Ekonomide gözler 31 Mart yerel seçim sonrasına çevrilmişken, beklenmedik çıkış 10 gün öncesinden geldi. 5.44 ile başlayan dolar/TL paritesi haftayı 5.77 ile kapattı. Ekonomistlere göre, yaşanan durum sürpriz değil
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) yıl sonuna kadar faiz artışı öngörmemesini açıklaması sonrasında 5,40’lara kadar inen dolar/TL ile hükümet ve piyasalarda yaşanan sevinç kısa sürdü. ABD ile S 400’den sonra F-35 ile yaşanan gerilime Golan Tepeleri tartışması dolarda hareketlilğe yol açtı. Sabah açılışta dolar kuru TL’ye karşı 5.4654 seviyesinde iken, en yüksek 5.8450’ye çıkıp günü 5.7653’den kapattı. Bir TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 5.7’ye ulaştı. Dolardaki yükselik dikkatleri pazartesi gününe çevirirken, BDDK ve SPK’nin bazı bankalar ile JP Morgan hakkında döviz artışına etki etmekten inceleme başlatması, TL’deki düşüşün daha da artacağı endişesi yarattı.
Bu kafayla!
Ekonomistler, seçim öncesi yaşanan yükselişin beklenmedik ya da kimi bankaların maniplüsyonundan ziyade, Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu kırılgan durumuna dikkat çektiler. Ekonomist Mustafa Sönmez, Twitter hesabında soruşturmaya yönelik tepkisini “Dünyanın iyice maskarası olmaktır” ifadesiyle belirtti. Sönmez, “Bu kafayla ne yapacaksınız; hakkınızda rapor yazan IMF, DB, S&P,Fitch vb. bütün bunların raporlarını beğenmediğiniz için haklarında dava mı açacaksınız? Yapın, yapın da TR’de ne menem bir hukuksuzluk rejimi olduğunu sağır sultanlar da duysun” dedi.
2 günde 64 milyar TL zarar
Sönmez, Dolar’ın TL karşısında değer kazanması sonrası oluşan borç durumunun tablosunu çizdi: “Firmaların net döviz açığı 198 milyar dolar. Dolar 5.45 TL iken bu borç TL olarak 1 trilyon 79 milyar TL demekti 2 günde dolar 5,77 tl olunca borç, 1 trilyon 143 milyar TL oldu. Yani kur zararı 2 günde 64 milyar TL’yi buldu. Dolarda her 1 kuruş artış, borçta 2 milyar TL zarar demek.”
Dış politika etkisi
Hazine eski Müsteşarı ve ekonomist Mahfi Eğilmez, kendi blog sitesinde yaptığı analizde, durumun sürpriz olmadığının altını çizerken şu değerlendirmeyi yaptı: “Özellikle 13 – 21 Mart arasındaki haftada Botaş’ın yüksek miktarlı dış ödemesi Merkez Bankası döviz rezervinde hızlı bir gerileme ortaya çıkarınca yabancılar endişeye kapılarak döviz taleplerini artırdılar. Kur yükselmeye başlayınca öteden beri yavaş yavaş Dolara geçmeye başlayan Türkler bu geçişi hızlandırmaya yöneldiler.” Eğilmez, doların yükselişinde ABD ile karşılıklı ters demeçler verilmesine değindi bunun risk yükselmesini ateşlediğni söyledi.
SPK dövizde suçluyu buldu!
Dolarda cuma günü yaşanan gelişme üzerine Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)’nin ardından Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) inceleme başlattı. İki kurumun, dünyanın en büyük yatırım bankalarından JP Morgan’ı hedef alması ise dikkat çekerken, gerekçe olarak gelen şikayetler gösterildi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), “Son dönemde bazı bankaların müşterilerini döviz piyasalarına ilişkin olarak yanıltıcı ve manipülatif bir şekilde döviz alımına yönlendirdiklerine dair kurumumuza yoğun şikayetler ulaşmıştır. Konu hakkında kurumumuzca inceleme ve soruşturma başlatılmış olup ilgililer hakkında gerekli idari ve hukuki süreçler yürütülecektir. İletilecek tüm bilgi ve şikayetler kurumumuzca yakından takip edilip değerlendirilecektir” açıklaması yaptı.
Kurumdan yapılan diğer açıklamada ise JP Morgan hakkında da inceleme başlatıldığı belirtildi. BDDK’nin ardından Sermaye Piyasası Kurulu da, JP Morgan hakkındaki spekülasyon hareketini inceleyeceğini bildirdi. SPK’dan yapılan açıklamada şunlar kaydadildi: “22.03.2019 tarihinde JP Morgan Chase & Co. tarafından yayımlanan raporun yanıltıcı içeriği nedeniyle başta bankacılık hisseleri olmak üzere Borsa İstanbul A.Ş.’de işlem gören hisse senetleri üzerinde spekülatif etki yarattığına yönelik olarak Kurumumuza iletilen şikayetler çerçevesinde, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında inceleme başlatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
İSTANBUL