Türkiye’nin bir zamanlar kendi gıdasını üretebilirken bugün dış ülkelere borçlanarak gıdasını sağlayabilen bir ülke haline geldiğini ifade eden ekonomist Özgür Müftüoğlu, ‘Türkiye doğası ve iklimine en uygun ve kaliteli olan ürünlerini dışarıdan dövizle alıyor. Bunu yaparak da çiftçiyi işsiz bırakıyor. AKP bu politikaları yıllardır uyguluyor’ dedi.
Enflasyon son 16 yılın en yüksek seviyesine çıkarken, gıda fiyatlarındaki yükseliş dikkat çekiyor. Patates ve soğanın pazar tezgahlarında fiyatı 5 TL’yi gördü. Dar gelirlileri yakından ilgilendiren fiyatlardaki artışı ve ekonomideki gidişatı değerlendiren ekonomist Özgür Müftüoğlu, gıdada büyüyen tehlikeye ilişkin uyarılarda bulundu.
‘Sıkıntılı bir durum’
Pazarda esnaflık yapan Sait Yalçın, patatesin pahalı olmasının sebebinin yapılan stoklardan kaynaklandığını ileri sürerek, “Bu durum halkın alım gücünü düşürüyor ve haliyle satışlarda düşüş yaşanıyor. Önceki aylarda beş kilo patates alan yurttaşlar şimdi 1- 2 kilo patates alıyor. Bu da bizim için sıkıntılı bir durum” dedi.Suriye’den patates ve soğan ithal edildiğini de hatırlatan Yalçın, “İthalat olduğunda stoktaki patates ve soğanlarda ortaya çıkmaya başlayacak bu durumda fiyatları düşürecek. Ama Suriye’den gelen patatesin ne kadar sağlıklı olduğundan emin değiliz. Tarım Bakanlığı patates ithal etmeden önce bunu araştırmalıdır. Savaşın ortasından buraya bir ürün gelecek. O yüzden o ürünün ne kadar sağlıklı olduğu da tartışılır” diye konuştu.
‘Devlet desteği kesildi’
Ekonomist Özgür Müftüoğlu ise, fiyatlardaki yükselişe ilişkin, 80’lerden bu yana uygulanan tarım politikalarının oluşturduğu problemlere dikkat çekti. Tarım ürünlerinde ortaya çıkan problemlerin devletin çiftçiye sübvansiyon (karşılıksız verilen destek) yapmayı kesmesinden kaynaklandığını vurgulayan Müftüoğlu, “Daha önce devlet belirli miktarlarda sübvansiyon yapıyordu. Tarıma destek veriyordu. Çiftçiler de ürünlerini üretiyorlardı ve bundan para kazanıyorlardı. Bunlar kesildi ve bu tamamen piyasaya bırakıldı” dedi. Piyasa üzerinden pazara gitme işlemleri sağlanmaya başlanmasıyla desteklerin ortadan kalktığını belirten Müftüoğlu, bu duruma yol açan nedenleri “Böyle olduğu için de tarlada üreten ve bunun emeğini veren çiftçiler ile köylüler ürettikleri ürünleri çok ucuza pazara vermek zorunda kalıyor. Bu ürünler kentlere geldiğinde ise çok yüksek fiyatlarda satılıyor. Dolayısıyla piyasa ürünlerinin, serbest piyasada bu şekilde değerlendirilmesi ve bir takım tüccarların eline geçmiş olması bugün patates ve soğanda yaşadığımız sorunları ortaya çıkarttı” diye sıraladı.
‘İthalle çiftçi işsiz bırakılıyor’
Sermaye tüccarlarının stok yapmayı araç gereç haline getirerek hem üreticiyi hem de tüketiciyi kötü anlamda etkilediğini hatırlatan Müftüoğlu, şunları dile getirdi: “Stok yapmak ürünlerin fiyatını artırdığı gibi üretimin de azalmasına sebep oluyor. Çiftçiler ve köylüler artık biçtikleri ve emek verdikleri şeyin karşılığını alamayınca kentlere göç edip niteliksiz işlerde çalışıyorlar. Bu yüzden de tarım illeri azalıyor.” AKP’nin ürünün azlığını gerekçe göstererek ithalat yaptığına da değinen Müftüoğlu, “Ürün ithal ettiğiniz zaman dövizle yapıyorsunuz. Türkiye doğası ve iklimine en uygun ve kaliteli olan ürünlerini dışarıdan dövizle alıyor. Bunu yaparak da çiftçiyi işsiz bırakıyor. Aynı zamanda ekonomik anlamda tarımı da batırmış oluyor. AKP bu politikaları yıllardır uyguluyor” diye konuştu.
‘Patates, soğan da ithal ediliyorsa sorun ciddi’
Önümüzdeki süreçlerde gıda sektöründe ciddi problemler yaşayacağını sözlerine ekleyen Müftüoğlu, şunları söyledi: “Diğer ihtiyaçlar bir şekilde halledilebilir belki ama gıda en temel ihtiyaçlardan biridir. Ve gıda maddelerinin yerine ikame edebilecek bir şey yok. En temel tüketim alışkanlığı olan patates ve soğan yoksulun tenceresinde kaynayan yemeklerdi. Şimdi bunlar da ithal edilmeye başlanıyorsa ciddi sorun var demektir.” Müftüoğlu, Türkiye’nin bir zamanlar kendi gıdasını üretebilirken bugün dış ülkelere borçlanarak gıdasını sağlayabilen bir ülke haline geldiğini ifade etti. Müftüoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Neresinden bakarsanız bakın, bu durum kabul edilemez. Hem ekonomi politikası olarak yanlış hem tarım hayvancılık politikası olarak yanlış hem de insanı olarak yanlış. Bir devletin en temel görevi, o ülkede yaşayan insanların sağlıklı bir şekilde gıdaya ulaşmasını sağlamaktır. Ancak hükümetin uyguladığı politikalar bunlardan uzaklaştı.”
Kaynak: MA