Kredi derecelendirme kuruluşları belediyeler ve TOKİ’den sonra, en büyük 11 şirketini de izlemeye aldı. İktisatçı Sönmez, bunun ciddi bir risk uyarısı olduğunu belirtiyor
Geçtiğimiz günlerde Tayyip Erdoğan’ın Türkiye ekonomisinin bir ‘efsane’ olduğunu iddia etmesinden sonra, Tükiye ekonomisi üzerine negatif raporlar daha da arttı. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in önceki günlerde 25 Türk bankasını izlemeye almasının ardından, bir başka değerlendirme kuruluşu olan Moody’s de 11 büyük Türk şirketin kredi notunu indirim için izlemeye aldı. Önceki gün İstanbul ve İzmir büyükşehir belediyeleri ve TOKİ’den sonra, Moddy’s, dün, Anadolu Efes Biracılık (Efes), Coca-Cola İçecek (CCI), Doğuş Holding (Doğuş), Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (Erdemir) , Koç Holding (Koç Holding), Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK), Rönesans Gayrimenkul Yatırım A.S. (Rönesans), Turkcell İletişim Hizmetleri (Turkcell), Türk Hava Yolları Anonim Ortaklığı (Turkish Airlines), Türkiye Petrol Rafinerileri (TÜPRAŞ), Türkiye Sişe ve Cam Fabrikaları (Şişecam) şirketlerini incelemeye aldığını açıkladı. Bloomberg’in haberine göre; Doğuş Holding’nin ‘negatif’ görünüme sahip olması dışında, haberde adı geçen tüm şirketlerin görünümü ‘durağan’ olarak belirlendi.
‘Eyy’ demenin alemi yok
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz İktisatçı Mustafa Sönmez, aslında ortada şaşılacak bir şey olmadığını, bu kurumların işini yaptığını söyledi. Sönmez, Türkiye’de dışarıdan dövizle kredi kullanan bütün büyük şirket ve kurumların bizzat kendilerinin bu kredi değerlendirme kuruluşlarına başvurarak (ve para da ödeyerek) kendileri denetlettiğini, bu kurumların verdikleri notlarla dış piyasadan borç bulabildiklerini hatırlattı. Dolayısıyla AKP’li politikacılar meydanlarda esip gürlese de, bunun bir sistem işleyişi olduğunu belirten Sönmez, son olayda da bunun gerçekleştiğini şöyle açıkladı: “Kredi değerlendirme kurumları, söz konusu banka ve şirketleri izliyor ve diyor ki ödeme durumunuz iyileşmiyor, riskiniz artıyor, uyarıyorum. Doğal olarak bu, sözü geçen kurumların borç bulma kapasitesini daraltıyor. Yani sonuçta, Türkiye ekonomisinin en büyükleri olan bu şirket ve bankalar, an itibarıyla dövizle ödemeler konusunda yüzde 30 zararda. Bilançoları bozulmuş, özkaynakları erimeye başlamış, kârlılık düzeyleri azalmış… Değerlendirme kuruluşlarının yaptığı şey, bunu belirleyip not vererek uluslararası piyasaya ‘bunlara dikkat edin’ uyarısında bulunmak. Bütün mesele bu.”
Merkez yine faiz yükseltti
Önceki gün enflasyon rakamlarının açıklanmasından sonra Merkez Bankası, Erdoğan’ın bütün ‘faiz aleyhtarı’ söylemlerine rağmen, faizde 1.25 puan artırma yoluna gitti. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu dün gerçekleştiği 4. olağan toplantısında, Merkez Bankası, politika faizinde 125 baz puan artışa gitti. TCMB, 23 Mayıs’ta gerçekleştirdiği ara PPK’da, geç likidite penceresi (GLP) borç verme faiz oranını 300 baz puan artırmasının ardından 28 Mayıs’ta yaptığı açıklama ile sadeleşme adımı atmıştı.
EKONOMİ SERVİSİ