Resmi Gazete’de yayımlanan kararla dini cemaatler protokole gerek duymadan kamu kurumlarında eğitim verebilecek. Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanlığı’nın aldığı kararları dava ettiğini açıkladı
Toplumsal cinsiyet eşitliği, 12 Eylül’de 30886 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak sosyal etkinlik alanından ve 2019-2020 ‘rehberlik hedefleri’ diye belirtilen rehberlik çalışmalarından çıkarıldı. Ayrıca sosyal etkinlikler yönetmeliğinde “uluslararası ve ulusal tüm sivil toplum örgütleri kamu alanında eğitim çalışması yapabilir” ibaresi getirilirken, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) da bütün üniversitelerin web sayfalarında ‘toplumsal cinsiyet tutum belgesini’ kaldırdı. Kararların toplumsal cinsiyet eşitsizliğini korumaya yönelik olduğunu belirten Eğitim Sen İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Şenay Akyol, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) aldığı kararları Danıştay Cumhuriyet Başsavcılığı’na dava ettiklerini aktardı.
‘Cemaatler çalışma yapacak’
Resmi Gazete’de yayınlandıktan sonra yürürlüğe giren değişiklikle MEB ve dini cemaatler arasındaki protokollerin kalkarak, cemaatlerin direkt olarak kamu kurumlarında istediği alanda çalışma yapabileceğini söyleyen Akyol, toplumsal cinsiyet eşitliğinin kaldırılması ile de bu alanda yapılacak etkinliklerin engellendiğini belirtti.
Yapılan değişiklikle Eğitim Sen’in de etkinlik yapabileceğini söyleyen Akyol, “Biz Eğitim Sen olarak ‘herhangi bir eğitimci kimliği olmayan biri kamu kurumunda eğitim veremez’ diyerek toplumsal cinsiyet eşitliğini hem sosyal etkinliklerden hem rehberlikten kaldırdığı için hem de bir kurum bizim okullarımızda etkinlik yapabildiği için dava açtık. Süreç içinde yine bilgilendireceğiz” dedi.
‘MEB tanıma karşı karşı’
MEB’in toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı olmasının, kadını toplumsal alandan dışlayan erkek egemen zihniyetten kaynaklandığının altını çizen Akyol, “Devlet bu eşitsizliğin kadının doğasından kaynaklandığını söyler. ‘Kadının doğası güçsüzdür duygusaldır’ diyor. Toplumsal cinsiyet tanımlamasını kullanan bizler ise ‘erkek egemen kültürden ve toplumdan kaynaklanıyor, devlet ise verdiği eğitimle, yaptığı çalışmayla bu eşitsizliği yok edebilir’ diyoruz” diye aktardı.
‘Belediyeler etken olmalı’
Veli dernekleri ve ebeveynlerin her türlü kitaptaki toplumsal cinsiyet eşitsizliğini içeren konular için öğretmenleri ve bu alanda örgütlenenleri uyarabileceklerine dikkat çeken Akyol, son olarak şunları söyledi: “Öncelikle toplumsal cinsiyet eğitimlerinin yaygınlaştırılması gerekiyor. Derneklerin ve öğretmenlerin asıl yapması gereken veliyi eğitmek aslında. O nedenle toplumsal cinsiyet eğitimini tüm topluma yaygınlaştırılması gerekiyor. Belediyelerin de yapması gereken bu aynı zamanda. Çünkü ‘seçmen’ diye tanımlananlar aslında bir veli. Sosyal demokrat olduğunu söyleyen belediyelerin de bu eğitimi uzmanlardan yardım alarak yaygınlaştırabileceğini düşünüyorum.”
Melike Aydın/İzmir-Jinnews