Türkiye’de 2016 sonundan bu yana gözlenen en düşük büyüme oranı olan 1.7 seviyesine geriledi. Para politikasındaki sıkışıklık ve artan dış finansman maliyetleri (kredi fazileri) ekonomiyi gecikmeli olarak etkileyeceği ve bu etkinin dördüncü çeyrekte (Ekim, Kasım, Aralık) daha belirgin hale geleceği ifade ediliyor. Sanayi üretimi Temmuz’da sürpriz bir şekilde aylık %3.5 büyüdükten sonra Ağustosta %1.1 küçüldü. Bu kötüleşmede dayanıksız tüketim malı ve ara malı imalatındaki küçülme öne çıktı (her ikisinden de 0.7 puan negatif katkı). Bu nedenle, yıllık bazda sanayi üretimi, 2018 yılının 2. çeyreğinde %5 büyürken 3. çeyreğin ilk iki ayında yıllık bazda %1.6 daraldı. Ağustos verisi ekonomideki yavaşlamaya dair net bir resim ortaya koydu fakat yavaşlamanın boyutu hala belirsizliğini koruyor ve destekleyici ihracat görünümü sayesinde önümüzdeki çeyreklerde büyümede dengeleyici rol oynayacak. İmalat sektörünün 2009 yılından beri görülen en düşük seviyeye gelmesi, kapasite kullanımı ve elektrik üretimindeki kötüleşme, kredi büyümesindeki ciddi yavaşlama ve ara malı ithalatında devam eden güçlü düşüş önümüzdeki dönemde daha hızlı yavaşlamaya işaret ediyor. GSYH büyümesinin bu yıl %3 olarak gerçekleşmesini ve 2019 yılında ise daha da yavaşlayarak %1’e gerilemesi bekleniyor.
EKONOMİ SERVİSİ