‘Pandemi Koşullarında Eğitim’ araştırma sonuçlarını paylaşan Eğitim Sen, ‘Pandemi koşullarında eğitim öğretime başlamak, öğrencileri ve eğitim emekçilerini potansiyel hedef haline getirecek’ uyarısında bulundu
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Merkezi, “Pandemi Koşullarında Eğitim” başlıklı yaptığı eğitim araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Eğitim Sen Genel Merkezi Basın Bürosu tarafından paylaşılan araştırma sonucunda, Kovid-19 salgını döneminde 150’yi aşkın ülkede okul öncesinden yükseköğretime kadar tüm kademelerde eğitim kurumları hızla kapatıldığı ve eğitim öğretime ara verildiği belirtildi.
Türkiye’de ise eğitim öğretime ara verilmesinden 18 milyonu aşkın öğrenci, 1 milyonu aşkın eğitim emekçisinin etkilendiği vurgulanan araştırmada, “Eğitim Sen tarafından 2 bin 239 kişinin katılımıyla ‘Pandemi Koşullarında Eğitim’ başlıklı bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçları, eğitim sisteminin, okulların ve eğitim emekçilerinin pandemi koşullarında eğitime ne kadar hazır olduğunun görülebilmesi açısından önemli sonuçlar ortaya çıkarmıştır” denildi.
Araştırmanın ayrıntıları
“Pandemi Koşullarında Eğitim” başlığında yapılan araştırma sırasında 20 soru soruldu. Ankete katılanların yüzde 34,9’un ilkokul, yüzde 25’in ortaokul, yüzde 30,8’inin lise olduğu belirtildi.
Yapılan anketin detayları şöyle:
* Katılımcıların yüzde 85’i okula servisle gittiğini, yüzde 43’ü sınıf mevcudunun 20-30 arasında olduğunu, yüzde 36,4’ü ise 30-40 arasında olduğunu belirtti.
* Katılanların yüzde 93’e yakını okulların açılması halinde halihazırdaki sınıf mevcutlarıyla, öğrenciler arasında gerekli fiziki mesafenin sağlanmasının mümkün olmadığını ifade etmiştir.
* Ankete katılanların yüzde 70’i maske kullanarak ders anlatımı olması halinde ders sürelerinin ‘20 dakika’ ile sınırlandırılması gerektiğini belirtmiştir. Ders süresinin ‘30 dakika’ olması gerektiğini düşünenlerin oranı yüzde 28,5’tir.
* Katılanların yüzde 90,8’i, Sağlık Bakanlığı’nın okullar için belirlediği ilkelere göre, çalıştıkları okulun yeterli alana sahip olmadığını söylemiştir. Yeterli fiziki alana sahip olduklarını söyleyenlerin oranı yüzde 9 ile sınırlı kalmıştır.
Fiziki mesafenin korunacağı yeterli alan yok
* Katılımcıların yüzde 61,7’si okulunun ikili eğitim için uygun koşullara sahip olduğunu belirtirken, yüzde 38,3’ü okulunun ikili eğitime uygun olmadığını ifade etmiştir.
* Okulunda üçlü eğitim yapılabilmesinin koşullarının olmadığını söyleyenlerin oranı yüzde 80,4 gibi yüksek bir oranda çıkmıştır.
* Katılanların yüzde 87’si çalıştığı okulda öğrenci tuvaletlerinin, sayı ve büyüklük açısından fiziki mesafeyi korumak için yeteli olmadığını ifade etmiştir.
* Katılanların yüzde 88’i çalıştığı okullarda bulunan diğer ortak kullanım alanlarında öğrenciler arasında fiziki mesafenin korunacağı yeterli alanın olmadığını ifade etmiştir.
Sağlık tehdit altında
* Ankete katılan eğitimcilerin yüzde 82,7’si öğretmenler odasında fiziki mesafenin korunacağı yeterli alanın olmadığını belirtmiştir
* Ankete katılan eğitim emekçilerinin yüzde 71’i kullandıkları tuvaletlerin sayısının ve büyüklüğünün fiziki mesafeyi korumak için yeterli olmadığını belirtmiştir.
