Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şubesinden sınav tarihlerindeki değişikliğe tepki. Şube Sekreteri Cihan Koca sınav günü öğrenciler ve veliler virüsle karşı karşıya kalacak dedi
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından 25-26 Temmuz’da gerçekleştirilmesi planlanan Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) 27-28 Haziran’da yapılacağını duyurdu. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) da Liselere Geçiş Sınavı’nın (LGS) 20 Haziran tarihinde yapılacağını açıkladı. Yine, üniversitelerin 15 Haziran’da akademik takvime dönebileceklerinin duyurusu yapıldı. Söz konusu kararlar öğrencilerin tepkisine neden olurken, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) koronavirüs (Kovid-19) salgını bitene kadar sınavların ertelenmesi için imza kampanyası başlattı.
Kaygılıyız
Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şube Sekreteri Cihan Koca, sınav tarihlerinin erkene alınmasının eğitimciler tarafından eleştirildiğini belirterek, stresli bir süreçte sınavlara hazırlanan gençlerin karardan olumsuz etkileneceği uyarısında bulundu. Kararla birlikte sınava ilişkin endişelerin de arttığına işaret eden Koca, “Sınav günü yüz binlerce öğrenci, veli ve sınav görevlilerinin sokağa çıkması, henüz virüsün tamamen ortadan kalkmadığı gerçeği de dikkate alındığında kaygı vericidir. Bu şekilde, virüsün geniş bir kitleye yayılması da muhtemeldir. Her ne kadar sınav esnasında maske takılmasının zorunlu olacağı söylense de, sınava girilecek okulların fiziki koşulları da düşünüldüğünde, gerekli fiziki mesafenin sağlanması olası görünmemektedir. Bu durumda öğrenci ve velilerde endişe yaratmaktadır” şeklinde konuştu.
Düzenleme
Koca, sınava ilişkin yayınlanan düzenlemedeki “öğrencilerin lise son sınıf ikinci dönemin tüm derslerinden muaf olacakları, sınav süresinin 30 dakika artırıldığı ve baraj puanın 180’den 170’e çekildiği” kararlarına işaret ederek, “Bu düzenleme de normalleşme sürecinin ilerlediğini gösterebilmek için öğrencilerin propaganda aracı olarak kullanılmasından başka bir şey değildir. Ekonomik kaygılarla sınav tarihinin öne alınması kararına tepkiyi azaltmaya yönelik bir sus payıdır” dedi.
“Üniversitelerin 15 Haziran tarihinden itibaren açılabileceği” kararına da değinen Koca, “Salgın tehlikesinin ortadan kalktığına dair bilimsel bir veri ya da açıklama yokken bu tür kararların alınması, hükümetin yürüttüğü eğitim politikalarının ne kadar öngörüsüz ve tutarsız olduğunun bir göstergesidir” diye konuştu.
Virüsün yayılmasına olanak
İktidarın, salgın süresince sermayenin yararına politikalar yürüttüğüne vurgu yapan Koca, üniversitelerin açılmasıyla öğrencilerin bulunduğu illere gidiş gelişlerinde yaşayacakları sorunlar, yurtlarda kalacak olanların izolasyon sorunlarının nasıl giderileceğinin göremezden gelindiğini söyledi. Koca, “Geçimini yarı-zamanlı işlerle sağlayan öğrencilerin ekonomik sorunlarını ve üniversitelerin fiziki koşullarını; derslik, laboratuvar, yemekhane, kantin ve yurtlar gibi kalabalık ortamlarda birlikte bulunmanın virüsün kolayca buluşabileceği ve yayılabileceğini görmezden gelmektedir” ifadelerini kullandı.
Eşitsizlik vurgusu
“Bu kararlarla eğitimde ciddi eşitsizlikler yaratma olasılığının olduğu görülmektedir” diyen Koca, şu öneride bulundu: “Bu nedenle hem sınav kararının hem üniversite akademik takvimlerinin uygulanması konusundaki kararların, salgın tehlikesinin geçtiği bilim insanlarınca açıklanana kadar ertelenmesi gerekmektedir. Üniversitelerde sunulan hizmetin kamu hizmeti olduğundan hareketle, eşitsizlik oluşturabilecek uygulamalardan ısrarla kaçınmak gerekmektedir.”
HABER MERKEZİ