AKP iktidarının elektrik dağıtım işini de iktidara yakın şirketlere devretmesiyle kamu 10 yılda milyarlarca lira zarara uğratıldı. Kamu kaynaklarından bu şirketlere milyarlar akıtılıyor. Dağıtım şirketleri adeta her haneye çökmüş durumda
Yunus Aslan
Dönemin ekonomistleri, akademisyenleri, siyasileri ve halk tarafından karşı çıkılan özelleştirmeler kamuyu zarara uğratmaya devam ediyor. Yapılan hiçbir itiraza kulak asmayan AKP iktidarının elektrik dağıtım işini de iktidara yakın şirketlere devretmesiyle kamu 10 yılda milyarlarca lira zarara uğratıldı. Dağıtım şirketleri, ihale bedelleri başta olmak üzere, iletim bedeli ve üretici firmaya olan borçlarını da ödemiyor. Dağıtım şirketleri, mülkiyeti TEDAŞ’a ait tesislerden elde ettikleri 201.6 milyon liralık kira ve reklam gelirini aradan yıllar geçmesine karşın ödemedi. TEDAŞ zarara uğratıldığını bildirerek bahsi geçen dağıtımcı şirketlere dava açtı.
Orman yangınları ve şirketler
Borçlarını ödemeyen elektrik dağıtım şirketleri, bakım-onarım işlerini de yerine getirmeyerek birçok kazaya ve mağduriyete sebep oldu. Bu tedbirsizliklerin belki de en büyüğü özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerindeki orman yangınlarıydı. Geçtiğimiz yıl Marmaris’te çıkan orman yangınında 13 bin 650 hektar alan yanmış, binlerce ağaç ve canlı yok olmuştu. Hazırlanan bilirkişi raporunda ise yangının enerji nakil hattından çıktığı belirtilmişti. Yine aynı tarihlerde Antalya’nın Manavgat ilçesindeki ormanlık alanın farklı noktalarında başlayan yangında yaklaşık 58 bin hektarlık alan yanmıştı. Bu yangının bazı çıkış noktalarında da yine bilirkişi raporlarında enerji nakil hatlarından dolayı yangının çıktığı belirtilmişti. Geçtiğimiz günlerde Datça’da çıkan yangının da yine enerji nakil hatları sebebiyle çıktığı açıklanmıştı.
Ege bölgesinde Aydın, Denizli, Muğla, İzmir ve Manisa illerine elektrik dağıtım işini yürüten Aydem Enerji iki yıl art arda çıkan yangınlar için hiçbir açıklama yapmazken bu şirket için açılan bir soruşturma da yok. 5 ilde toplam 5.2 milyon aboneye sahip olan Aydem Enerji, 2021 yılı cirosunun 1.2 milyar TL olduğunu açıklamıştı. Bereket Holdinge ait olan şirketin de Türkiye Elektrik İletim AŞ’ye iletim bedelini ödemediği belirtildi.
Elektrikte de 5’li çete
Vergi afları, büyük kamu ihalelerinin neredeyse tamamında bulunmaları, servetleri ve iktidara yakınlıkları sebebiyle kamuoyunda 5’li çete olarak anılan şirketlerden olan Limak-Cengiz-Kolin firmaları, Türkiye’de 21 elektrik dağıtım şirketinin dördüne sahipler. Bu üç şirket de Türkiye Elektrik İletim AŞ’ye iletim bedellerini ödemedi. Yaklaşık 11 milyon abonesi bulunan şirketler İstanbul, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Yalova, Antalya, Isparta, Burdur, Sivas, Tokat ve Yozgat’ın elektrik dağıtım işini yapıyor. Başta enerji üretimi olmak üzere birçok büyük kamu ihalesini de alan şirketler son on yılın en hızlı büyüyen şirketleri oldu.
Türkiye’de dört bölgenin elektrik dağıtım işini yapan şirketlerin bulunduğu bölgede de birçok sorun yaşanıyor. Geçtiğimiz yıl Manavgat yangınını çıkaran enerji nakil hattından, Isparta’da yoğun kar yağışının ardından günlerce elektrik kesintisinin yaşanmasına kadar bölge halkını mağdur eden şirketlere ise yalnızca Isparta’daki elektrik kesintisinden dolayı ödül gibi bir ceza verildi. Cezaya göre şirketler, donma tehlikesi atlatan ve milyonlarca lira maddi zarara uğrayan yurttaşlara 108 lira tazminat ödeyecek.
DEDAŞ: Yolsuzluk, zorbalık!
Urfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak illerinde yaklaşık 2 milyon abonesi bulunan Dicle Elektrik Dağıtım Şirketi, 2013 yılında Tivnikli ailesine ait Eksim Holding’e satıldı. Satıldığı günden bugüne dek çiftçiler başta olmak üzere üreticiler ve yurttaşlar elektrik kesintilerinden, yüksek faturalardan ve bakım-onarımı yapılmayan trafoların arızalarından dolayı enerji hakkından mahrum bırakılıyor. Altyapı çalışması ve elektrik dağıtımının en kısıtlı olduğu, işsizlik oranları ve yoksulluğun en derin yaşandığı Kürt coğrafyası için Eksim Holding’in merhum patronu Abdullah Tivnikli, Türkiye’nin en çok kaçak kullanılan bölgesi olduğunu söylemiş, devletin desteğini istemişti.
2016 yılında Mardin’e atanan kayyum ile birlikte şehirde yolsuzluk iddiaları yayılmaya başlamış ve 2019 yılında yerel seçimleri kazanan HDP’nin, kayyumla yönetilen Mardin Büyükşehir Belediyesi ve DEDAŞ’ın yolsuzluğa karıştığını belgeleyerek davacı olmuştu. Aralarında eski kayyum Mustafa Yaman’ın da olduğu 72 kişi hakkında 540 milyonluk yolsuzluk soruşturması açılmıştı. Tutuklananlardan Mardin Kırsal Yollar Daire Başkanı Sinan Yıldırım, 352 milyonluk yolsuzluğa karşın 206 bin TL kefaret ödeyerek serbest bırakılmıştı. Mardin Büyükşehir Belediyesi DEDAŞ İl Müdürü ve aynı zamanda belediye iştiraki Kent AŞ. Genel Müdürü yapılan Mehmet Bulut da etkin pişmanlık yasası gereğince kamu zararı olarak belirtilen 1 milyon 700 bin TL’yi ödemesi ile birlikte tahliye edilmişti.
Yolsuzluk şebekesi
2021 yılında Mardin’de üretim yapan 40 çiftçiye kaçak elektrik kullandıkları iddiasıyla para cezası kesildi. Konuyla ilgili çiftçiler suç duyurusunda bulundu. Mardin Kaçak Kullanım Tespit Birimi Sorumlusu Sedat K.’nin yargılandığı davaya takipsizlik kararı verildi. Yapılan itirazların ardından Mardin 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yargılanmaya tekrar başlandı. Kaçak elektrik cezası kesilen bir çiftçi ile telefon görüşmesi gerçekleştirip bir hesap numarasına para yatırması karşılığında kesilen elektriğinin açılacağını söyleyen Sedat K., savunmasında DEDAŞ ile ilgili bazı açıklamalar yaptı.
Sedat K., DEDAŞ Mardin İl Müdürlüğü içinde bir yolsuzluk şebekesi kurulduğunu açıkladı. DEDAŞ’ın Mardin İl Müdürlüğü Tahakkuk Servisi ile DEDAŞ Genel Müdürlüğü’nün bulunduğu Diyarbakır’daki uzaktan sayaç okuma merkezi arasında usulsüzlükler olduğunu, birim miktarlarının farklı olduğunu öne süren Birim Sorumlusu, aynı zamanda söz konusu işlemi yapmasındaki amacının da bu usulsüzlüğü ortaya çıkarmak amacıyla olduğunu savundu. Konuyla ilgili ulaştığı bir DEDAŞ yetkilisi ise iddiaların asılsız olduğunu belirtti. Ancak tüm bu iddia ve mağduriyetlere rağmen DEDAŞ hakkında hiçbir soruşturma açılmadı.
Haraç gibi ceza
Benzer bir olay Diyarbakır’da da yaşandı. DEDAŞ Diyarbakır Müdürlüğü’nde çalışan bazı işçiler 2022 yılının başında işten çıkarıldı. İşten çıkarılmalarının ardından bazı mühendis ve işçiler de istifa ederek DEDAŞ’tan ayrılmıştı. İşçilerin Mezopotamya Ajansı’na verdikleri röportajda Diyarbakır’da DEDAŞ’ın yolsuzluklarına ve usulsüzlüklerine karşı çıktıkları için işten çıkarıldıklarını belirtmişti. İşten çıkarılanlardan biri olan Enerji Kayıp Bölge Birimi çalışanı Celal Üreyen, yöneticilerin işçilere uyguladıkları mobbing sebebiyle binlerce yurttaşa hukuksuzca cezalar kesildiği ve karşı çıkanlara da idari yaptırımlar uygulandığını belirtti.
Üreyen, daha önce kayıp enerji çalışmaları kapsamında birçok mahalleye polis eşliğinde gidildiğini ve kolluk kuvvetleri nezaretinde birçok eve baskın yapıldığını söyledi. DEDAŞ çalışanlarının yanlarında getirdikleri teller ile kaçak elektrik bağlantısı kurup evlere hukuksuzca kaçak elektrik cezası kestiğini söyledi. Üreyen, işçilerin bu usulsüzlüğü üzerlerindeki baskıdan kurtulmak ve performans primi almak için yaptıklarını belirtti.
