Erdoğan’ın ‘yeni sistem’ açıklamalarından sonra ortalık yine karıştı. Önceki gece dolar 5 liraya yaklaşırken, ‘aile şirketi’ kaygısı içeride ve dışarıda güvensizliği artırdı. Daha ağır bir kriz beklentisi giderek büyüyor
Tayyip Erdoğan’ın “Birileri bu işi tırmandırmaya çalışsa da bunun düştüğünü göreceksiniz. Bu kadar emin konuşuyorum. Hazine ve Maliye Bakanımız elbette ne gerekiyorsa yapacaktır” sözlerinden sonra dolar, önceki gece yarısı 4.97 ile rekor kırdı. Dün sabah ise 4.87 liraya geriledi; ancak gerilim sürüyor. Kapalıçarşı’da kur fiyatının çok oynak olması sebebiyle döviz bürolarının bazıları işlem yapmayı bıraktı. Erdoğan’ın uçakta gazetecilerle konuşurken, “kurumlar arasında uyumsuzluk olur mu” sorusuna verdiği “Olmaz, çünkü hepsi bana bağlı” yanıtı, uluslararası piyasalarda “tek adam yönetiminin itirafı” olarak yorumlanırken, güvensizlik arttı. Son olarak, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Merkez Bankası’nın bağımsızlığına yönelik müdahalelerin Türkiye’nin kredi notu için negatif olacağı uyarısında bulundu. Dün ayrıca, yükselen faiz ve kurun etkisiyle borsa da bankalar öncülüğünde sert düştü. Bankacılık endeksinde kayıplar yüzde 8’i buldu. Borsa yüzde 5 düştü. Piyasalarda gözler Merkez Bankası’nın 24 Temmuz’daki faiz kararını da çevrildi.
Albayrak iknaya çalışıyor
Durumun giderek kötüleşmesi üzerine dün bir açıklama yapan Hazine ve Maliye Bakanı olan Albayrak, piyasalara güven vermeye çalıştı. Politikalarının, bütçe disiplinini, tek haneli enflasyonu ve yapısal reformları önceleyerek, Türkiye ekonomisinin istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme hedefi çerçevesinde şekilleneceğini belirten Albayrak, uluslararası finansal piyasalardaki tüm aktörler ve paydaşlarla beraber, iş birliği içinde çalışarak, Türkiye’ye dış kaynak giriş miktarını ve kaynak çeşitliliğini artıracaklarını söyledi. Albayrak, “Merkez Bankası’nın bağımsızlığının ve karar alma mekanizmalarının spekülasyonlara konu edilmesi kabul edilmez” diye konuştu.
Erdoğan nerede yaşıyor?
Ekonomik durumla ilgili olarak gazetemize konuşan HDP’nin iktisatçı Milletvekili Erol Katırcıoğlu, Türkiye ekonomisinin borçların döndürülmesi için kısa dönemde yabancı sermayeye ihtiyaç duyduğunu belirterek, “Bu gidiş IMF masasına oturmak anlamına gelen bir gidiş” dedi. Merkez Bankası’nın bağımsızlık bir yana tam aksine bir aile ilişkisi içerisinde değerlendirileceği izleniminin yaygın olduğunu belirten Katırcıoğlu, Albayrak’ın yatıştırıcı açıklamasını ise, “Bu laf bir tarafıyla çok anlamsız bir laf. Peki o zaman siz Erdoğan’a karşı mı tavır alacaksınız? Erdoğan piyasaya müdahale ediyordu. Yani Erdoğan faizler üzerinde kontrol tutmaya devam etmeyecek mi? Bu soruların cevapları yok ve bu yüzden tedirginlik devam ediyor. Benim görüşüm finans çevreleri adımlar atılana kadar beklemede kalacak” sözleriyle değerlendirdi.
İşin içinden çıkamazlar
Katırcıoğlu devamla, “Dün cari açık rakamları açıklandı. Açıkçası bu rakamlar GSMH’sin yüzde 6,5-7’sine doğru gidiyor. Bu litaratürde sinyal anlamını taşıyan bir orandır. Dolayısıyla merakla bekliyorum nasıl bir adım atılacak? IMF ile mi görüşmeye oturacaklar borçların uzun vadeye yayılması için yoksa IMF’den yeni bir borç mu alınacak? Bunlar net değil ama gözüken o ki bu işin içinden kolay çıkmaları mümkün değil” dedi.
