TSK ile ÖSO’nun 2 yıl önce girdikleri Efrîn, BM ve diğer insan hakları örgütlerinin raporuna göre işkence, talan, infaz, taciz ve fidye üssüne döndü. Şehba’ya yerleşen on binlerce Efrînli, topraklarına döneceği günü bekliyor
Türkiye’nin himaye ettiği ÖSO gruplarıyla birlikte girdiği Kuzey ve Doğu Suriye’nin Efrîn kentinde, ölüm, şiddet, haraç, fidye, talan, yağma gibi uygulamalar tavan yaptı. Mart 2018’de girilen kentte, Birleşmiş Milletler (BM) ve benzeri insan hakları örgütlerinin raporuna göre savaş suçu kapsamında birçok suç işlendi. İnsan hakları örgütleri, Türkiye’nin savaş suçu kapsamına giren eylemlerde bulunan bu grupları durdurmadığına dikkat çekti. On binlerce Efrînli tüm bu yaşananlar karşısında yerlerini terk etmek zorunda kaldı. Demografik yapının değiştirildiği kentin asli sahipleri, geri dönecekleri günü bekliyor.
On binler kamplarda yaşıyor
Kentlerinin işgal edildiğini belirten Efrinliler, topraklarının hemen yanı başındaki Şehba’nın Fafîn, Ehdas, Til Qerah, Ehras, Til Rifat, Der Cemal ve Efrîn’in Şêrawa ilçesi ve köylerinde yaşam mücadelesi veriyor.
Kendi imkanlarıyla direnen Efrînlilerin yanında çoğunluğu Şehba ve Efrîn köylerinde yapılan kamplarda kalıyor. Berxwedan, Serdem, Efrîn ve Veger adıyla oluşturulan kampların her birinde yüzlerce aile kalıyor. En fazla kişinin barındığı yer Berxwedan ve Serdem kampları. Kamplarda kalan Efrînlilerin sayısı yaklaşık 10 bin.
Dışarıdan yardım ulaşmıyor
Kamplar sağlık, eğitim, güvenlik ve idari olarak örgütlenmiş. Özellikle meclisler önemli bir rol alırken, bu alanların tümünde ise Efrînliler yer alıyor. Uluslararası hiçbir yardımın ulaşmadığı kampların ihtiyaçları bölgede bulunan sivil yönetimin koşullarıyla sağlanıyor. En çok içme suyu, mazot ve ilaç konusunda sıkıntıların yaşandığı kamplarda, Efrînliler seferber olmuş durumda.
Saldırılar devam etti
Bunun yanı sıra Türkiye ve desteklediği grupların saldırıları sadece Efrîn’le sınırlı kalmıyor. Dört bir tarafı kapalı olan Şehba Kantonu ambargo altında tutulurken, aynı zamanda yoğun saldırıların hedefi de oluyor. Türkiye ve desteklediği grupların karadan yoğun bir şekilde bombaladığı alanda, ölümler yaşanmaya devam ediyor. Türkiye ve Türkiye destekli grupların 2 Aralık 2019’da Til Rifat ilçesinde yaptığı topçu saldırısında 8’i çocuk 10 sivil katledilmişti. 26 Şubat’ta da Efrîn Şerewa’ya bağlı Aqibe köyüne yapılan bombardırmanda aynı aileden 3 kişi yaşamını yitirmiş, 3 sivil de yaralanmıştı.
Bilanço ağır
Efrîn’ê yönelik işkence, katliam, insan kaçırma, tecavüz, talan, katledilme uygulamaları kesintisiz sürüyor. Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Nazım Daştan’ın haberine göre Efrîn’de bugüne kadar yaşanan çatışmalarda 201 kişi yaşamını yitirirken, 55 kişi işkenceyle katledildi. Toplam yaşamını yitiren sivil sayısı ise 553 olurken, 680 kişi ise yaralandı. Yaralananlardan 303’ünü çocuk, 213’ü ise kadın. 61 kadın tecavüze maruz kaldı, bunların 3’ü intihar etti.
‘Bir gün geri döneceğiz’
Yaşadıkları her şeye rağmen direnmeyi sürdüren Efrînliler, kentin ele geçirilmesinin 2’inci yıl dönümünde yapılacak kitlesel eylem ve etkinlikleri koronavirüsü tehdidinden dolayı iptal etti. Efrînliler, Bbir gün geri dönecekleri umuduyla yaşadıklarını söylüyor.
EFRÎN