Meclis Genel Kurulu’nda görüşülen “Ek Bütçe Kanun Tekllifi” görüşmeleri gergin başladı
Meclis Genel Kurulu’nda “Ek Bütçe Kanun Teklifi” görüşmeleri gergin başladı. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin sunumu sırasında muhalefet milletvekilleriyle iktidar milletvekilleri arasında sözlü sataşma oldu.
Bakan Nebati’nin 20 dakikalık sunumunun son 5 dakikasında AKP ve CHP milletvekilleri arasında çıkan sözlü sataşma ve Genel Kurul’da artan gürültü nedeniyle Meclis Başkanvekili Celal Adan müdahale etti.
Bakan Nebati’nin sunumunu durduran Adan, milletvekillerine “Kavga edeceksiniz, çıkın kavga edin. Bu yaptığınıza dışarıda başka tarifler yapılıyor. Mesela ben ‘Murat Emir laf atıyor’ deseler, inanmam. Burada bağırmanız ne seçildiğiniz kentte ne de partinize itibar kazandırmaz. Ben milletvekillerine ‘bağırmayın’ demekten utanıyorum” dedi.
CHP sıralarından “İktidar milletvekillerine de söyleyin” sözleri üzerine Adan, “Ben bütün milletvekillerine diyorum” dedi. Ardından Bakan Nebati sunumunu devam ettirdi.
‘Nebati’den masallar…’
Meclis Genel Kurulu’nda görüşülen “Ek Bütçe Kanun Teklifi” görüşmelerinde Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, sunum yaptı.
Türkiye ekonomi modeli oluşturduklarını savunan Nebati, “Modelin nihai hedefi büyümeyi sürdürülebilir, dengeli ve kapsayıcı kılmaktır. Bu kapsamda yüksek katma değerli üretimi, ihracatı, yatırımları arttırmayı ve yüksek istihdam oluşturmayı önceliklendirdik, böylece cari işlemler dengesinde kalıcı iyileşme sağlayarak dış finansman ihtiyacını azaltmayı ve küresel değer zincirlerinde yükselmeyi hedefliyoruz. Selektif kredi politikalarını geliştirmeyi, Türk lirası tasarruf araçlarını güçlendirmeyi ve yatırım ortamını iyileştirici politika adımları atmayı sürdüreceğiz. Son altı aylık dönemde sanayi ve turizm gibi dış ticarete konu ve döviz kazandırıcı sektörlerin yeniden hızlanarak küresel rekabette ön plana çıkmaları model kapsamında attığımız adımların ne kadar yerinde olduğunu açık bir şekilde göstermektedir” dedi.
Türkiye’nin büyüdüğünü öne süren Nebati’ye CHP’li Murat Emir, “Otuz yıllık göz doktoruyum, pırıltı falan görmüyorum gözlerinizde!” sözleriyle sataşmada bulundu. İhracat ile devam eden Nebati, “2022 yılı Mayıs ayında ihracatımız yıllık 242,6 milyar dolar ile cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmıştır” sözleri de “Nebati’den masallar, Nebati’den!”, “Işıkları kapatıver” sözleriyle eleştirildi.
‘Maliye Bakanı böyle konuşamaz, utanır biraz’
“Sayın Bakan, altı aylık uykudan uyandınız mı, ne görüyorsunuz altı ay sonra?” sözleriyle CHP’li Ünal Demirtaş, sataşmayı sürdürdü. Büyüme rakamlarından söz eden Bakan’a “Vatandaşa anlat, vatandaşa; cesaretin varsa vatandaşa anlat bunları sen” sözleriyle muhalefet sıralarından tepkiler yükseldi.
Meclis Başkanı Celal Adan ise duruma müdahale etti. Bu sırada CHP’li Murat Emir, Bakan Nebati’ye “Yüzde 200 enflasyonun olduğu bir ülkede Maliye Bakanı böyle konuşamaz; utanır biraz, utanır!” sözleriyle eleştirilerini sürdürdü.