* Katılımcıların yüzde 96,4 gibi çok büyük bir bölümü, pandemi sürerken eğitim öğretimin başlatılması halinde, kendisi ve ailesinin sağlığının tehdit altında olacağını düşünmektedir.
*Ankete katılanların yüzde 92,9’u okullardaki sosyal etkinliklerin fiziki mesafe kurallarına ve sağlık koşullarına uygun olarak yapılmasının mümkün olmadığını belirtmiştir.
Bütçe arttırılmalı
* Okullarda düzenli olarak dezenfekte ve temizlik yapılabilmesi için yeterli bütçe olup olmadığına ilişkin soruya, katılımcıların yüzde 84,4’ü okul bütçesinin yetersiz olduğu yanıtını vermiştir.
* Ankete katılanların yaklaşık yüzde 93’ü, okullarında eğitim öğretimin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için ek personele (öğretmen, yardımcı hizmetli vd.) ihtiyaç olduğunu düşünmektedir.
* Ankete katılan eğitimcilerin tamamına yakını (yüzde 99,3) pandemi döneminde eğitime ayrılan bütçenin arttırılması gerektiğini ifade etmiştir.
* Ankete katılanların yüzde 93,8’i uzaktan eğitimin nitelikli bir şekilde yapılmadığını ifade etmiştir. Uzaktan eğitimin nitelikli olduğunu belirtenlerin oranı sadece yüzde 6,2’dir.
* Ankette yüzde 62,5 ‘uzaktan eğitin sadece pandemi dönemine dair istisnai bir eğitim olmalıdır’ dedi.
* Katılımcıların yüzde 48,1 ‘okullar pandemi tehdidi ortadan kalkana kadar açılmamalı’, yüzde 22 ‘okullar açılmamalı uzaktan eğitim yapılmalı’, yüzde 29,9 ‘okullar gerekli önlemler alınarak açılmalı’ yanıtını verdi.”
Araştırma sonuçları şöyle sıralandı:
* Katılımcıların çok büyük bir bölümünün (yüzde 96,4), kovid-19 salgını sürerken eğitim öğretimin başlatılması halinde, kendi sağlığının ve ailesinin sağlığının tehdit altında olacağını düşünmesidir. Bu mutlaka önemsenmesi gereken bir durumdur.
* Araştırmaya katılan eğitim emekçileri, kalabalık sınıf sorunu, okullardaki fiziki altyapı ve donanım eksiklikleri sürerken fiziki mesafe ve diğer tedbirlerin hayata geçirilmesinin mümkün olmadığını düşünmektedir.
* Ankete katılan eğitimcilerin tamamına yakını pandemi döneminde eğitime ayrılan bütçenin ve okulların ihtiyacı olan ödeneklerin arttırılması gerektiğini ifade etmiştir. Eğitimde yaşanan personel (öğretmen, yardımcı hizmetli vd.) yetersizliği vurgusunun yapılmış olması önemlidir.
* Çok sayıda ülkenin nüfusundan fazla öğrenciye sahip olan Türkiye’de koronavirüs salgını gibi yüzyılın en ciddi tehdidi sürerken okulların açılmasında ısrar etmek, salgının öğrenciler, eğitim emekçileri ve aileleri arasında yayılması riskini kaçınılmaz olarak arttıracaktır.
Öğrenciler hedefte
* Pandeminin devam ettiği koşullarda eğitim öğretime başlamak, 18 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın eğitim emekçisinin salgının potansiyel hedefi haline getirilmesi anlamına gelmektedir.
* Pandemi tehdidinin giderek büyüdüğü koşullarda MEB, eğitim iş kolunda örgütlü sendikalarla acilen bir araya gelmeli ve süreci Sağlık Bakanlığı, sendikalar ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) gibi meslek örgütleri ile koordineli bir şekilde hareket ederek yönetmelidir.
Tehlikeli adımlar atılmasın
* Eğitim Sen olarak, MEB’i eğitim ve pandemi ile ilgili her türlü bilgi paylaşımı ve karar alma süreçlerinde daima şeffaflık ve açıklık ilkesine uygun hareket etmeye davet ediyor, salgın tehdidinin daha da arttığı koşullarda okulların açılması gibi tehlikeli adımlar atmaktan uzak durmaya çağırıyoruz.”
ANKARA