Bugün, Ekim Devrimi’nin 101.yılı. 1917 yılında Bolşevik Parti’nin liderliğinde işçi sınıfı Çarlık rejimini yıkarak iktidarı ele aldı. İşçi sınıfının Rusya’daki bu zaferi -Almanya’dan Finlandiya’ya- dünyadaki diğer işçi sınıfına da cesaret verdi. Tarık Ali’nin dediği gibi: “Tarih kendini tekrar etmez, bir komedi olarak bile. Ama yankıları kalır”. Bugün Ekim Devrimi 101 yaşında ve dünyanın farklı coğrafyalarında yankıları sürüyorken sizler için Ekim Devrimini konu alan 5 kitap seçtik.
Bakü Komünü, Rus Devriminde Milliyet ve Sınıf
Yazar Ronald Grigor Suny’ye göre 1917 Şubat Devrimi sırasında Kafkasya’daki merkezi sorunun ulusal çelişkilerden doğmuş olması, Bakü ve çevresinin, Rusya merkezinden daha özgün bir konumda bulunmasına sebebiyet vermiştir. Ulusal ve sınıfsal mücadelenin birbirini beslediği bu farklı durum, Ekim Devrimi ve devrim sürecini çeperden takip edip, merkezle karşılaştırmalı şekilde anlamak isteyenler için önemli bir örnek teşkil etmektedir. Belge Yayınları’ndan, Kudret Emiroğlu’nun çevirisiyle yayınlanan Suny’nin çalışması, okuyucuya, Rusya merkezli egemen tarih yazımına alternatif, aşağıdan bir tarih okuması sunuyor.
Tarihten Kaçış, Günümüzde Rus ve Çin Devrimleri.
Sosyalizmin ve Sovyetler Birliği’nin tarihi utanç duyulması gereken bir mağduriyet anıtı mı? Sosyalistler tarihlerinden neden utanıyor ve bu utancın gerekçesi nelerdir? SSCB’nin yıkılışından beri çınlayan galiplerin zafer çığlıkları karşısında sosyalistlerin ne yapması gerekir? Yakın zamanda kaybettiğimiz Domenico Losurda, Yordam Kitap’tan Coşkun Erdemir’in çevirisiyle yayınlanan kitabında, sosyalist deneyimin tarihinin radikal ve önyargısız bir eleştirel dökümünü sunmak gerektiğini savunuyor. Losurdo, kendi tarihiyle öz eleştirel bir perspektif ile yüzleşip, tarihin olumlu yanlarına sahip çıkan sosyalistlerin, tarih ve gelecek arasında kuracağı ilişkiyi inceliyor.
Ekim
Türkiye’de fantastik edebiyat okuyucuları tarafından yakinen tanınan China Miéville, Saim Özen’in çevirisiyle Ayrıntı Yayınları’ndan çıkan bu çalışmasında 1917 Şubat’ından başlayarak Ekim’e varan sürecin hikayesini devrimin ritmine ayak uydurarak, kendi özgünlüklere bağlı kalıp, dünya-tarihsel bir bağlama oturtarak inceliyor. ‘Ekim’, devrim sürecini, liderlerin ve ‘kahramanların’ değil sıradan halkın; işçinin, köylünün ve askerin hikayesi olarak okumak isteyeneler için önemli bir kaynak.
1917 Rusya’da Devrimde Devrim
Tarih Vakfı’nın Ekim Devrimi’nin 100. yılı dolayısıyla düzenlediği söyleşilerin Mehmet Ö. Alkan ve Y. Doğan Çetinkaya tarafından derlenmesinden oluşan ‘1917 Rusya’da Devrimde Devrim’; mekânları, liderleri, sıradan insanları, siyaseti, fikirleri, sporu, afişleri, tiyatrosu, kadınları ve çevre halkları gibi 1917’nin bazı az bilinen yanlarını üzerine çalışan tarihçilerin makalelerini bir araya getiriyor. Tarih Vakfı Yurt Yayınları tarafından yayınlanan ‘1917 Rusya’da Devrimde Devrim’, Türkiye’de devrim tarihi çalışmaları arasında özgün bir yerde duruyor.
Lenin
Ekim Devrimi’nin lideri Lenin’in pratiği ve siyasi stratejisi üzerine biyografik bir deneme olan Lars T. Lih’in çalışması, Lenin hakkında yazılmış Batılı literatürü karşısına alarak, Lenin’in devrimci kariyerinin izini sürüyor. Aslı Önal’ın çevirisiyle Ayrıntı Yayınlarınca basılan kitapta; asık suratlı, komplocu bir siyaset insanı olarak çizilen Lenin portresine alternatif olarak Lih, Lenin’in kendisini iyimser ve tutkulu, devrim stratejisini ise proletaryanın Rus köylüsüne önderlik ederek, enternasyonal bir kurtuluşa bağlanacak bir devrim projesi olarak inceliyor.