Konuşmasını sürdüren Bakan Nebati, “Türkiye, OECD üyeleri arasında salgın öncesi döneme göre en fazla istihdam artışı sağlayan ülke olmuştur; OECD söylüyor. Bir taraftan enerji ve gıda başta olmak üzere emtia fiyatları artıyor, diğer yandan fiyatını kabul etseniz bile ürünü bulamıyorsunuz. Hadi ürünü buldunuz, konteyneri bulamıyorsunuz. Konteyneri buldunuz, gemiyi bulamıyorsunuz” sözlerine de CHP’li Emine Gülizar Emecan, “Ya, ne çok ağlıyorsunuz! Ağlamaktan gözleriniz şişti” diyerek, karşılık verdi.
Ekmek 5 lira oldu tepkisi
Geçmişte enflasyondan Türkiye’nin çok çektiğini ve yüzde iki yüze çıkan enflasyon ile mücadele ettiklerini ileri süren Bakan Nebati’ye, CHP’li Murta Emir, “Yine yalan” sözleriyle karşılık verdi.
Sunumunu sürdüren Bakan’a muhalefet sıralarından “Batırdınız ülkeyi, batırdınız! Ülkeyi batırdınız, ülkeyi!”, “Siz bu hâlde devlet yönetimine talip oluyorsunuz, siz… Allah bu ülkeye yardım etsin!”, “Aç bıraktınız, aç! Milleti aç bıraktınız”, “Ekmek 5 lira oldu, ekmek 5 lira oldu!” tepkileri geldi.
‘Vatandaş çöplerden meyve sebze topluyor’
İlave gelir beklentisinin yurttaşların refahı için harcayacaklarını iddia eden Nebati’ye, “Vatandaş çöplerden meyve sebze topluyor” sözleriyle tepki yükseldi.
“Kimsenin şüphesi olmasın ekonomimiz güçlenerek yoluna devam ediyor, hedeflerin tutturulması için çarşıya, pazara ek vergi getirmeyeceğiz” diyen Nebati, “Tarımsal destekleme ödemelerinden gelir vergisini kaldırarak çiftçimizi destekledik. Burada da yaklaşık 3 milyon çiftçimizi kapsadık” dedi.
‘Yazıklar olsun faiz rekortmenisiniz’
CHP’li Murat Emir, “Yazıklar olsun! Faiz rekortmenisiniz, faiz!” dedi. Bakan Nebati ise “2002 yılında hazırlanan bütçenin yüzde 43’ü sadece faiz giderlerinden oluşuyordu. Hâl böyleyken, bütçede kalan sınırlı alanın eğitime, sağlığa, yatırıma yani halkımıza doğrudan hizmet sağlayacak alanlara yetmesi mümkün olmadı. Şu anda üzerinde müzakere ettiğimiz ek bütçe kanun teklifindeki tutarlarla birlikte 2022 yılında faize ayrılan kaynak bütçenin yalnızca yüzde 11,6’sına denk geliyor ki 2022 yılı Bütçe Kanunu’nda bu oran yüzde 13,7 olarak belirlenmişti” sözlerini sarf etti.
AKP’li Başer tansiyonu yükseltti
Bakan ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, iktidarın bakanın sunumu sırasında muhalefet vekillerinin sataşmasında AKP sıralarından hakaret yükseldiğini belirtti. AKP’li Yusuf Başer’in “Hadi be!” sözlerine karşılık da Altay, “ ‘Hadi be!’ ne demek ya? Bana bak, benim ağzımı bozdurma! Kimsin sen bana ‘Sus!’ diyorsun! Sen kimsin! Gel, gel! Bana ‘Sus!’ diyemezsin sen!” sözleri ardından tansiyon bir kez daha yükseldi.
AKP ve CHP milletvekilleri arasında sözlü sataşmalar devam ederken, Altay, AKP’li Başer’e “AKP Grubunda çok seviyeli, çok kaliteli arkadaşlarımız var, bu arada böyle terbiyesizler de var” sözleriyle tepki gösterdi.
Bütçe görüşmeleri milletvekillerinin konuşmalarıyla devam ediyor.
Hesap vermiyor, bütçe istiyor
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grubu adına Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, konuştu.
Ana bütçenin çöktüğünün altını çizen Paylan, “Şimdi, bu iktidar, bu bütçeyi çökertmiş, gelmiş, bizden 1 trilyon 83 milyarlık bir bütçe daha istiyor ve herhangi bir hesap vermiyor. Bakın, burası hesap verme yeri.. Peki, bu hesap nasıl verilecek? Eğer ki ortada bir ek bütçe değil de ikinci bir bütçe varsa bu hesap nasıl verilmeli? Yeni bir bütçe görüşmesiyle verilmelidir. Tüm bakanlar gelip niye öğretmen atamadıklarının, niye Kredi ve Yurtlar Kurumuna borçlu gençleri sürüm sürüm süründürdüklerinin, Tarım Bakanı niye çiftçinin tarlaya gübre atamadığının hesabını vermeliydi. Bu hesap verildi mi? Hayır, verilmedi.