İplik üreticileri dolara geçti
Döviz kurunda yaşanan dalgalanmalardan olumsuz etkilenen iplik üreticileri tekrar döviz kuru üzerinden fiyat vermeye başladı. Dolarla alıp TL ile satmanın mantıklı olmadığını belirten sektör temsilcileri, en son olarak 2001 krizinde dolar üzerinden satış yapma kararı almıştı. Dünya gazetesinden İrem Çetingöz’ün haberine göre, Migiboy Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Canpolat, ipliğin hammaddesinin dövizle alındığını döviz ile alınan bir malın ise TL ile satılmasının mantıklı olmadığını söyledi. Kâr marjlarının ciddi şekilde düşük olduğunu belirten Canpolat, dövizin bu kadar oynak olduğu zamanda fiyatın dolar olmasının gayet normal olduğunu kaydetti.
Ekonomi her an eriyebilir
The New York Times gazetesinde Peter Goodman imzalı ve “Türkiye ekonomisi o kadar sıcak ki eriyebilir” başlıklı bir Türkiye analizi yayımlandı. Türkiye’nin bir finansal krize sürüklenme riskinin giderek arttığını belirten Goodman’ın yazısında, “Erdoğan yönetiminde Türkiye kontrolsüz şekilde borçlanarak büyüdü ve borç seviyesi alarm vermeye başladı. Erdoğan’ın yeni olağansüstü yetkileriyle ekonomik gerçekliğin sınırlarını daha fazla zorlaması bekleniyor. Erdoğan’ın ekonominin başına damadını geçirmesi, piyasalar tarafından onun yakın zamanda daha sorumlu bir yönetim tesis etmeye niyetinin olmadığının bir işareti olarak değerlendirildi.
Denge bozucu bir unsur: Savaş
Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) yıllık raporuna göre, 2017’de dünyada savunma harcamaları Soğuk Savaş sonrasının zirvesinde. ABD askeri harcamalarında başı çekerken savunmaya 18 milyardan fazla ayıran Türkiye ise 15’inci sıraya yerleşmiş durumda. 2018 bütçesinde de ödenekleri artan kurumlar arasında, Milli Savunma Bakanlığı yüzde 41 ile birinci sırada yer aldı. Savunma ve güvenlik ile ilgili kurumlara başlangıç ödeneği olarak 92 milyar TL ayrıldı. 2017 yılında 64 milyar 306 milyon 50 bin TL olan bu başlangıç ödeneği önümüzdeki yıl için 92 milyar 718 milyon 151 bin TL olarak belirlendi.
Döviz enerji sektörünü vurdu
Enerji sektörünün borcu şirketleri ve bankaları düşündürmeye başladı. Şirketlerin uzun vadede ödemeleri gereken 51 milyar dolar borçları bulunuyor. Kur maliyeti şirketleri zorlarken yapılandırma başvurularının ardı ardına geldiği ifade ediliyor. Bloomberg haberi okurlarına, “Türkiye enerji şirketlerinin saatli bomba gibi 51 milyar dolarlık borcuyla karış karşıya” başlığı ile duyurdu. Elektrik Üreticileri Derneği Başkanı Cem Aşık ise, borçları çevirmenin zor olduğunu söylüyor.
İnşaat işçilerinden patrona süre
İstanbul’un Kartal ilçesinde yapımı süren Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi inşatında işçiler iş bıraktı. Taleplerinin yerine getirilmesi için patronlara bir hafta süre tanıdı. İşçiler, yemeklerin iyi olmaması, yatakhanelerde pire ve tahta kurusu olması, yemekhane çalışanlarının işçilere kötü davranması, işçilerin dinlendiği salonun yıkılması nedeniyle iş bıraktıklarını söyledi.
TÜSİAD: Zaman kaybedemeyiz
Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜ- SİAD) Başkanı Erol Bilecik, Türkiye’nin zaman kaybedecek lüksü olmadığını vurgularken “İyi dış politika kuvvetli ekonomi için olmasa olmazdır. Artık zaman kaybedecek lüksümüz yok, bir an önce programların hayata geçirilmesi, bu programların uygulamaya konması gerekir” değerlendirmesinde bulundu. Bilecik, daha kuvvetli makro ekonomik prorgamların uygulamaya konması gerektiğini belirterek “Daha yüksek standartlarda demokrasi yönetimine ihtiyaç var. Daha kuvvetli makro ekonomik istikrarı ortaya koyan programı da uygulamak zorundayız” ifadelerini kullandı.
Bir yılda yüzde 91 zam yapıldı
Yumurta fiyatları geçen yıla oranla yüzde 91 artarken bir haftalık yükseliş ise yüzde 10 oldu. Pazarda adedi 60 kuruş olan ürün marketlerde artık 80 kuruş. Yaklaşık üç hafta önce üretimini durduran Keskinoğlu’yla birlikte birçok yumurta üreticisi de kepenk kapatmaya devam ediyor. Bu gelişmelerle birlikte geçtiğimiz yıl üretici fiyatı 17 kuruş olan büyük boy yumurta 33 kuruşa yükseldi. Pazarda adeti 60 kuruş olan ürün marketlerde ise 80 kuruşa kadar geldi.
EKONOMİ SERVİSİ