DEDAŞ’ın ceza kesmek için uyguladığı bir diğer yöntemin de düşük fatura olduğunu belirten Celal Üreyen, “Enerji ölçümlerinde elektrik tüketimin düşük olması gerekçeleri ile yurttaşlara cezalar kesiliyor. Afaki bir şekilde cezai işleme tabi tutulan sayısız vatandaş var. Bu noktada ifade edilen gerekçelerin yeterli olarak delil olmadığının kanaatindeyim. Mesela bizim bölgemizde çok insanımız mevsimlik işçilik yapıyor ve bu dönemde onların ciddi bir elektrik tüketmeleri mümkün değildir. Bu ve bunun gibi şeyler hiç dikkate alınmıyor” diye kaydetti.
Askeri DEDAŞ!
Yolsuzluklar, usulsüzlükler ve ihmaller ile ismi çokça anılan DEDAŞ, kaçak kullanımın önlenmesi iddiasıyla girdikleri her yerleşim yerinde halkın tepkisiyle karşılaşıyor. Özel şirket statüsündeki DEDAŞ, devletin kolluk kuvvetleriyle girdiği köyler ve mahallerde halkın darp edilmesine ve gözaltına alınmasına sebep oluyor.
Urfa’nın Akçakale ilçesine bağlı Büyüktaş köyünde 2020 yılında kaçak trafo olduğunu iddia eden DEDAŞ yetkilileri jandarma eşliğinde köye girdi. Sık sık elektrik kesintisine maruz kalan ve tarım arazilerini sulamada zorluk yaşayan köylüler, DEDAŞ ekibine tepki gösterince kolluk güçleri köylülere müdahale etti. Havaya çok sayıda ateş edildiği belirtilen olayda bir kişi jandarma ekiplerince darp edildi. Ağır yaralanan yurttaş hastaneye kaldırılıp tedavi altına alındı. Olay hakkında hiçbir soruşturma açılmadı.
Benzer bir olay sene başında Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde yaşandı. Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Yaprakbaşı mahallesine kaçak elektrik iddiasıyla jandarma ekipleriyle gelen DEDAŞ çalışanları, tepkiler üzerine askeri araçlara bindi. Jandarmanın müdahalesi sonucu içlerinde yaşlı, kadın ve çocukların da olduğu çok sayıda kişi darp edildi. Mahalle sakinlerinin şikâyetleri de dağıtım şirketine soruşturma açılmasına yetmedi.
Geçtiğimiz günlerde Şırnak’ın Cizre ilçesinde elektrik sayaçlarının direklere taşınmasına tepki gösteren halk için DEDAŞ’ın talebi ile çok sayıda askeri araç ve toma bölgeye sevk edildi. Kolluk güçleri protestoyu bastırmak için tazyikli su ve biber gazı kullandı. Çıkan arbede de 5 kişi baygınlık geçirdi.
Olayın ardından 2’si kadın toplam 8 kişi gözaltına alındı. Halkın tepkisi üzerine kadınlar serbest bırakılırken gözaltına alınan ve aynı aileden oldukları belirtilen 6 kişi jandarma ekiplerince karakola götürülüp gözaltına alındı.
Çocuk öldü, soruşturma yok
12 Aralık 2021 yılında Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde elektrik kesintisi sebebiyle 2 yaşındaki Yunus Emre Binen yaşamını yitirmişti. Meclis gündemine de taşınan konu ile ilgili hiçbir adli soruşturma başlatılmadı. 2 yaşındaki çocuğun ölmesiyle ilgili olarak baba Özcan Binen, DEDAŞ Müdürlüğünce aranıp çaya davet edildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, elektrik kesintisi sebebiyle soğuktan kalbi durarak ölen Yunus Emre Binen’in ölümünde ihmal olmadığını belirtti.
Bölge halkı, adı usulsüzlükler ve yolsuzluklar ile anılan DEDAŞ’ın bağımsız ve tarafsız bir şekilde soruşturulmasını istiyor. İddialara ve ihmallere rağmen hiçbir adli soruşturmaya tabi tutulmayın şirketin kolluk kuvvetleriyle halkı sindirmeye çalışması da tepkilerin artmasına sebep oluyor. Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde bulunan sayaçların da elektrik direklerine bağlanmasını isteyen DEDAŞ’a halk, işten çıkarılan DEDAŞ işçilerinin iddialarını hatırlatıp yapılan haksızlıkların karşısında duracaklarını belirtiyor.