Eğitim-Sen, 2023-2024 eğitim ve öğretim yılının birinci yarıyılına dair hazırladığı raporda, çocukların okula aç gidip geldiğini, ayrımcılığa maruz kaldığına dikkat çekti
Eğitin ve bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), 2023-2024 eğitim ve öğretim yılının birinci yarıyılına dair hazırladığı değerlendirme raporunu açıkladı. Raporu Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak okudu.
Öğretmenler asgari ücret altında çalışıyor
Raporda, özel ve devlet üniversitelerinde okuyan öğrenci sayısı paylaşıldı.
Öte yandan raporda, 2023/2024 eğitim öğretim yılının ilk yarısında sözleşmeli istihdam edilen öğretmen sayısı 50 bin 182 olduğu, devlet okullarında ek ders karşılığı çalıştırılan ve tamamı asgari ücretin altında ücret alan ücretli öğretmenlerin sayısının ise 90 bine yakın olduğu belirtildi.
Çocuklar okula aç gidiyor
Raporda, eğitimde sorunların arttığı ancak MEB’in bu sorunlara çözüm üretmek yerine eğitimi dinselleştirmeye ve piyasalaştırmaya harcadığı belirtildi.
Ayrıca raporda çocukların okula aç gittiğini, yeterli beslenememekten kaynaklı fiziksel ve zihinsel gelişimlerinin sağlıklı olmamaktadır denildi.
Yine çocuk ve gençlerin eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanamadığı ve yoksul, emekçi ailelerin çocukları başta olmak üzere kız çocukları ve kırsal kesimde yaşayan çocukların eğitime erişimde sorunlar yaşadığı vurgulandı.
ÇEDES projesi
ÇEDES projesiyle birlikte iktidarın çocuklara kendi siyasal-ideolojilerini empoze etmeye çalıştığı belirtilerek, “ÇEDES benzeri proje ve protokoller, başta öğrencilerimiz olmak üzere, öğretmenler, eğitim emekçileri ve velileri doğrudan etkilemeyi sürdürmektedir. 2023/’24 eğitim öğretim yılının ilk yarısında eğitimde ticarileşme ve eğitimi dinselleştirme uygulamalarının tüm hızıyla sürmüştür” denildi.
Öğrencilere ayrımcılık yapılıyor
Yine raporda okullarda öğrencilerin sık sık etnik köken, dil, din ve inanç ayrımcılığı ile karşılaşmakta olduğu belirtilerek, “Türkiye 1995 yılında Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin bazı önemli maddelerine çekince koyarak çocuklar arasında etnik köken, din ya da kültüre dayalı ayrımcılık yapılmasını meşrulaştırmıştır” ifadelerini kullanıldı.
Demokratik ve anadilde eğitim
Raporun sonuç bölümünde ise, okullar için “dinselleşme ve ticarileştirme” uyarısı yapıldı. Raporda, devamla şu ifadelere yer verildi:
“Eğitim alanında yaşanan sorunların çözümü için gerekli adımların atılmadığı, eğitime erişimde yaşanan sorunlar başta olmak üzere eğitimde dayatmacı politikaların sürmesi nedeniyle öğrencilerin ve öğretmenlerin mutsuz olduğu, öğretmenlerin kariyer basamakları üzerinden yapay olarak ayrıştırıldığı, siyasal kadrolaşmanın devam ettiği, eğitim sürecinde farklı dil, kimlik ve inançların dışlandığı, eğitimin zaten sorunlu olan niteliğinin daha da kötüleştiği bir eğitim sisteminin başarılı olması mümkün değildir.
Eğitim sisteminde yaşanan sorunların ülkedeki ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda yaşanan gelişmelerden ayrı ve bağımsız olmadığı açıktır. Eğitim Sen, her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin ve laikliğin değil, milliyetçiliğin, ayrımcılığın ve inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkı için mücadelesini kesintisiz sürdürmeye kararlıdır.”
HABER MERKEZİ