Eğitim Sen Diyarbakır 2 No’lu Şubesi, Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyum rektörlere karşı bir yıldır verilen mücadeleyi desteklediklerini belirtti
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Diyarbakır 2 No’lu Şubesi, Boğaziçi Üniversitesi’nde özerk yönetim talebiyle başlatılan eylemlerin birinci yılı dolayısıyla sendika binasında açıklama yaptı. Toplantıda konuşan Barış Akademisyeni Zeki Kanay, üniversitede kayyım rektörlere karşı verilen mücadeleye değindi.
İktidar herkesi ‘terörist’ ilan ediyor
Milli irade söylemine sarılanların kayyum politikalarıyla demokrasiye düşman kesildiğini söyleyen Kanay, buna karşı duranların “terörist” ilan edildiğini kaydetti. Kanay, “Boğaziçi Üniversitesi bileşenleri tüm topluma bir mesaj verdi. Baskılara, hukuksuzluklara ve tehditlere karşı demokratik tepkiyi sürdürmekteki kararlılık olmazsa olmazdı. Çünkü Türkiye üniversiteleri iktidar elinde cübbeleri polis postallarıyla ezilen, kapılarına kelepçe vurulan, siyasi iktidar karşısında el pençe durmaya zorlanan, akademisyenleri ihraç edilen, emekçileri güvencesiz çalışmaya mahkum edilen, öğrencileri gözaltına alınan yerlere dönüştürülmüştür. İşte, tek adam rejiminin ve rektörlerinin üniversite tahayyülü budur” diye konuştu.
Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerinin yanında olduklarını vurgulayan Kanay, konuşmasının devamında şu talepleri sıraladı:
“* Cumhurbaşkanı tarafından hedef gösterilip kayyum rektör tarafından şikâyet edilen, bu nedenle de siyasi hesaplarla cezaevine gönderilip arkadaşlarından, ailesinden ve eğitim hayatından hukuksuzca koparılan Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Enis Berke Gök ve Caner Perit Özen’in serbest bırakılmasını,
* Hukuksuzca işten atılan işyeri temsilcimiz Can Candan’ın görevine iade edilmesini, sözleşmesi yenilenmeyen Mohan Ravichandran’ın sözleşmesinin yenilenmesini, dersleri kapatılan Feyzi Erçin, Özcan Vardar ve Seda Binbaşgil’e derslerinin iade edilmesini,
* Üniversitelerde rektör atama uygulamasına son verilmesini,
* Üniversitelerin yönetim modelinin, akademisyenlerle sınırlı olmayan, üniversitenin tüm bileşenleriyle birlikte planlanan ve yönetilen, kamusal finansmana dayalı ve kamusal denetime açık, demokratik-katılımcı ve özerk bir yapıya kavuşturulmasını talep ediyoruz.
HABER MERKEZİ