Ekonomik krizle birlikte savaş politikaları Hakkari’de tarımı, hayvancılığı ve bununla birlikte sınır ticaretini bitirme noktasına getirdi. Kentte yılın ilk 8 ayında 182 esnaf kepenk kapattı
AKP-MHP iktidarının KDP’nin ortaklığında Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik 17 Nisan’da başlattığı kapsamlı savaş, sınır hattında bulunan Hakkari’de ekonomik krizi derinleştiriyor. Savaş bölgesinin her 10 kilometresinde kurulan üs bölgeleri ve sınır ticaretinin bitirilme noktasına getirilmesi nedeniyle kırsal bölgelerde yaşayan halk göçe zorlanıyor veya esnaflar kepenk kapatıyor.
Öte yandan savaş politikaları nedeniyle kentin nüfusunda azalma oluyor. 2021 yılında kentin nüfusu 278 bin 218’e düştü. 8 bin 252 kişi ise işsizlik nedeniyle kentten ayrılmak zorunda kaldı.
Zengin ilden, yoksul ile
Hakkarı Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birlik Başkanı (HESOB) Muharrem Tekin, bölgede yaşanan ekonomik kriz ve yarattığı tahribatı MA’dan Mazlum Engindeniz’e değerlendirdi. HESOB verilerine göre son 8 ay içerisinde odada kaydı bulunan 182 esnafın iflasını bildirerek, kepenk kapattığını söyledi.
Hakkari’nin iki ülkeye sınır olması nedeniyle ticaret potansiyeli çok yüksek bir kent olduğunu belirten Tekin, kentin zengin iller arasında olması gerekirken, ülkenin en yoksul kenti konumuna geldiğine dikkat çekti.
Sınır kapılarına kota
Tekin ayrıca, kentin iki ülkeye sınır olmasına rağmen sınır kapılarında yurttaşların ticaret yapmalarının kısıtlandığını belirtti. Bazı noktalarda geçişlerin sadece günün belirli saatlerinde yapıldığını söyleyen Tekin, Federe Kürdistan Bölgesi’ne giden ama mesai saatlerine yetişemeyen bir yolcunun tekrar diğer gün mesai saatine kadar bulunduğu ülkede kalması gerektiğini belirtti.
Halka eziyet çektiriliyor
Bölgede 2011 yılından bu yana kentin Derecik ilçesinde açılması planlanan ve 11 yıldır açılmayan Umurlu Sınır Kapısı’nın açılması için girişimlerde bulunduklarını ifade eden Tekin, “Umurlu Sınır Kapısı maalesef 11 yıldır resmi olarak açık olmasına rağmen fiili olarak bugüne kadar hala faal değil. Her iki ülke arasında bulunan köyler bir ses mesafesi kadar yakın ama buna rağmen sınırın öte tarafındaki köye gidebilmemiz için 16 saat boyunca yol kat etmek zorunda kalıyoruz. Bu uygulamalarla halka resmen bir eziyet çektiriliyor” ifadelerini kullandı.
‘Güvenlik’ gerekçesi
Derecik ve Şemdinli halkının yaşadığı mağduriyetin giderilmesi ve sınır kapısının açılması için imza kampanyası başlattıklarını belirten Tekin, “Bizler bu çalışmayı yaparken, toplanan bu imzaları hem Türkiye hem de Kürdistan bölgesindeki yönetime bildireceğiz. Sınır kapılarının kapalı olmasının tek nedenine bize ‘güvenlik’ olarak bildirdiler. Biz bu durumu kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Tarım ve hayvancılık yapılamıyor
Uygulanan politikalar ve yasaklar nedeniyle halkın tarım ve hayvancılık da yapamadığını belirten Tekin, salgından sonra yaşanan ekonomik krizin daha da derinleştiğini vurguladı. Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: “2016 yılından 2020 yılına kadar odamıza bağlı esnaf sayısında düşüşler az iken, 2022 yılın ilk 8 ayında kent genelinde 182 işletmemiz kepenk kapatmış durumda. Bu sadece esnaf ve sanatkarlar odasına bağlı resmi rakamlar. Resmi rakamların yanı sıra odaya kayıtlı olmayan ve kepenk kapatan esnaf sayısı resmi verilerin iki katıdır.”
Sınır hatlarında insanlar ölüyor
Sınır kapılarının ticarete kısıtlı olmasından kaynaklı, bölge halkının karşı ülkedeki akrabalarıyla “kaçak sınır ticareti” yapmak zorunda kaldığını belirten Tekin, “Bu nedenle her yıl maalesef gençlerimiz sınır hatlarında yaşamını yitiriyor. Sadece bu yıl içerisinde Derecik ilçemizde 2 gencimiz yaşamını yitirdi. İşsizliğin ve geçim sıkıntılarının asıl kaynaklandığı neden ise savaş politikalarıdır. Bölgede çatışma ortamının son bulmasıyla ülkenin refah düzeyinin artacağına ve ekonomik olarak da bölge halkına katkısı olacağına inanıyoruz” dedi.
HAKKARİ