Diyarbakır Barosu eski Başkanı Mehmet Emin Aktar, Tahir Elçi’nin öldürülmesinin Kürt hukukçulara bir mesaj olduğunu söyledi. Aktar, “Tahir’in kimin tarafından öldürülmüş olduğunu biliyoruz, savcı da biliyor” dedi.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 28 Kasım 2015’te çatışmalardan zarar gören Dört Ayaklı Minare önünde, tarihi yapıların korunması amacıyla basın açıklaması yaptığı sırada, onlarca kameranın önünde vurulan Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin ölümü üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen cinayet aydınlatılmadı. Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Diyarbakır Barosu eski Başkanı Mehmet Emin Aktar, Elçi’nin öldürülmesinin 3’üncü yılında soruşturma dosyasında bir gelişmenin sağlanamamasının hukuki ve siyasi boyutlarını değerlendirdi. Sur’da yaşanan çatışmalı süreç nedeniyle kamuoyunda bilinen birinin katledilmesi, hedeflenmesi bir planın parçası olabileceğini belirten Aktar, “Bu Tahir miydi, başka biri miydi ya da başka biri seçilmişti de Tahir’e mi denk geldi, onun bilmiyoruz. Çünkü zaman zaman bunlar kulağımıza çalınıyordu” ifadesini kullandı.
‘İsimlerde sayılarda bellidir’
Dosyada cinayettin aydınlatılması için yeteri kadar delil olduğunun altını çizen Aktar, “Soruşturma dosyasında Tahir Elçi’nin polis kurşunuyla vurulduğuna dair şüphe kalmadı artık. Şu andaki mevcut delillerle polis kurşunuyla olduğunun dışında bir ihtimal yok. Başta, kimin ateşiyle vurulduğunun tespiti yapılmalıdır. O sokakta vuran isimler de sayıları da bellidir” diye konuştu.
‘Sindirmek amaçlı mesajlar veriliyor’
Cinayetin onlarca kamaranın önünde işlenmesini, “Buradaki asıl mesele Tahir’in bütün kameraların gözü önünde katledilmiş olmasıydı. Bununla bize başka bir mesaj mı verildi, onu bilmiyoruz. Yıllardır değişik olaylar üzerinden toplumu korkutmak, sindirmek amaçlı mesajlar veriliyor. Ama ilk defa bu denli onlarca kameranın önünde bir cinayet işleniyor ve bu cinayetin failleri ortaya çıkartılmıyor” sözleriyle değerlendiren Aktar, söz konusunu durumun bir başlangıç, bir işaret olabileceğine işaret etti. Aktar, “Bu olay aydınlanmadığı sürece bu konuda ki her iddia elle tutulabilirdir. Şuan da mevcut koşullarda bu hakikati öğrenme durumumuz yok. Ama bu hakikatin öğrenilmeyeceği anlamına gelmez. Öğrenme şansını hiç olmadığını düşündüğünüzde mücadeleden vazgeçmek durumunda kalacaksınız. Ancak bu hakikat arayışı mücadelesinden vazgeçmemeliyiz. Bu hakikat öğrenilecek ve toplumla da paylaşılacak” ifadelerini kullandı.
‘Tahir’in öldürülmesi hepimize yöneliktir’
“Biz Tahir’in kimin tarafından öldürülmüş olduğunu biliyoruz, savcı da biliyor” diyen Aktar, Tahir Elçi’nin öldürülmesinin Kürt hukukçulara bir mesaj olduğunun altını çizerek, şunları ifade etti: “Tahir’in bizde öğrettiği başka şeyler vardı. İnatçılık, fikri takip gibi özellikler Tahir’in çok sevdiğim özellikleriydi. Tahir de bunu bize miras bıraktı. Bu açıdan Tahir tüm toplumun kaybıdır. Ama diğer yandan da Tahir’in katledilmesi Kürt hukukçularına da bir mesajdır. Çünkü işin doğrusu Tahir’in öldürülmesi hepimize yöneliktir.”