‘Bütçe çökmeye mahkumdur’
Hazine ve Maliye Bakanı’nın özür dileyip istifa etmesi gerektiğini belirten Paylan, “Bütçenin makro varsayımları yani dolar, enflasyon, bütün varsayımları değişmemiştir ve bu açıdan ikinci bütçe de çökmeye mahkûmdur” ifadelerini kullandı.
Bin odalı saraydan vazgeçiyor mu?
Bütçenin tercihlerinin “saraylar” olduğunun altını çizen Paylan, “Şimdi, neyi tartışıyoruz? Cumhurbaşkanı 100 bin mi alacak, 140 bin lira mı alacak? Elbette önemlidir, sembolik bir önemi vardır. Yurttaşlar sürünürken yani asgari ücretli 4 bin 250 lira alırken bir Cumhurbaşkanı 141 bin lira almaz, vicdansızlıktır bu. Cumhurbaşkanının 13 tane uçağı var, bu bütçede bundan vazgeçiyor mu Sayın Cumhurbaşkanı? Hayır, vazgeçmiyor. Bin odalı sarayı var, bundan vazgeçiyor mu? Vazgeçmiyor. Yeter mi? Yetmez. Yazlık sarayı var, vazgeçiyor mu? Vazgeçmiyor. Binlerce korumayla geziyor, bundan vazgeçiyor mu? Vazgeçmiyor. Şatafattan, lüksten vazgeçmiyor. Danışmanları var, 5 maaşlı, 3 maaşlı danışmanları var, bunlardan vazgeçiyor mu? Vazgeçmiyor. Yani bütçe, şatafattan vazgeçmiyor” dedi.
Bütçe yandaşlara
Paylan konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Bütçenin başka tercihi ne? Yandaşlar. Sayın Bakan, yandaşları çok seviyor, yandaşlardan vazgeçemiyor; işçiden vazgeçiyor, çiftçiden vazgeçiyor ama yandaşlardan vazgeçemiyor. ‘Faize karşıyız’ diyen bir iktidar, faiz lobisinin en büyük dostudur, tefecilerin, rantiyecilerin en büyük dostudur.
Temel ihtiyaç vergilerini düşürelim
Sayın Bakan. Ne yapması lazım vicdanlı bir iktidarın, değil mi, bütçen de fazla vermiş? Biraz KDV’den ÖTV’den vazgeçmesi lazım değil mi? Bak, Amerika ne yapıyor? Arkadaşlar, benzin ve mazot fiyatları yükseldi diye yıl sonuna kadar benzin mazottan vergi almayalım diyor. Sayın Bakanın böyle bir derdi var mı? Benzinden, mazottan vergi almayalım hadi, almayalım; var mısınız arkadaşlar? Sayın Bakanın öyle bir derdi yok. Bu Meclisin böyle bir derdi var mı? Bilmiyorum, duymadım. Sigara mesela… 1 paket sigara gene zamlanacak, 30 lirayı geçecek belki. Sayın Bakan her paket sigaradan 30 liraysa 25 lira vergi alıyor; keyfî yerinde, 3 katına çıkmış. Hadi, gelin, sigaranın vergisini düşürelim; hadi, gelin, alkolün vergisini düşürelim; hadi, gelin, temel ihtiyaç maddelerindeki vergileri düşürelim.”
Şener: Vatandaşın hallerinden haberleri yok
Ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grubu adına Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Konya Milletvekili Abdullatif Şener, söz aldı.
Şener de Bakan Nureddin Nebati’nin sunumunu eleştirerek, ekledi: “Zannedersiniz ki Türkiye’de her şey güllük gülistanlık, vatandaşın hiçbir sıkıntısı yok; makroekonomik göstergelerin hepsi gayet güzel. O da bu güzel ortamdan iftihar edercesine çıktı kürsüye, birtakım rakamlar verdi ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu da coşkuyla ve heyecanla ‘Yaşasın Türkiye uçuyor!’ diye alkış tufanına tuttu. Memleket yanıyor, dört beş yıldır ülkeyi yönetemiyorsunuz, kriz bir buhrana dönüşmüş, hele 2018 Ağustos’unda başlayan o kriz ortamı hâlâ devam ediyor. Türkiye’den bu kadar habersiz bir siyasi kadronun iktidarda olmasından daha büyük talihsizlik olamaz.”
