Yüksek elektrik faturaları yurttaşları yıldırırken, Kürt coğrafyasında bu sorun susuzlukla atbaşı büyümeye devam ediyor, halk ise isyanda. Diğer yandan şirketlere kapasite bedeli altında üretmedikleri elektrik ödemesi mayıs ayı için 271 milyon lira oldu
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ), Urfa’nın Siverek ilçesine bağlı Şeyhanlı ve Karakeçili bölgelerinde ‘ödenmeyen borç’ iddiasıyla birçok çiftçinin elektriğini kesti. Çiftçiler, yapılan kesinti üzerine Karakeçi Mahallesi’nde bulunan Türkiye Elektrik İletim A.Ş.’nin (TEİAŞ) trafo merkezini bastı. Kesintileri sloganlarla protesto eden çiftçiler, protestolarının süreceğini belirtirken, TEİAŞ trafo merkezi bölgesine çok sayıda askerin sevk edilmiş olması dikkat çekti. Urfa, Mardin, Diyarbakır ve Batman’da yıllardır DEDAŞ zulmüne uğratılan bölge halkı üretim yapamaz hale gelirken aynı zamanda büyük bir susuzluk kıskacı içine çekilmiş durumda.
Çiftçiler öfkeli
DEDAŞ’ın çıkarları uğruna bölgede inşa edilen büyük barajlara karşın halk susuz bırakılarak yeraltı kuyularına ve dolayısıyla enerji kullanımına mahkûm edildi. Yeraltı suyu kullanmak dışında bir seçenek bırakılmayan halk binlerce lira elektrik borcu ile yüz yüze bırakılırken, enerji kullanmasa dahi arazi büyüklüklerine göre çiftçiler borçlandırılıyor. Resmi olmayan bilgisayar çıktılarıyla borcu olduğu iddia edilen çiftçiler artık isyan noktasına ulaşmış durumda. Tüm bunlara ek olarak çiftçilerin tarımsal desteklerinin DEDAŞ’a aktarılıyor olması ise öfkeyi büyütüyor. Diğer yandan halk elektrik üzerinden soyguna tabi tutulurken, enerji şirketlerine üretmedikleri enerji için milyarlarca lira ödeniyor.
Her şey şirketler için
TEİAŞ’ın internet sitesinden yaptığı açıklamaya göre, 41 elektrik üretim santraline mayıs ayı için toplam 270 milyon 742 bin 789 lira kapasite ödemesi yapılacağı duyuruldu. Buna göre, kapasite mekanizmasından yararlanan 46 santralden 41’ine mayıs ayı için ödeme yapılacak. En yüksek ödeme 16 milyon 253 bin 715 lirayla Soma Termik Santral Elektrik Üretim A.Ş. olurken, 16 milyon 71 bin 477 lira ödemeyle Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. onu takip ediyor. Her ay şirketlere yapılan ödemeler kamusal gelirlerin ve alanların şirket çıkarlarına bağlandığını gösteriyor. 2019 yılında kapasite mekanizması adı altında şirketlere dağıtılan tutar 2 milyar lira olurken, 2020 yılında dağıtılan toplam tutar 2.2 milyar liraya yükseldi. 2021 yılı kapasite ödemesi 3.5 milyar liraya ulaşması bekleniyor.
Enerji ihtiyacı yalan!
Türkiye Elektrik İletim A.Ş.’nin (TEİAŞ) verilerine göre, Türkiye’de 24 Temmuz Cumartesi günü toplam 863 bin 388 megavatsaat elektrik üretilirken, tüketim ise 851 bin 772 megavatsaat oldu. TEAİŞ’a göre, cumartesi günü en yüksek elektrik tüketimi 39 bin 339 megavatsaatle 21.00’de, en düşük tüketim ise 28 bin 212 megavatsaatle 07.00’de gerçekleşti. Türkiye’de 97.376.5 MW enerji üretim kapasitesine rağmen en yoğun enerji kullanılan aylardan temmuz ayında ortalama 35 bin 490 MW gücün kullanılması beklenirken, Türkiye’deki enerji arz fazlasının boyutu ortaya çıkıyor. Bütün ayların ortalamasına göre enerji tüketiminin enerji üretim kapasitesinin yaklaşık 1/3’üne denk düşmesi dikkat çekmeye devam ediyor.
Büyük soygun!
Kapasite mekanizması kapsamında TEİAŞ tarafından elektrikte ‘sürdürülebilirlik ve arz güvenliğini sağlamak’ amacıyla olduğu iddia edilen santrallere üretmedikleri enerji için kapasite mekanizması adı altında her ay milyonlarca lira ödeme yapılırken, Türkiye’de enerji ihtiyacının 3 katı enerji yatırımına destek ve teşvik veren iktidar alım garantileri kapsamında kamusal geliri şirketlere aktarıyor. Bu yolla büyük bir kamusal soygun yaşanırken, benzer ödemeler hasta garantili şehir hastanelerine, yolcu garantili hava limanlarına, araç geçiş garantili otoyollara milyarlarca lira aktarılması soygunun boyutunu gösteriyor.
Doğa yağmalanıyor!
Öte yandan elektrik üretimleri ile doğa yaşam yok edilirken, halk sağlığı ise hiçe sayılıyor. Her ay milyonlarca lira üretmedikleri elektrik için ödeme yapılan şirketler doğa yağmasını sürdürüyor. Baraj ve HES’ler yaşanan kuraklığın ve sellerin başlıca müsebbibi olduğu biliniyor. Küresel ısınmaya neden olan termik santrallere üretmedikleri enerji bedeli ödenirken, en büyük bedelin bu şirketlere yapılması ise dikkat çekiyor. Göllerin kurumasına ve binlerce canlının yaşamını yitirmesine neden olan HES’lere de enerji üretmese dahi üretmiş gibi kapasitesi kadar para ödemesi yapılıyor.