Tahir Elçi cinayetinin ağır ve özensiz bir şekilde yürüdüğünü söyleyen Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, davada her hangi bir ilerleme sağlanmazsa, Anayasa Mahkemesi’ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru konusunda hazırlıklarını yapacaklarını dile getirdi.
Diyarbakır Barosu, 28 Kasım 2015 günü Sur’da açıklama yaptığı Dört Ayaklı Minare önünde öldürülen başkanları Tahir Elçi’nin “muhtemel failleri”nin tespiti amacıyla olay anı görüntüleri, mimari yapı ve patlama sesleri üzerinden İngiltere’nin Londra Üniversitesi Adli Mimarlık Bölümü Forensic Architecture tarafından hazırlanan raporu, geçtiğimiz 14 Aralık’ta soruşturmayı yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim etmişti. Raporda, cinayetin muhtemel faili olarak 3 polis gösterilip, Elçi’nin bunlardan biri tarafından öldürülmüş olabileceği kaydedilmişti. Barosu, 14 Aralık’ta savcılığa sunulmasının ardından herhangi bir adım atılmaması üzerine hazırlanan raporu dün Diyarbakır’da düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaştı. Yapılan açıklamada, sunulan rapor doğrultusunda soruşturma konusunda adım atılması istendi.
‘Cezasızlık politikası Türkiye’de kronik bir sorun’
Diyarbakır Barosu Başkan Cihan Aydın, Soruşturma savcılığıa sundukları bu rapora ilişkin Mezopotamya Ajansı’na konuştu. Aydın, “sundukları rapor konusunda ne Başsavcılık ne de soruşturmayı yürüten savcılık tarafından herhangi bir adım atılmasının, öldürülen başkanları Tahir Elçi’nin yıllarca mücadelesini sürdürdüğü ‘cezasızlık politikası’na kurban edilmesi gibi bir risk doğurduğunu” ifade etti. Aydın, cezasızlık politikasının Türkiye’nin kronik bir sorunu olduğunu da vurguladı.
‘Soruşturma ağır yürüyor’
Soruşturmanın ağır ve özensiz yürümesini eleştiren Aydın, “Maalesef cezasızlık meselesi, bu tür soruşturmaların özensiz, ağır yürümesi kronik bir mesele. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne daha önce de bu konuda Türkiye ile ilgili çok şikâyet gitti. Mahkemenin bu konuda çok sayıda tespiti var. Özellikle güvenlik güçlerinin sanık ya da şüpheli olabileceği, potansiyeli taşıdığı soruşturmalar ve kovuşturmalar. Soruşturma makamlarınca dava açıldıysa dahi kovuşturma makamının son derece gönülsüzce bu işleri yürüttüğü, eksik yürüttüğü konusunda onlarca dava tespiti yapılmış. Bu davada da böyle bir risk var. Maalesef güvenlik güçlerinin fail ya da şüpheli olduğu durumlarda, gerekli soruşturmalar yürütülmüyor. Başından beri biz de bunu söylüyoruz zaten. Olaydan neredeyse 4 ay sonra olay yerinde keşif yapılmış ve olay mahallinin hiçbir şekilde güvenliği sağlanmamışsa, bu koşullarda soruşturmanın başarıya ulaşma şansı zaten yoktur” diye konuştu. Baro Başkanı Aydın, soruşturma makamından ilgi, polislerin şüpheli olarak ifadelerinin alınması, elde edilecek diğer delillerle birlikte bu kişi ya da diğer kişiler hakkında bir tutuklama kararı vermesi beklentisi içinde olduklarını söyledi.
‘AİHM’e başvuru konusunda hazırlıklara başlayacağız’
Baro olarak bu konuda ellerinden geldiğince soruşturma makamına yardımcı olmaya çalıştıklarını da vurgulayan Aydın, ancak adım atılmaması halindeki seçeneklerini şöyle ifade etti: “Bakıp bekleyeceğiz. Biraz daha zaman marjımız var. Cumhuriyet savcısının, soruşturma savcısının bu konuda ne yapacağını gözlemleyeceğiz. Bir süre daha sabredeceğiz. Bu rapor ve video üzerine, nasıl bir adım atacağına bakacağız. Buna göre de diğer başvuru yollarına gidip gitmeyeceğimize karar vereceğiz. Eğer sonuç almaya dönük bir adım görürsek, bu konuda her türlü desteği vereceğiz. Ancak ilerleme sağlanmazsa, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuru konusunda hazırlıklarımıza başlayacağız”
Kaynak: MA