerini kıstığı veya üretimlerine son verdiği bir dönem yaşanıyor. Buna karşın Kömürlü termik santrallerinin toplam gücün toplama oranı yüzde 21,4 olurken yüzde 10,1’lik gücü elinde bulunduran doğalgaz santrallerinde üretilen enerjinin payı ise halen yüzde 37,20 olması dikkat çekici.
İthal kömür payı artıyor
2018’in ilk 11 ayında Türkiye’deki toplam elektrik üretimi yüzde 0,76 azalışla 225 milyar 91 milyon 233 bin kilovatsaat(kWh) seviyesine geriledi. Bu dönemde elektrik üretiminde en büyük pay 83 milyar 733 milyon 468 bin kilovatsaatile doğalgaz santrallerinin oldu. Doğalgazdan üretilen elektriğin payı 2017’ye göre azalırken, kömürden üretilen elektriğin payı geçen yılın aynı dönemine göre 4,66 puanlık artışla yüzde 26,96 seviyesine yükseldi. Bu yükselişteki payı ise, ithal kömürle üretim yapan termik santraller aldı. Geçen yıla göre yerli kaynaklardan taşkömüründe yüzde 5,3, asfaltite dayalı elektrik üretiminde ise yüzde 14,72 gerileme yaşanırken, ithal kömüre dayalı santrallerin ürettiği elektrik miktarında yüzde 23,21’lik artış yaşandı.
Bu kadar enerji niçin?
İthal edilen doğalgazdan üretilen elektrikte yaşanan 17 milyar kilovatsaatlik gerilemenin 10,5 milyar kw’a yakın kısmı ithal kömürle ikame edildi. Bu durum yerli-milli söyleminin içi boş bir söylem olduğunu ortaya koyarken, üretilen toplam enerjinin (225 milyar kw saat) kurulu güce tekabül eden oranı ise yüzde 25’e denk düşüyor. Türkiye’deki kurulu gücün 87 bin mw’ı aşmasına karşın tüketilen enerjinin bu gücün dörtte birinden karşılanıyor olması dikkat çekiyor. Pik enerji çekim dönemlerinde dahi 40 bin mw gücü aşamayan tüketime karşın enerji yatırımlarındaki büyüme dikkat çekerken, büyüme hedefinin 120 bin mw’lara çıkarılma hedefinin ise nedeni iktidarca ortaya konmuş değil.
Üretilmeyen enerjiye para
Ekonomik kriz nedeniyle elektrik tüketiminin gittikçe düşeceği ya da hiç artmayacağı ortada. Ancak iktidarın yatırım önceliğini enerji üretimlerine veriyor olması kamu elindeki enerji üretimlerinin devre dışı kalacağını, mevcut santrallerinde yüzde 30- 40 kapasite ile çalışacağını gösteriyor. Bu durum enerji şirketlerini ne kadar tatmin eder bu bilinmezken, şirketlerin bu bağlamda ortaya çıkan ‘zararlarının’ bir kısmı ‘kapasite bedeli’ altında yapılan ve üretilmeyen enerjiye para verilmesi olarak görülen yolla karşılanmaya çalışılıyor.Kapasite bedeli verilen enerji üretim biçimleri ise doğalgaz, yerli kömür, ithal kömür olarak açıklanmıştı. Geçtiğimiz aylarda alınan bir kararla bazı HES’lere de bu bedel ödenmeye başlandı. Enerji Bakanlığı yetkililerinin yaptıkları açıklama ile enerji arz fazlasının olduğunu belirtmeleri dikkat çekmişti.