‘Ne söylüyorsanız tersini yapıyorsunuz’
Cari açık… Hani cari açık kapanacaktı? Bir söylediğiniz gerçekleşmiyor. Ne söylüyorsanız tersini yapıyorsunuz, ne yapıyorsanız onun da tersini söylüyorsunuz; onun için, yaptıklarınız önemlidir, konuştuklarınız değil. Cari açık… 2021 yılı boyunca toplam 14 milyar dolar cari açık vardı, şimdi, dört aylık cari açığın miktarı 21 milyar dolar arkadaşlar; geçen senenin yıllık cari açığından çok daha fazlasını, yüzde 50 fazlasını dört ayda verdiniz ya. Köşeyi dönüyorlar ama böyle değil, uçurumdan aşağı dönüyorlar ve yaptığınız işler maalesef Türkiye’nin geleceğini karartmaya yöneliktir. Bu ülkenin geçmişte biriktirdiklerini sattınız, yediniz, bitirdiniz; KİT’leri. Yaşayan insanlardan daha çok vergi topladınız, onu da bitirdiniz. O yetmedi, bütün hükûmetlerden daha fazla borçlanmak suretiyle Türkiye’nin geleceğini de harcamaya başladınız. Ne bulursanız tüketiyorsunuz ya. Dibi olmayan kevgir gibisiniz; ne akıtırsanız boşaltıyorsunuz aşağıya. Bakın, bu ülkede siz, vatandaşlığı bile sattınız; neyi var neyi yok her şeyi satıyorsunuz, bu ülkenin ne kadar değeri varsa hepsini satıyorsunuz.
Hükümet etme hakkına sahip değildir
Merkez Bankası rezervlerini bitirdiniz; ‘Bu 128 milyar dolar nerede?’ diyoruz, hiç cevap verdiğiniz yok. Nerede, nasıl verdiniz? Kime verdiniz? Şunu bir bilelim, vatandaşın bilme hakkı vardır, hükûmet edenler şeffaf olmak zorundadır. Her şeyi saklıyorsunuz, her şeyi. Net rezervleri bitirdiniz swapla, borç rezervlerden harcamaya başladınız, böyle bir politika olmaz. İhracatçıların, şirketlerin döviz varlıklarına el attınız, onu da harcamaya yöneldiniz ama düzelttiğiniz hiçbir şey yok, hiçbir şey. İlave bütçe, ikinci bütçe, ek bütçe olağanüstü dönemlerde ortaya çıkar, hükûmetin öngörülerini bozacak olağanüstü koşulların ortada olması lazım, nedir o? Ülke savaşa girer, harcamalar için ek bütçeye ihtiyaç duyulur veya büyük bir deprem ortaya çıkar, hükûmetin o depremin yaralarını sarmak için ek bütçeye ihtiyacı vardır benzeri şekilde ama ortada böyle fevkalade bir durum olmadığına göre bu iktidar yeni bir bütçeyle geldi Meclise, bu ikinci bütçedir, bunu ek bütçe olarak görmek de mümkün değil. Neden bu ikinci bir bütçedir? Ya, 1 trilyon 80 milyar Türk lirası ödeneklerde ve vergilerde artış isteyen bir bütçedir. Bu 1 trilyon 80 milyar Türk liralık ilave vergi ne anlama geliyor biliyor musunuz? Geçen senenin toplam vergilerinden daha fazla demektir yani 2021 yılının, 2020 yılının da toplanan tüm vergilerinin 1,5 katı demektir. Böyle bir şey olur mu? Önünüzü bu kadar görememiş olmak ne yaptığını bilmeyen hükûmet olmanın bir göstergesidir. Önündeki bir yılı görmeyen bir hükûmet hükümet etme hakkına sahip değildir. Bir yıl önünü göremiyorsa yaptığı işlerle memleketi batırmaya aday bir hükümet ortada var demektir.”
Genel Kurul devam ediyor.
Güncelleniyor…